Bir okurumuz soruyor: “Merkezi İstanbul’da olan bir şirketin İzmir’deki bir şubesinde çalışmakta iken, şube kapatılacağı gerekçesiyle tazminatlarım ödenerek işten çıkarıldım. İşe iade ile ilgili herhangi bir hakkım var mıdır?”


Daha önceki yazılarımızda da belirtildiği gibi iş güvencesine ilişkin hükümler 4857 sayılı İş Yasası’nın 18, 19, 20, 21 ve 22'nci maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre bir işçinin yasanın iş güvencesine ilişkin koruyucu hükümlerinden yararlanabilmesi için öncelikle çalıştığı işyerinde ya da işletmenin tümündeki işçi sayısının otuzdan az olmaması, bu işyerinde en az altı aydan beri ve belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalışıyor olması gerekmektedir.


Buna göre bir işçinin otuz işçiden az işçi çalıştıran işyerlerinde belirsiz süreli iş sözleşmesi ile altı aydan fazla bir süredir çalışıyor olsa da iş güvencesi hükümlerinden yararlanması mümkün olmayacaktır.


İş güvencesinden yararlanma koşullarını taşıyan işçinin iş sözleşmesinin feshinin kendisine bildirildiği tarihten itibaren 30 gün içinde, fesih bildiriminde sebep gösterilmediği ya da gösterilen sebebin geçerli bir sebep olmadığı iddiasıyla iş mahkemesinde dava açması gerekecektir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda feshin geçersizliğine karar verilmesi ve kararın kesinleşmesi halinde işçinin kararın kendisine tebliğinden itibaren 10 işgünü içinde işverene başvurması, işverenin de başvuru tarihinden itibaren işçiyi bir ay içinde eski işine ya da benzer bir işe başlatması gerekmektedir.


Ne var ki işverenin söz konusu bir aylık süre içinde işe başlatmaması halinde durum ne olacaktır?


Bu durumda işverenin işçiye kıdem ve ihbar tazminatı ile birlikte mahkeme kararında hüküm altına alınan en az 4 ve en çok 8 aylık iş güvencesi tazminatı ile kararın kesinleşmesine kadar çalıştırmadığı süre içinde en çok 4 aya kadar doğmuş olan ücret ve diğer haklarını ödemek zorundadır.


Burada sözü geçen “iş güvencesi tazminatı” ile “4 aylık ücret ve diğer haklar” kavramını açıklamak gerekmektedir.


İş güvencesi tazminatı öncelikle işçinin işe başlatılmaması durumunda iş sözleşmesi feshedilmemiş olsa idi bu tarihte alması gereken ücret tutarına göre hesaplanacaktır. Diğer bir söyleyişle eğer işçi işe iade kararına karşın işe başlatılmazsa kararın işçiye tebliğ edildiği tarihte işyerinde çalışmakta olan emsal işçinin ücreti hangi düzeye gelmiş ise bu ücret esas alınarak 4 ya da 8 aylık brüt ücret tutarında tazminat ödenecektir. Her ne kadar yasada ödenmesi gereken ücrete tazminat denmiş ise de hesaplamada çıplak ücretin yanı sıra kıdem ve ihbar tazminatında esas alınması gereken sosyal yardım ve yan ödemeler dikkate alınmayacak ve tazminat çıplak ücret üzerinden hesaplanacaktır.


4 aylık boşta geçen süre ücreti ve diğer haklar hesaplanırken, işçinin çalıştırılmadığı bu sürede işyerinde yürürlüğe giren ücret zammı, bu süre içinde iş ya da toplu iş sözleşmesi veya işyeri uygulamasından kaynaklanan ikramiye, giyim ve yakacak yardımı, bayram harçlığı gibi haklar da dikkate alınacaktır. Ancak işçinin fiilen çalıştığı durumlarda aldığı yol ve yemek parası gibi yardımlar dikkate alınmayacaktır.


İşe iade kararından sonra süresi içinde işverene başvurduğu halde işe başlatılmaması ve herhangi bir ödeme yapılmaması halinde ise işçinin işgüvencesi tazminatı ile boşta geçen süre ücreti ve diğer haklar için yeniden iş mahkemesinde dava açmasından başka herhangi bir çaresi bulunmamaktadır.