Kamu işçilerini kapsayan toplu iş sözleşmesi sürecinde hükümet ile sendikalar arasında yaşanan anlaşmazlık, grev kararını beraberinde getirdi. Türk-İş ve Hak-İş’in 27 Şubat’ta hükümete sunduğu yüzde 90’a yakın zam talebinin karşılanmaması ve son olarak hükümetin ikinci 6 ay için enflasyon oranında zam teklifini geri çekerek yüzde 10’luk artış açıklaması, işçilerde tepkiye yol açtı.
İşyerlerine grev kararları asılmaya başlarken, İzmir’de DSİ 2. Bölge Müdürlüğü’nde de “Grev Kararı Asıldı” yazılı pankartlar yerini aldı. Türkiye Enerji, Su ve Gaz İşçileri Sendikası (TES-İŞ) tarafından yapılan açıklamada, “Emeğe saygı ve hakkımızı istiyoruz” denildi.
Sendikanın açıklamasında, 27 Şubat’ta hükümete sundukları teklifin ardından süren müzakerelerde işçi kesimine ilk olarak birinci yıl için yüzde 16 zam önerildiği, ardından ise üçüncü bir teklif olarak birinci altı ay için yüzde 24 ve sonraki dönemlerde gerçekleşen enflasyon oranında zam öngörüldüğü belirtildi.
“Alınterimizin karşılığını alamadık”
Açıklamanın tamamı şöyle:
“İçinde bulunduğumuz kamu toplu iş sözleşmeleri sürecinde üyelerimizin mevcut
durumlarını ve beklentilerini dikkate alarak, Konfederasyonumuz-TÜRK-İŞ çatısı altında her
zaman olduğu gibi büyük bir ciddiyet ve titizlikle çalıştık.
Bu çalışmaların akabinde teklifimizi işverene 27 Şubat 2025 tarihinde sunduk. Aylarca süren
müzakerelere rağmen; Hükümet tarafından işçi kesimine, birinci yıl birinci altı ay için %16 ile
başlayan ve kabul edilmesi mümkün olmayan bir teklif iletildi.
81 İlde meydanında ve AKP İl Başkanlıkları önünde kitlesel basın açıklamaları, işyerlerini
terk etmeme ve bir günlük çalışmama hakkımızın kullanılması gibi eylemler gerçekleştirdik.
Eylemlerimizin ve TÜRK-İŞ’in Hükümet ile sürdürdüğü görüşmelerin sonucunda; üçüncü
bir teklif tarafımıza sunuldu.
Teklifte, birinci yıl birinci altı ay için %24 ve sonraki aylar için gerçekleşen enflasyon
oranında zam öngörülmektedir.
Teklifte ayrıca; yapılan işin niteliği ve güçlüğüne göre %7 oranında prim, 1400 TL/Gün’ün
altındaki ücretlerin 1400 TL/Gün’e çekilmesi ve 1400 TL/Gün’ün üzerinde alanlara 40 TL/gün
seyyanen zam, Mart ayı sözleşmeleri kapsamında çalışanlara enflasyon kaynaklı kayıplarını telafi etmek üzere %3.68 oranında zam yapılması öngörülmektedir. Üçüncü teklif, müzakerelerin masada biteceğine dair kamu çalışanları nezdinde beklenti oluşturmuş, TÜRK-İŞ müzakerelerin olumlu bir yöne evrildiğini açıklamıştır.
Ancak; özellikle birinci yıl, ikinci altı ay için tarafımıza sunulan ve Hükümet tarafından da
kamuoyuna duyurulan “gerçekleşen enflasyon” teklifinin geri çekildiğine dair tartışmalar süreci
yeniden belirsizlik ortamına sürüklemiştir. İkinci altı ay için geçerli zammın %16,67’dan %11’e çekilmesi, TÜİK’in yaşanan enflasyondan daha düşük açıkladığı “gerçekleşen enflasyonun” bile işçiye çok görüldüğünü göstermektedir.
Oysaki; Hükümet yaptığı tüm açıklamalarda, işçileri enflasyona ezdirmeyeceğini ifade
etmektedir. Toplu pazarlık sürecine sendikaların gösterdiği özeni, hassasiyeti ve ciddiyeti Hükümetin de
göstermesini bekliyoruz.
Sunulan bir teklifi aşağı çekmek; emekçileri yaşanan hayat pahalılığı karşısında yoksulluğa
mahkum etmektir. Gece gündüz, deprem, sel, doğal afet demeden çok tehlikeli koşullarda
vatandaşlarının hizmetine koşan enerji işçisinin emeğini, onurunu hiçe saymaktır. Durumun bu noktaya gelmesi sebebiyle; Genel Merkez Yönetim Kurulumuz, yasal
düzenlemelerin gerektirdiği şekilde işkolumuzda grev yasağı dışında kalan DSİ ve bağlı işyerlerimiz için 28.07.2025 tarihinde grev kararı almıştır. 29 Temmuz Salı günü işyerlerimizde ilan edilen grev kararının uygulanacağı gün ve saat üyelerimize ayrıca duyurulacaktır. Gösterdiğimiz tüm iyi niyetimize rağmen alın terimizin karşılığı olan insanca bir yaşam ücreti için talep ettiğimiz zammı alabilmiş değiliz. Taleplerimiz devam ediyor.”