Satranç ustaları bir taşı öne sürüp ötekini geriye çekerlerken şu noktayı asla gözden kaçırmazlar. Mesele tek piyonun rakibe kaptırılması yahut ondan alınması değildir; oyunu kazanmaktır.

31 Mart’ta İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Ekrem İmamoğlu’nu “Hak-Hukuk-Adalet” kavramlarını hiçe sayarak kumpas ile yok ettiklerini sananlar bilmiyorlar ki “kendini tanrı sanan herkes sonunda çarmıha gerilir”di.

**

Tarihte her hareket bir kişinin ayağa kalkmasıyla başladı. İmamoğlu “hak yemem, hakkımı da yedirmem” diyerek yola çıkmıştı ve artık Türkiye’nin dört bir yanından, kuzeyinden güneyine, doğusundan batısına tüm Türkiye ayağa kalkmıştır.

Türkiye’de demokrasi hiçbir zaman tam anlamıyla var olmadı ama demokrasi için mücadele edenler, demokrasiye inananlar her zaman var oldu.

Bazı sözler uğrunda ölmek içindir. Ekrem İmamoğlu “Yo Vuelva / Gene geleceğim” diye haykırınca ayağa kalkan Türkiye, 23 Haziran'ı “Renai sauce / yeniden doğuş” olarak kabul etti… Ve Türkiye ‘de;

Umut kazandı
Sevgi kazandı
Azim kazandı
Direniş kazandı
Adalet kazandı
Özgürlük kazandı
Demokrasi kazandı
Cumhuriyet kazandı
İstanbul kazandı
Türkiye kazandı
Mustafa Kemal Atatürk kazandı.

“Yo Vuelva / gene geleceğim” diye haykıran ve bu kez 800 bin oy farkı ile ikinci kez Başkan seçilen Ekrem İmamoğlu ve Millet İttifakı içindir sanki Rusların ünlü sözü: “Her ne kadar kartal zaman zaman tavuklardan daha alçaktan uçuyorsa da tavuklar hiçbir kartal yüksekliğinde uçamazlar.”