Siyasi arenada tansiyonu yükselten ve yargıya taşınan tartışma, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin (İBB) anaokulu projelerine ilişkin yaptığı bir açıklamayla başlamıştı. Bakan Tekin, belediyelerin Belediye Kanunu'na göre "kreş" ismi altında anaokulu veya anasınıfı açma yetkisi olmadığını savunmuş ve bu konudaki ısrarı nedeniyle İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nu hedef almıştı. Tekin, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, İmamoğlu için "Birlikte hareket ettiği terör gruplarının dilinden esinlenmiş olacak ki hukuk devletinin kurallarına meydan okuyor" gibi oldukça ağır ve imalı ifadeler kullanmıştı. Bu sözler, siyasi bir eleştirinin ötesine geçerek, bir belediye başkanını terörle ilişkilendirme olarak yorumlanmış ve kamuoyunda büyük tepki çekmişti.
İmamoğlu dava açtı, mahkeme 'tazminat' dedi
Bakan Tekin'in bu ağır ithamları karşısında sessiz kalmayan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu ve onurunun zedelendiği gerekçesiyle hukuki süreci başlattı. İmamoğlu, avukatları aracılığıyla mahkemeye başvurarak, Bakan Yusuf Tekin'e karşı 50 bin liralık manevi tazminat davası açtı. Davayı görüşen mahkeme, yapılan yargılama sonucunda Bakan Tekin'in kullandığı ifadelerin eleştiri sınırlarını aştığına ve İmamoğlu'nun kişilik haklarına bir saldırı niteliği taşıdığına hükmetti. Mahkeme, Bakan Tekin'i, İBB Başkanı İmamoğlu'na ödemek üzere 25 bin liralık manevi tazminata mahkum etti. Bu karar, kamusal alanda siyasetçilerin birbirlerine yönelik kullanacakları dilin sınırları açısından da önemli bir emsal teşkil etti.
Tazminatın adresi belli oldu: Saraçhane öğrencileri
Mahkemenin verdiği tazminat kararının kesinleşmesinin ardından, gözler Ekrem İmamoğlu'nun bu parayı ne yapacağına çevrilmişti. İBB kaynaklarından edinilen bilgiye göre İmamoğlu, bu konuda son derece anlamlı ve sembolik bir karar aldı. Başkan İmamoğlu'nun, Bakan Tekin'den tahsil edilecek olan 25 bin liralık tazminatın tamamını, kamuoyunda "Saraçhane Davası" olarak bilinen ve siyasi protestolara katıldıkları için yargılanan ve bir kısmı tutuklanan üniversite öğrencilerine destek olmak amacıyla bağışlayacağı öğrenildi. Bu hareket, İmamoğlu'nun, siyasi bir polemikten elde edilen maddi bir kazanımı, yine siyasi bir duruşun parçası olan ve adalet arayışı içinde olduklarına inandığı gençlere aktarması olarak yorumlandı.
