Terör örgütü üyeliği suçlamasıyla tutuklanan ve görevden uzaklaştırılan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer için mahkemeden kritik karar geldi. Mahkeme heyeti, Özer'in adli kontrol şartlarıyla tahliyesine hükmederek, uzun süredir devam eden hukuki sürecin önemli bir aşamasını tamamladı.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada hakim heyeti, Ahmet Özer'in tutuklu kalması için gerekli somut delillerin mevcut durumda yeterli olmadığı değerlendirmesinde bulundu. Savcılık makamının tutukluluk halinin devamına yönelik talebine rağmen mahkeme, sanığın adli kontrol tedbirleriyle serbest bırakılması gerektiği sonucuna vardı.

Öte yandan Özer, Aziz İhsan Aktaş suç örgütü dosyası kapsamında hala tutuklu bulunuyor.

Özer serbest kalacak ama şartlar var

Mahkeme kararı gereğince Ahmet Özer, yurt dışına çıkış yasağı ve İstanbul il sınırlarını terk etmeme koşuluyla tahliye edilecek. Bu adli kontrol tedbirleri, sanığın kaçma veya delilleri karartma riskine karşı alınan önlemler olarak değerlendiriliyor.

Tahliye kararının ardından Özer'in avukatları tarafından yapılan açıklamada, müvekkillerinin masumiyetine olan inançlarını yineledikleri ve adalet mekanizmasının işlediği vurgusu yapıldı. Savunma makamı, dosyada yer alan delillerin terör örgütü üyeliği suçlamasını desteklemediği yönündeki görüşlerini mahkemeye sundukları belirtildi.

Esenyurt Belediyesi meclis üyeleri ve parti yöneticileri, tahliye kararını olumlu karşıladıklarını ifade ederken, belediye hizmetlerinin kesintisiz sürdürülmesi için çalışmalara devam edeceklerini açıkladılar. Yerel yönetim süreçlerinin demokratik katılım ve şeffaflık ilkeleri doğrultusunda yürütüleceği vurgulandı.

Terör örgütü iddiası mahkemede ele alındı

Özer hakkındaki terör örgütü üyeliği iddianamesinde yer alan suçlamalar, mahkeme sürecinin en kritik bölümünü oluşturuyor. Savcılık makamı, sanığın PKK/KCK terör örgütüne yönelik faaliyetlerde bulunduğu iddiasını delillerle desteklemeye çalışırken, savunma bu iddiaları kategorik olarak reddediyor.

İddianamede yer alan suçlamalar arasında örgüt adına propaganda yapma, örgütsel faaliyetlere katılım ve örgüt mensuplarıyla irtibat kurma iddiaları bulunuyor. Cumhuriyet Savcılığı, bu suçlamalar kapsamında Özer hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep etmişti.

Sanık ve avukatları, iddianamede yer alan suçlamaları tamamen asılsız bulduklarını ve müvekkillerinin demokratik siyaset yapma hakkını kullandığını savunuyorlar. Örgütsel faaliyetten ziyade yerel yöneticilik görevini yasalar çerçevesinde yürüttüğü vurgusu yapılıyor.

Siyasi partilerden farklı tepkiler geldi

Ahmet Özer'in tahliye kararı, siyasi partiler ve STK'lar tarafından farklı şekillerde değerlendiriliyor. CHP yöneticileri, adalet sürecinin objektif yürütülmesi gerektiğini vurgularken, hukuk devleti ilkelerinin korunması gerektiğini ifade ediyorlar.

AK Parti sözcüleri ise terörle mücadelenin kararlılıkla sürdürüleceğini ve hiçbir terör örgütü mensubunun hukuk önünde ayrıcalık tanınmayacağını belirtiyorlar. Adalet Bakanlığı yetkilileri, mahkeme kararlarının saygı duyulacağını ancak terörle mücadelenin süreceğini vurguluyor.

MHP yöneticileri, PKK/KCK terör örgütüne karşı mücadelenin devam edeceğini ve hukuki süreçlerin titizlikle takip edileceğini açıklıyorlar. İYİ Parti ise hukuk devleti prensiplerine uygun adil yargılanma hakkının korunması gerektiğini vurguluyor.

Ekrem İmamoğlu’ndan sert mesaj: Barınma hakkı söke söke alınacak!
Ekrem İmamoğlu’ndan sert mesaj: Barınma hakkı söke söke alınacak!
İçeriği Görüntüle

Esenyurt belediyesinde vekalet süreci

Ahmet Özer'in görevden uzaklaştırılmasının ardından Esenyurt Belediyesi'ne İçişleri Bakanlığı tarafından kayyum atanmıştı. Tahliye kararının ardından belediye başkanlığı görevine dönüş sürecinin nasıl işleyeceği hukuk uzmanları tarafından merakla bekleniyor.

İdare hukuku uzmanları, görevden uzaklaştırma kararının mahkeme tahliye kararından bağımsız olarak İçişleri Bakanlığı tarafından değerlendirileceğini belirtiyorlar. İdari yargı süreçleriyle ceza yargısı süreçlerinin farklı mekanizmalar olduğu vurgulanıyor.

Belediye meclis üyeleri, demokratik katılım süreçlerinin restore edilmesi için çalışmaların başlatıldığını açıklıyorlar. Yerel hizmetlerin kesintisiz sürdürülmesi ve vatandaş memnuniyetinin sağlanması öncelik olarak belirleniyor.

Kaynak: HABER MERKEZİ