İranlılar, günümüzden 2600 yıl önce Pers imparatorluğunu (Ahameniş) kurmuşlardı ve bu, tarihte Ortadoğu'da kurulmuş olan imparatorluklar içinde en büyüğü idi; Hindistan'dan Mısır’a kadar uzanıyordu.

Büyük Kiros diye bilinen önderlerinin emri altında birleşen İranlılar, kuzeydeki Med Krallığı’nı istila etmişler, fetihlerine devam ederek Babil, Fenike, Urartu, Manna, Lidya, Babil ve Mısır’ı ele geçirerek, o zamanlar bilinen tüm coğrafyayı kurdukları devletlerinin sınırları içine almışlardı. Kiros, bu dönemde sadece, İskit-Saka imparatorluğu ile yaptıkları savaşta, bir Türk komutanın idaresindeki Kraliçe Tomris'in ordusuna mağlup olmuş, savaş meydanında ölmüştür.

Yerine geçen oğlu Kambis ve sonrasındaki krallar olan I. Darius, I. Serhas ve II. Artakserhas dönemlerinde devletleri büyümüş ve zenginleşmiş, nihayetinde isyanlarla zayıflamış ve Büyük İskender, III. Darius döneminde Pers İmparatorluğu'na son vermiştir.

Kurucu Kiros, devletinin sınırları içinde ifade, inanç özgürlüğü ile kadınların bağımsızlığı ve itibarına yönelik bir Pers paradigması oluşturdu. Kendisi dahil tüm görevliler bu kurallara uymak ve korumakla yükümlüydü. Bu devlette kadınlar, döneminin tüm antik medeniyetlerden daha fazla haklara sahipti ve erkekler gibi krallık mensupları, asil kadınlar, asker kadınlar, işkadınları, işçiler, köleler ve hizmetliler şeklinde sosyal yaşamlarına devam etmişler, sonrasında kurdukları Part ve Sasani Devletleri’nde de bu anlayış sürmüştür. MÖ 480’de 1. Xerxes’in Salamis Deniz Muharebesi’nde filo komutanı, cesareti ve yetenekleri ile tarihe geçen Artemisia isminde bir kadındı. Pantea Arthesbod isminde bir başka kadın da Pers ordusunun Ölümsüzler adıyla bilinen 10,000 kişilik elit askeri birliğini kuran kişidir.

Geç Sasani İmparatorluğu III. Yazgerd döneminde, istilacı Araplara karşı orduyu yöneten de bir kadındı: Apranik (MS 651). Nihayetinde, İran tarihinde kadınların konumunu bir makalesinde ayrıntılı olarak inceleyen Joshua J.Mark’ın da belirttiği gibi, Sasanilerin çöküşü ile, bu ülkede kadınların statüleri de tarihe karışarak, ikinci sınıf vatandaş olarak görülmeye başlandı. Kadınlar, günümüzde birçok Ortadoğu ülkesinde olduğu gibi, erkeklerin izni olmadan ve onların eşlik etmediği bir durumda seyahat edemiyor, iş sahibi olamıyor ve eşlerini seçemiyorlardı.

***

Doğrusu İranlı kadınlar, haklarını yok eden bu uygulamaları tarih boyunca kabullenmediler ve ellerinden alınan haklar için tüm güçleri ile mücadele ettiler. Örneğin milattan sonra 838’de, Banu Khorramdin isimli bir kadın, Abbasi Halifesi’nin yönetimine karşı efsanevi bir direniş göstermiş, onun mirası bugün bile bir gurur kaynağı şeklinde güçlü Pers kadını simgesinin örneği olarak Esfandgaan festivallerinde anılagelmiştir. Bu şekilde, kadınlar için hem minnet hem de onurlandırma eylemi canlı tutulmuştur.

Günlerdir, İran ile ilgili haberleri izliyoruz. Tahran'da, İrşad ismi ile bilinen ahlak Polisleri’’ 13 Eylül'de 22 yaşındaki Mahsa Amini’yi gözaltına aldılar ve 16 Eylül'de de bu genç kızın yaşamını yitirdiğini beyan ettiler. O tarihten bu yana yapılan tepkiler, hızla ülke yönetimine karşı protestolara dönüştü. Yaklaşık 2.5 aydır devam eden olaylarda, on binlerce kişi göz altına alındı, 40’ı güvenlik memuru olmak üzere 342 İranlı hayatını kaybetti.

Elbette bu, İranlıların kitlesel halk protestoları şeklindeki ilk tepkileri değil. 2017 ve 2018 yıllarında, Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin ekonomi politikaları ile 2019 yılındaki benzin fiyatlarındaki fahiş artışlar da İranlıları sokağa taşımıştı. Ancak, bu kez durum farklı görünüyor.

1979’daki devrimi sonrasında Ayetullah Humeyni , "Kadınlar kendi iffetlerini korumak için başörtüsü takmak zorundalar" demiş ve kadınlara başörtüsü zorunluluğu getirilmişti. Bu zorunluluğun 43. yılında, İran halkı, Mahsa Amini’nin mantolu ve uzun şallı görüntüsünün içindeki masum ve mütevazı çocuğun ölümünü kabul edemedi, protesto dalgasını başlattı. İrşad Devriyelerinin Bed Hecabi (kötü tesettür) suçlaması ile gözaltına aldığı milyonlarca kadının ‘ah’ı ve ruhu, şimdilerde İran şehirlerinin sokaklarında kol geziyor!

1.648.195 kilometrekare yüzölçüme, 84.183.741 kişilik bir nüfusa sahip ve tarihi MÖ 4000'lere dayanan İran, dünyadaki en eski devamlılığı olan uygarlıklardan. Uygarlığının belirleyici kültürel özelliklerinden birisi de hiç kuşkusuz kadınlara verilen haklar ve onlara karşı duyulan saygı.

Mahsa Amini için yapılan protestolar, İran ve İranlı kadınlar için bir kırılma noktası olacak mı hep birlikte göreceğiz. Kesin olan, eskisi gibi devam etmeyeceği!