İlk İzmir Tayyaresi: Kara Tayyaresi Olarak Hediye Edildi
İzmir’in havacılık tarihine yaptığı katkılar, 1926 yılında gerçekleşen bağış kampanyasıyla başladı. İzmir ve Manisalıların katkısıyla alınan ilk uçak, bir kara tayyaresi olarak Türk hava
filosuna dâhil edildi. Bu uçağın İzmir halkına ithaf edilmesi için 7 Mayıs 1926 tarihinde İzmir Tayyare Cemiyeti tarafından Güzelyalı’da bir kır eğlencesi düzenlendi. Etkinlik, adeta bir millî bayram havasında geçti. İzmir Valisi Kazım Paşa ve Belediye Başkanı Aziz Akyürek törende halka seslenerek bağışların önemini vurguladı. Uçağın gösteri uçuşu yaptığı bu törende, İzmir semalarında ilk kez “İzmir Tayyaresi” görülmüş oldu.
İkinci İzmir Tayyaresi: Deniz Uçağıyla Semalarda
1927 yılında İzmir halkının bağışlarıyla alınan ikinci uçak ise deniz tayyaresi olarak kayıtlara geçti. Almanya’da Rohrbach firması tarafından üretilen bu modern deniz tayyareleri, 1926
yılında Türkiye’ye getirilerek donanmaya teslim edildi. “İstanbul” (1201) ve “İzmir” (1202) isimleri verilen bu iki uçaktan İzmir’e ithaf edilen deniz uçağı, uzun yıllar Türk Deniz
Kuvvetleri’nde keşif ve savunma görevlerinde hizmet verdi. Uçağın İzmir adına tescil edilmesi ve donanmaya katılması onuruna düzenlenen törende, İzmir halkına teşekkür amacıyla hazırlanan broşürler gösteri uçuşu sırasında gökyüzünden dağıtıldı. Broşürde şu ifadeler yer aldı:
“Muhterem İzmirliler,
Bugün sevgili İzmir’imizin saf ve temiz havalarında süzülen (İzmir Tayyaresi), cemiyetimize verdiğiniz paralarla, yaptığınız fedakârlığın canlı bir eseridir. Bu eserle iftihar ediniz. Tayyare
Cemiyeti, gösterdiğiniz yüksek vatanperverlik karşısında hürmetle eğilir.” Deniz Tayyaresi Teknik Özellikleriyle Döneminin İlerisindeydi İzmir halkının bağışıyla alınan Rohrbach tipi deniz tayyaresi, dönemin şartlarına göre oldukça gelişmiş bir yapıya sahipti:
Mürettebat: 3-4 kişi
Motor: 2 x BMW, 550 beygir gücünde
Kanat açıklığı: 27.55 metre
Uzunluk: 17.20 metre
Yükseklik: 6.00 metre
Seyir hızı: 185 km/s
Maksimum irtifa: 4.500 metre
Havada kalış süresi: 5 saat
Silah donanımı: 4 adet 7.9 mm makineli tüfek ve 1000 kg bomba taşıma kapasitesi
Bu uçaklar, önce 1. ve 3. Deniz Tayyare Bölükleri’nde görevlendirildi, ardından 1928 yılında 31. Deniz Tayyare Bölüğü’ne transfer edildi. 1934 yılına kadar görev yapan tayyareler, Türk
deniz havacılığına büyük katkı sundu.
Türk Hava Mecmuası’nda Yer Buldu
Erken Cumhuriyet döneminin öncü yayınlarından Türk Hava Mecmuası, bu gelişmeleri 1927 tarihli sayısında kapsamlı bir şekilde duyurdu. Mecmuada, İzmir’in Tayyare Cemiyeti’ne en
fazla destek veren şehirlerden biri olduğu belirtilerek, halkın bu konudaki duyarlılığına özel yer verildi. Vali Kazım Dirik Paşa’nın mecmuada yayımlanan bir fotoğrafının altında, dönemin en önemli gazetelerinden Ahenk Gazetesi sahibi ve başyazarı Cevriye İsmail Hanım ile birlikte uçtuğunu belirtiyor. İzmir semalarında uçan ilk Türk kadını Cevriye İsmail Hanım dersek yanlış bir
bilgi vermemiş oluruz.
Halkın Ellerinden Gökyüzüne Ulaşan Bir Başarı
Türkiye'nin askeri havacılık altyapısının oluşmaya başladığı bir dönemde, İzmir halkı bağış kampanyalarıyla büyük bir fark yarattı. Kara ve deniz tayyareleriyle hem kara kuvvetlerine
hem de deniz kuvvetlerine katkı sağlandı. Yerel seferberlik bilinciyle şekillenen bu girişim, İzmir’in savunmaya ve çağdaşlaşmaya olan inancının açık bir göstergesi oldu.