Kendini beğenmiş bir dil bilgini,

Boğazdan karşıya geçmek için bir kayık kiraladı.

Kayıkçı, olgun ve alçak gönüllü bir insan.

Ses çıkarmadan küreklere asılıyor, üç beş kuruş kazanmak istiyordu.

Denizin orta yerine geldikleri sırada dil bilgini küçümser bir eda içinde sordu:

- Sen hiç gramer okudun mu? Dil biliminden anlar mısın?

Kayıkçı:

Hayır efendim” dedi, “Ben cahil bir kayıkçıyım, dediğiniz şeylerden hiç anlamam.”

-Vah vah dedi dil bilgini, ömrünün yarısı boşa geçmiş!

Bir süre sonra rüzgar şiddetini artırmaya, dalgalar büyümeye başladı.

Denizde fırtına çıkmış, dil bilgini korkmaya başlamıştı.

Kayıkçı olağanüstü bir güçle kurtulmaya çalışıyordu.

Gördü ki artık kurtuluş ümidi yok.

Dil bilgine dönüp sordu:

Efendim, yüzme bilir misiniz?”

Bilgin:

-Ne yazık ki bilmiyorum diye inledi.

O zaman kayıkçı:

Vah vah” dedi, “Şimdi ömrünün hepsi boşa gidece. Keşke dil bileceğinize benim gibi yüzme bilseydiniz de canınızı kurtarsaydınız...”

***


Bitmedi,

Dahası da var...

Bu kez de bizim Nasrettin Hoca'dan...

***


Akşehirliler bir gün Hoca'ya takılır ve sorarlar.

- Hocam senin evliyalar katında ulu bir kişi olduğun söylenir aslı var mıdır?

Hoca'nın böyle bir iddiası elbette yoktur.

Ama bir kere soruldu ya cevaplar:

Her halde öyle olmalı...”

Akşehirliler devam eder:

- Böyle kişiler zaman zaman mucizeler göstererek bu özelliklerini herkese kanıtlar. Hoca madem kabullendin göster bir mucize görelim.

Hoca kendisine kurulan tuzağın farkındadır.

Pekala simdi size bir numara yapalım” der.

Karşısında durmakta olan çınar ağacına,

Ey ulu çınar çabuk yanıma gel” diye seslenir.

Tabii ne gelen ağaç var ne giden.

Hoca yürümeye başlar.

Ağacın yanına varır.

Akşehirliler:

- Ne oldu Hoca ağacı getiremedin, kendin oraya gittin diye gülünce,

Hoca cevabsı yapıştırır:

Bizde kibir yoktur, dağ yürümezse abdal yürür” der.

***


Kıssadan hisse:

Kibirli olmayalım,

Ukalalık yapmayalım...

Hele hele,

Gazeteci kılığına bürünüp,

Ablamızın etek altına saklanıp,

Elimizde su tabancası ile

Alkaponluk hiç yapmayalım...

Yapacaksak da, yüzme bilelim...