9 Eylül - Küresel iklim değişikliğinin etkileri ve yağışsız geçen mevsimler, İzmir’in su kaynaklarını tükenme noktasına getirdi. İZSU verilerine göre, 17 Aralık 2025 itibarıyla kentin en kritik su rezervlerinde tablo hiç olmadığı kadar karanlık. Özellikle metropolün su ihtiyacının önemli bir kısmını karşılayan Tahtalı Barajı'ndaki durum, krizin boyutunu gözler önüne seriyor. Geçen yıl aynı dönemde yüzde 11,10 olan aktif doluluk oranı, bu yıl yüzde 0,58’e kadar geriledi. Toplam su hacmi 51 milyon metreküpten 21 milyon metreküpe düşen barajda, kullanılabilir su miktarı ise sadece 1.6 milyon metreküp seviyesinde kaldı.
Benzer bir felaket senaryosu Çeşme ve yarımada bölgesini besleyen Alaçatı Kutlu Aktaş Barajı'nda da yaşanıyor. Geçtiğimiz yıl yüzde 14,86 doluluk oranına sahip olan barajda su seviyesi bu yıl yüzde 2’ye düştü. Kullanılabilir su hacmi ise 2.3 milyon metreküpten 320 bin metreküpe inerek adeta kuruma noktasına geldi.
İki barajda su tamamen bitti
Verilerdeki en çarpıcı detay ise Balçova ve Gördes barajlarından geldi. İzmir’in içme suyu temininde kritik rol oynayan Gördes Barajı ve Balçova Barajı'nda aktif doluluk oranı "yüzde 0" olarak kayıtlara geçti. Balçova Barajı’nda kullanılabilir su hacmi tamamen sıfırlanırken, Gördes Barajı’nda da durum farksız değil. Geçen yıl yüzde 15,63 doluluk oranına sahip olan Balçova Barajı’nın bir yıl içinde tamamen kuruması, kuraklığın ne denli şiddetli olduğunu kanıtlıyor.
Ürkmez Barajı’nda da durum parlak değil. Geçen yıl yüzde 6,97 olan doluluk oranı, bu yıl yüzde 5,95’e geriledi. Barajdaki kullanılabilir su miktarı ise 575 bin metreküpten 491 bin metreküpe düştü. Bu rakamlar, İzmir’in su yönetiminde acil durum planlarının devreye sokulması gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor.
Tek umut Güzelhisar ama o da eriyor
İzmir’deki barajlar arasında nispeten "iyi" durumda görünen tek kaynak Güzelhisar Barajı oldu. Ancak burada da geçen yıla kıyasla ciddi bir düşüş söz konusu. Geçtiğimiz yıl yüzde 63,79 olan aktif doluluk oranı, bu yıl yüzde 45,41’e geriledi. Barajdaki toplam su hacmi 103 milyon metreküpten 77 milyon metreküpe düşerken, kullanılabilir su miktarı 91 milyon metreküpten 65 milyon metreküpe indi.
Diğer barajların neredeyse tamamen kuruması nedeniyle yükün büyük bir kısmının bineceği Güzelhisar Barajı’ndaki bu 20 puanlık düşüş, yetkilileri endişelendiriyor. Uzmanlar, yağışlı sezonun beklenen katkıyı sağlamaması durumunda, 2026 yazının İzmir için susuzlukla mücadele yılı olabileceği uyarısında bulunuyor.
Geçen yıla göre uçurum büyüdü
2024 ve 2025 verileri yan yana koyulduğunda aradaki uçurum daha net anlaşılıyor. Geçen yıl bu tarihlerde toplam su rezervleri kenti idare edebilecek seviyelerdeyken, bugün gelinen noktada rezervler "ölü hacim" seviyelerine yakın seyrediyor. Örneğin Tahtalı Barajı'nda geçen yıl 31 milyon metreküp kullanılabilir su varken, bugün bu rakamın 1.6 milyon metreküpe düşmesi, suyun sadece tarımsal değil, kentsel kullanım için de ne kadar kritik bir eşikte olduğunu gösteriyor.
Vatandaşların su tasarrufu konusunda her zamankinden daha dikkatli olması gerektiğini belirten uzmanlar, yerel yönetimlerin de kayıp-kaçak oranlarını düşürmek ve alternatif su kaynakları yaratmak için zamanla yarıştığını vurguluyor. İzmirli, gözünü gökyüzüne çevirmiş durumda; beklenen yağışlar gelmezse barajlardaki bu "dip" seviyeler, musluklardan akacak suyun da sonu olabilir.





