İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Balıkesir’de partisinin yönetimindeki İvrindi Belediyesi'ni ziyareti esnasında basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
CHP Lideri Özgür Özel’in de aralarında bulunduğu 12 milletvekili hakkında 18 fezleke sunulması ve belediyelere yönelik operasyonlar hakkında da konuşan Dervişoğlu, şunları kaydetti:
"BU GEMİ AZIĞA ALMIŞ OLAN İKTİDAR, DİLEDİĞİ HERKESE İSTEDİĞİ ŞEYİ YAPABİLECEĞİNİ ZANNEDİYOR"
“Dosyaları görmedim. Fezlekelerin yazıldığını biliyorum. Bunların işleme tabi tutulmasının, iç tüzük hükümlerine göre bir süreci var. Önce Karma Komisyona geliyor, dokunulmazlıkların kaldırılıp kaldırılmayacağına dair komisyonda karara bağlanıyor, akabinde TBMM’de oylanıyor. Bildiğim bir şey var: Bu gemi azığa almış olan iktidar, dilediği herkese istediği şeyi yapabileceğini zannediyor. Bu pencereden bakıldığında, onların gözünde Türkiye bir hukuk devleti değil, bir yargı devletiymiş gibi bir hissiyat oluşuyor.

Sayın Cumhurbaşkanı da beyninin arka tarafındaki şeyi bir bakla gibi dilinin ucundan düşürdü. Türkiye ‘hukuk devletidir’ demiyor, dikkat edersiniz Cumhurbaşkanı; ‘Türkiye yargı devletidir’ diyor. Bu, bir cumhuriyeti yöneten ki o cumhuriyet demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletidir bir cumhurbaşkanının ağzına yakışan bir laf değildir. Yargıyı araçsallaştırarak herkesi baskı altına alabileceğini zannediyorsa, bu ülkede memleketi için, milleti için, bayrağı için, millî birlik ve beraberliği için yargılanmaya hazır milyonlarca insan vardır. Herkes bunu bilmek durumundadır”
"OPERASYONLAR ÇOK SEVİYESİZ BİR BOYUTA DOĞRU EVRİLİYOR"
Dervişoğlu, belediyelere yönelik operasyon süreçlerinin çok seviyesiz bir boyuta doğru ilerlediğini belirterek şunları söyledi:
“Belediyelerle, kayyumlarla, operasyonlarla alakalı görüşlerimizi açıkladık. Ama bu iş çok seviyesiz bir boyuta doğru evriliyor. Sadece belediyelere yönelik değil, artık belediyelerde sorumluluk üstlenmiş insanların ailelerine yönelik birtakım olumsuz müdahaleler ve operasyonlar da söz konusu oluyor. Bunların tamamını kınıyoruz. Şahsen kınıyorum. İYİ Parti olarak üzerimize düşen sorumluluğun icabını yerine getiriyor ve söylenmesi gerekenleri söylüyoruz.

Özellikle bu süreçte hiç kimse yargılanamaz değildir, hiç kimse sorgulanamaz değildir. Bunlar olabilir ama ailelere kadar meselenin indirilmesi, haksızlığın, hukuksuzluğun, adaletsizliğin her yere nüfuz etmesi kabul edilebilir değildir. Yargının araçsallaştığına dair artık emareler netleşmiştir. Daha da ötesi, bütün bunların siyasi saiklerle gerçekleştirildiğine dair kanaatler pekişmiştir. Demokrasiyi, hukuku, hakkı, adaleti, eşitliği savunan herkesin buna demokratik sınırlar içerisinde göstermesi gereken tepkiyi göstermesi bir mecburiyettir”




