İKÇÜ'de bitmeyen fakültede 328 milyonluk zarar! Kadrolar boşta, öğrencinin fonu kayıp
İKÇÜ'de bitmeyen fakültede 328 milyonluk zarar! Kadrolar boşta, öğrencinin fonu kayıp
İçeriği Görüntüle

Sayıştay tarafından yayımlanan rapor, İzmir Bakırçay Üniversitesi'nin 2024 mali yılı performansını mercek altına aldı. Raporun mali verileri incelendiğinde, üniversitenin finansal olarak oldukça başarılı bir dönem geçirdiği görülüyor. 2024 yılı için başlangıçta 663 milyon 361 bin TL olarak öngörülen bütçe geliri, yıl sonu itibarıyla yüzde 115'lik bir gerçekleşme oranı yakalayarak 764 milyon 527 bin TL'ye ulaştı. Bu durum, üniversitenin hem Hazine yardımlarını hem de öz gelirlerini etkin bir şekilde kullandığını ve artırdığını gösteriyor. Özellikle teşebbüs ve mülkiyet gelirlerinde tahminlerin bin 289 katına çıkılarak 836 bin TL'lik beklentiye karşılık 10 milyon 778 bin TL gelir elde edilmesi, bu başarıdaki en çarpıcı detaylardan biri oldu.

Üniversitenin gider kalemleri incelendiğinde ise toplam 804 milyon 949 bin TL'lik nihai ödeneğin yüzde 93,96'sının kullanıldığı ve 756 milyon 349 bin TL'lik harcama yapıldığı tespit edildi. Harcamaların en büyük bölümünü, beklendiği gibi 498 milyon 782 bin TL ile personel giderleri oluşturdu. Sermaye giderleri için ayrılan 169 milyon 670 bin TL'lik ödeneğin ise 143 milyon 571 bin TL'lik kısmının yatırıma dönüştürüldüğü raporda yer aldı. Tüm bu mali hareketliliğin sonucunda üniversite, 2024 yılını 505 milyon 977 bin TL gibi dikkat çekici bir olumlu faaliyet sonucu ile tamamladı. Bu rakamlar, üniversite yönetiminin mali disiplin ve kaynak yaratma konusunda kağıt üzerinde başarılı bir grafik çizdiğini ortaya koyuyor.

Ekran Görüntüsü 20250924 111328

Yüzlerce pozisyon boşta bekliyor

Mali tablolardaki olumlu havanın aksine, üniversitenin insan kaynakları yapısı ciddi bir soruna işaret ediyor. Sayıştay raporuna göre, üniversitede hem akademik hem de idari kadrolarda yüzlerce pozisyonun boş olması dikkat çekiyor. Rapor, toplam 927 akademik personel kadrosundan 492'sinin, yani yarısından fazlasının boş olduğunu belgeliyor. Dolu olan akademik kadro sayısı ise sadece 435. Profesör, doçent ve doktor öğretim üyesi gibi kritik pozisyonlarda dahi onlarca boş kadronun bulunması, eğitim-öğretim faaliyetlerinin niteliği ve akademik gelişim potansiyeli hakkında soru işaretleri yaratıyor.

Benzer bir durum idari personel için de geçerli. Toplam 686 idari kadronun 440'ı boş durumda ve sadece 246'sı dolu. Bu durum, üniversitenin idari işlerinin, öğrenci hizmetlerinin ve genel işleyişinin kısıtlı bir personelle yürütülmeye çalışıldığını gösteriyor. Yüzlerce boş kadro bulunmasına rağmen bu pozisyonlara neden atama yapılmadığı veya yapılamadığı, raporun doğrudan yanıtlamadığı ancak altını çizdiği önemli bir sorun olarak öne çıkıyor. Bu denli büyük bir personel açığının, üniversitenin operasyonel verimliliğini ve hizmet kalitesini nasıl etkilediği, derinlemesine incelenmesi gereken bir konu olarak beliriyor.

Kontrol mekanizmasında zafiyet

Sayıştay denetçilerinin en kritik bulguları, üniversitenin iç kontrol sistemindeki zafiyetler bölümünde kendini gösteriyor. Rapor, mali tabloların doğruluğuna şerh düşmese de, bu tabloların oluştuğu idari süreçlerin denetimsiz ve risklere açık bir yapıda işlediğini ortaya koyuyor. Sayıştay, üniversitede bir iç kontrol sisteminin kurulması için bazı adımlar atıldığını ancak bu çalışmaların hiçbirinin tamamlanmadığını tespit etti. Örneğin, kamuda suistimallerin ve usulsüzlüklerin önlenmesi için kritik öneme sahip olan "hassas görevlere" ilişkin prosedürlerin belirlenmesi çalışmalarının başlatıldığı ancak sonuca ulaştırılmadığı raporda açıkça ifade ediliyor.

Daha da önemlisi, üniversite yönetiminin faaliyetlerini yürütürken karşılaşabileceği potansiyel riskleri tanımlama, değerlendirme ve bu risklere karşı önlem alma süreçlerinin de yarım bırakıldığı belirtiliyor. Sayıştay, risk değerlendirmesi çalışmalarının tamamlanmadığını ve riskleri kabul edilebilir bir seviyeye indirecek kontrol faaliyetlerinin ve sorumlularının sadece kısmen belirlendiğini vurguluyor. Ayrıca, kurumun uymakla yükümlü olduğu "Kamu İç Kontrol Standartlarına Uyum Eylem Planı"nın hiç hazırlanmamış olması, denetim ve şeffaflık kültürünün kurumsallaşmadığını gösteren bir başka önemli eksiklik olarak rapordaki yerini alıyor.

Sayıştay'dan mali duruma 'olumlu' görüş

Tüm bu idari zafiyetlere rağmen, Sayıştay'ın İzmir Bakırçay Üniversitesi'nin 2024 yılı mali tablolarına ilişkin nihai görüşü "olumlu" oldu. Bu, denetçilerin, sunulan bilanço ve faaliyet sonuçları tablosunun, kurumun mali durumunu "tüm önemli yönleriyle doğru ve güvenilir" bir şekilde yansıttığı kanaatine vardığı anlamına geliyor. Yani, Sayıştay raporu 2024 yılı için herhangi bir para usulsüzlüğü veya yolsuzluk tespit etmemiş, rakamların güvenilir olduğunu teyit etti.

Kaynak: HABER MERKEZİ