Konak ilçesinde dairede yapılan ilaçlama sonrası Altay Toprak Kınalı'nın (1) hayatını kaybetmesi ile ilgili Adli Tıp Kurumu 5’inci Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından mütalaa hazırlandı. Mütalaa raporunda; İzmir Adli Tıp Grup Başkanlığı'nın İzmir Morg İhtisas Dairesi'nin otopsi raporunda otopsi kanında ve ilk kanda fosfin gazının bulunulamadığı bildirilmiş olsa da fosfin gazının çok uçucu olması sebebiyle tespitinin zor olduğuna vurgu yapıldı. Raporda tüm apartman sakinlerinde benzer semptomlar görüldüğü, dikkate alındığında apartman sakinlerinde tarif edilen klinik tablonun kimyasal gaz zehirlenmesi (fosfin gazı) olduğunun kabulünün gerektiğinin altı çizildi.

Ekran Görüntüsü 2025 11 21 225219

Olay, 11 Kasım 2024 tarihinde Konak ilçesi Kahramanlar Mahallesi 1413 Sokak'taki apartmanda meydana geldi. 4 katlı binanın en üst katında oturan aile, dairede ilaçlama yaptırdı. Tüm daireler ilaçlamadan etkilendi. İhbarla adrese AFAD Kimyasal, Biyolojik, Radyolojik ve Nükleer (KBRN) uzmanları ile itfaiye ve sağlık ekipleri sevk edildi. 3'üncü katta oturan Altay Toprak Kınalı, annesi Raziye Kınalı, babası Recep Kınalı ve apartmanda yaşayanlardan üniversite öğrencisi Gizem Umay ile Yurdaer Çelikörs, hastaneye kaldırıldı. 5 kez kalbi duran ve yeniden çalıştırılan Altay bebek, 3 gün sonra hayatını kaybetti. Kınalı çifti, Gizem Umay ve Yurdaer Çelikörs, tedavileri sonrası taburcu edildi. Bebek, otopsisinin ardından Pınarbaşı Mezarlığı'nda toprağa verildi.

Göztepe’de Efkan yine sahnede: İlk 11’in değişmeyen ismi
Göztepe’de Efkan yine sahnede: İlk 11’in değişmeyen ismi
İçeriği Görüntüle

Ekran Görüntüsü 2025 11 21 225249İNSAN SAĞLIĞINA ZARARLI İLAÇLAR KULLANILMIŞ

Olayla ilgili soruşturma kapsamında 3 kişi, polis ekipleri tarafından gözaltına alındı. Temizlik ve ilaçlama şirketinin sahibi ziraat mühendisi Bülent Öz ile ilaçlamaya yardımcı olan Eyüp Gödelezli tutuklandı, işe aracılık ettiği belirlenen Ethem G. adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'nın soruşturmasında AFAD ekiplerinin incelemesinde; binanın ilaçlanmasında kullanılan maddelerin yerleşim merkezinde kullanılmaması gereken tarım ilacı niteliğinde maddeler olduğunun tespit edildiği belirtildi. Evdeki ilaçlamada, insan sağlığına zararlı olan tarım ilaçlarının kullanıldığı tespit edildi. Soruşturma dosyasına AFAD ölçüm raporları da girdi. Ekiplerin 14 Kasım'da saat 19.00 sıralarında kapı deliğinden, saat 22.00 sıralarında dairenin içinde yaptığı ölçümde; karbonmonoksit, hidrojen sülfür ve hidrojen siyanür oranının oldukça yüksek olduğu ve üst değerler aşıldığı için cihazın 'over' verdiği ortaya çıktı. Raporda üst değerlerin hidrojen siyanür için 50 ppm, hidrojen sülfür için 200 ppm, karbonmonoksit için 500 ppm olduğunun altı çizildi.

FİRMANIN İLAÇ YETKİSİ YOK

Dosyada, Tarım ve Orman İl Müdürlüğü raporu da yer aldı. Olayda yüksek kapasiteli, tahıl, bakliyat, kuru meyve ambar ve depolarında kullanılan tarımsal ilaçların kullanıldığı belirtildi. Aynı raporda ilaçların Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından ruhsatlandırılmış; haşere, böcek ve bakterilerin kapalı bir ortamda gaz halindeki kimyasal maddelerle boğulması sınıfında bulunan bitki koruma ürünleri olduğuna da vurgu yapıldı. İlaçların satışının bitki koruma ürünü bayi izin belgesine sahip kişi ve kuruluşlar tarafından yalnızca fumigasyon operatör belgesine sahip kişiler tarafından yapıldığı ancak ilaçlamayı yapan firmanın ise bu ürünleri satması için yetkisinin bulunmadığına yer verildi.

Ekran Görüntüsü 2025 11 21 225309'ANNE, BABA DA FARKLI DÜZEYLERDE SORUNLAR YAŞADI'

Soruşturma sürerken; Adli Tıp Kurumu 5'inci Adli Tıp İhtisas Kurulu'nca adli tıp mütalaası dosyaya girdi. İlacın maddesinin kemirgen (fare vs.) öldürücü olarak da kullanılan kuvvetli bir zehir olduğu, su ile maruziyeti halinde fosfin gazı oluşacağı ve gaza solunum yoluyla maruz kalınması halinde zehirlenme tablolarından daha ağır sonuçlanabilecek klinik bulgularla seyreden zehirlenme tablolarına da neden olabileceği vurgulandı. Altay bebeğin tarım ilaçları kullanılarak yapılan ilaçlama sonrası sağa sola dönme, uyumakta güçlük, solunum sıkıntısı belirtilerinin başladığı, bir kez kustuğu, sabah saatlerinde hastaneye götürüldüğü, takipler sırasında ağır metabolik asidozun devam ettiği ve hayatını kaybettiği vurgulandı. Bebeğin anne ve babasının da karında kasılma, nefes almada ve hareket etmede güçlük, kusma gibi farklı düzeylerde sorunlar yaşadığı raporda yer aldı.

'TÜM APARTMAN SAKİNLERİNDE BENZER SEMPTOMLAR GÖRÜLDÜ'

İlaçlama yapılan daire içerisinde GDA 2 gaz ölçüm ve teşhis cihazı ile yapılan ölçümde 0,56 ppm fosfin gazı ölçüldüğü anlaşıldığı belirtildi. İzmir Adli Tıp Grup Başkanlığı'nın İzmir Morg İhtisas Dairesi'nin otopsi raporunda otopsi kanında ve ilk kanda fosfin gazının bulunulamadığı bildirilmiş olsa da fosfin gazının çok uçucu olması sebebiyle tespitinin zor olduğuna vurgu yapıldı. Raporda tüm apartman sakinlerinde benzer semptomlar görüldüğü, dikkate alındığında apartman sakinlerinde tarif edilen klinik tablonun kimyasal gaz zehirlenmesi (fosfin gazı) olduğunun kabulünün gerektiğinin altı çizildi. Raporda, "Kesin ölüm nedeninin ilgili İhtisas Kurulu olan Birinci Adli Tıp İhtisas Kurulu'ndan sorulmasının uygun olduğu oy birliği ile mütalaa olunur" denildi.

Kaynak: AJANSLAR