Tarihler 11 Kasım 2024’ü gösterdiğinde İzmir, Konak ilçesi Kahramanlar Mahallesi’nden gelen acı haberle sarsılmıştı. 1413 Sokak’taki dört katlı bir apartmanın en üst katında tahtakurusu sorunu nedeniyle yapılan ilaçlama, binada yaşayan diğer sakinler için kabusa döndü. İlaçlamanın hemen ardından binaya yayılan zehirli gaz, üçüncü katta oturan Kınalı ailesinin evine sızdı. Olay yerine gelen sağlık ekipleri, minik Altay Toprak Kınalı, annesi Raziye Kınalı, babası Recep Kınalı ve komşuları üniversite öğrencisi Gizem Umay ile Yurdaer Çelikörs’ü apar topar hastaneye kaldırdı.

Hastanede yaşam savaşı veren ve kalbi tam 5 kez durup yeniden çalıştırılan minik Altay, ne yazık ki üç günlük mücadelesini kaybederek hayata gözlerini yumdu. Olayın ardından başlatılan soruşturma kapsamında temizlik şirketi sahibi ziraat mühendisi Bülent Öz ile yardımcısı Eyüp Gödelezli ve aracı Ethem Gödelezli gözaltına alındı. Ancak asıl korkunç gerçekler, Adli Tıp Kurumu ve bilirkişi raporlarının dosyaya girmesiyle gün yüzüne çıktı.

A L T A Y B E B E G I N O L U M U N D E S A N I K L A R H A K K I N D A 1067019 316640

Adli tıp raporu gerçeği yüzlere çarptı: Fosfin gazı

Soruşturmayı derinleştiren İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, olayın teknik boyutunu aydınlatmak için detaylı raporlar talep etti. Adalet Bakanlığı 5. Adli Tıp İhtisas Kurulu’ndan gelen mütalaa, ihmalin boyutunun cinayetle eşdeğer olduğunu belgeledi. Rapora göre, minik Altay’ın ölümüne neden olan etken, binadaki haşereler için kullanılan ilaca bağlı olarak ortaya çıkan fosfin gazı zehirlenmesiydi.

AFAD ekiplerinin olay günü yaptığı ölçümlerde, kullanılan maddelerin yerleşim yerlerinde kesinlikle uygulanmaması gereken, sadece tarımsal alanlarda kullanılmasına izin verilen 'Kingphos' ve 'Grainphos' adlı ağır kimyasallar olduğu tespit edildi. Bu maddelerin insan sağlığına doğrudan zararlı olduğu ve kapalı alanda kullanılmasının ölümcül sonuçlar doğurduğu bilimsel verilerle kanıtlandı. Bu raporların ardından daha önce adli kontrolle serbest bırakılan sanıklar Bülent Öz ve Eyüp Gödelezli, savcılığın talimatıyla yeniden yakalanarak tutuklandı.

Göksel İpekçi Duy Beni Şarkı Sözleri
Göksel İpekçi Duy Beni Şarkı Sözleri
İçeriği Görüntüle

İhmaller zinciri: Uyarı yok, önlem yok, ölüm var

Hazırlanan iddianamede yer alan bilirkişi raporu, ilaçlama işleminin baştan sona hatalar zinciriyle dolu olduğunu gözler önüne serdi. Rapora göre, fumigasyon adı verilen bu tehlikeli işlem sırasında apartmanda sistematik bir çalışma yapılmadığı gibi, insan yaşam alanı için uygun olmayan ilaçlar seçilmişti. Daha da vahimi, bina sakinleriyle herhangi bir bilgilendirme toplantısı yapılmamış, tehlikenin boyutu anlatılmamıştı.

Savcılık makamı, sanıkların binadaki insanları tam olarak tahliye etmeden, diğer dairelere gaz sızıntısını önleyecek izolasyon işlemlerini yapmadan ve gerekli önlemleri almadan ilaçlama yaptıklarını vurguladı. İlaçlama sonrası yapılması zorunlu olan zehirli gaz ölçüm ve kontrollerinin dahi yapılmadığı, bazı bina sakinlerinin gaz dolu apartmanda yaşamaya devam ettiği, bazılarının ise tehlikeden habersiz evlerine erken döndüğü belirtildi. AFAD ölçümlerinde gaz değerlerinin "olması gerekenin çok üzerinde" çıkması, yaşanan felaketin habercisiydi.

Savcıdan tarihi talep: Silahla kasten yaralama ve öldürme

Tüm delilleri ve raporları değerlendiren Cumhuriyet Savcısı, sanıkların eylemini basit bir taksir veya ihmal olarak değerlendirmedi. İddianamede, firma sahibi Bülent Öz'ün ana sorumlu olduğu, Eyüp Gödelezli'nin ise tedbirsiz davranışlarıyla olaya iştirak ettiği belirtildi. Savcı, kullanılan tarım ilacının niteliğini göz önüne alarak sanıklar hakkında "Kimyasal silah kullanarak kasten öldürme" suçundan ayrı ayrı müebbet hapis cezası istedi.

Ayrıca, zehirlenen ancak hayatta kalan 5 kişi için de "silahla kasten yaralama" suçundan her bir mağdur için 20’şer yıla kadar hapis cezası talep edildi. İlaçlamayı yaptıran ev sahipleri hakkında ise herhangi bir ceza istenmedi. Hazırlanan bu çarpıcı iddianame, Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi. Minik Altay'ın ölümüyle sonuçlanan bu dava, böcek ilaçlamalarında kullanılan tehlikeli kimyasalların denetimi ve cezai yaptırımları konusunda Türkiye'de emsal teşkil edecek bir yargılama sürecini başlatmış oldu.

Kaynak: DHA