“Onurlu gazeteciliği seçin, çok şükür sayıları az da olsa gazeteci gibi gazetecilerden olun. Onlar varlar ve yaşıyorlar. İstisna olun!” (Av. Fikret İlkiz)

“Biz gazeteciler, gerçeği aktarmakla yükümlüyüz. Gerçeği aktarırken kamu yararını gözetiriz. Kamu yararını hakkıyla gözetebilmek için de bağımsız ve tarafsız olmamız gerekir. Bağımsız ve tarafsız olduğumuz ölçüde okurlar ve izleyiciler bize inanır; aramızda güven ilişkisi oluşur. Gazeteci, hangi nedenle olursa olsun birileriyle maddi veya manevi çıkar ilişkisi içine girince yazdıklarına o ilişkinin gölgesi düşer. (…) Sadece onun değil, gazetedeki tüm haber ve yazıların inanılırlığı zedelenir” - Faruk Bildirici 3 Aralık 2018

***

Faruk Bildirici, bir gösterici kadının gözaltına alınırken polis memuru tarafından elle tacizi iddiasını köşesine taşıdı Hürriyet’te en son. Bununla ilgili gelişmelerin ta ki İçişleri Bakanı konuşana ve konunun TBMM’de gündeme gelmesine kadar gazetesinde -haberleştirilmemesini- eleştirdi.

Tacize uğradığı öne sürülen göstericinin sözlerinin, suç duyurusunun verilmemesini de!

Bildirici; şu ifadelerle yazısını sonlandırdı: “Okurun olayı doğru değerlendirebilmesi

için olaya ilişkin bilgilerin eksiksiz ve nesnel bir dille aktarılması gerekirdi. Unutmayalım, eksik ve tek yanlı bilgi, yanlış bilgidir.”

***

Ve dün…

12 yılı Cumhuriyet’te, 27 yılı Hürriyet’te olmak üzere 39 yılı gazetecilikle geçen 9 yıldır da Hürriyet’te “Okur Temsilcisi- Ombudsman”lık yapan Faruk Bildirici gazetesiyle yollarının ayrıldığını şu twitter mesajıyla duyurdu: “AYRILIK ZAMANI. Ben hep gazetecilik, sessizlerin sesi, mağdurların savunucusu, kamu yararının yılmaz bekçisi olsun; bağımsızlığından ödün vermesin; çıkar gruplarına aracılık etmesin istedim. Hep gazetecilik kazansın istedim. (…) Evrensel gazetecilik ilkelerinden taviz vermemeye, başlangıçta kendime verdiğim söze uygun davranmaya gayret ettim. Ne kadar başarılı oldum, artık onu okurlar ve meslektaşlarım söyleyecek. Zira bu limanda dalgalar çok yükseldi, ayrılık zamanım geldi çattı. Ayrılıklar aynı zamanda muhasebe zamanıdır.”

***

Faruk Bildirici, birikimi asla tartışılmaz gerçekten -yüksek kalibrede- bir gazetecidir. Her platformda -tavizsiz- onurla mesleğin gereklerini yerine getirmiştir. Hiç çekinmeden “Gazetecilik yapma biçimimizde, güç odaklarıyla ilişkilerimizle ilgili bir problemimiz var. İrdelemek, soruşturmak ve varsa perde arkasında sorun, ortaya çıkarmak değil de güç odaklarını mutlu etmek üzerine kurulu bir habercilik anlayışı dönüyor. Bundan kurtulmak gerekiyor” diyebilmiştir.

***

Türkiye’de en zor iş; ilkeli, objektif gazeteciliktir. Medya çölleşmiştir, basın özgürlüğü raftadır. Eleştirel /muhalif bakışa karşı bir yönetim anlayışı hakimdir. Gazeteciliğin salt gerçeklerden/gerçeklikten beslendiğini savunan gazeteci olmak güçleşmiştir. Bir “istisna gazeteci” Faruk Bildirici’nin “Ombudsmanlığı” süresince dillendirdiği doğruların,

eleştirilerinin kimleri memnun etmediği, dolayısıyla “kovulması”, yukarıdaki alıntılardan

net anlaşılır.

***

Gerçek gazetecilik ve istisna gazeteciler kazanacak!

Mutlaka!..