Milletvekilleri aday listelerinin açıklanmasının sonra en büyük şok MHP'de yaşandı. Haziran seçimlerinden başarıyla çıkan Aslan Savaşan ve Murat Koç, ikinci sıradan üçüncü sıraya indirildiler.
Aslan Savaşan da Murat Koç da yıllarını Ülkücü harekete vermiş, MHP tabanının yakından tanıdığı ve örgütte de karşılığı olan isimler.
Savaşan, tıp hekimi olarak MHP'nin koalisyon ortağı olduğu dönemde 2000-2013 yılları arasında Alsancak Nevvar Salih İşgören Devlet Hastanesi’nde Başhekimlik görevinde bulundu. AKP hükümetleri tarafından 4 defa görevinden alındı, hukuk mücadelesi vererek 4 kez geri döndü. Savaşan, MHP'nin, Balkan göçmenleri açılımında da önemli bir isim. Son seçimlerde de başarılı bir kampanya yürüterek milletvekili seçilmeyi başardı.

***


Gelelim Murat Koç'a...
1983-1984 Muhafazakâr Parti Bornova İlçe Teşkilatı Kurucu Üyeliği ve İlçe Başkan Yardımcılığı,
1985 yılında Muhafazakâr Parti Bornova İlçe Başkanlığı,
1986-1991 Milliyetçi Çalışma Partisi Bornova İlçe Başkanlığı,
1991 Genel Seçimlerinde İzmir 2. Bölge Milletvekili Adaylığı,
1991-1994 Bornova İlçe Başkanlığı,
1995 Genel Seçimlerinde İzmir 2. Bölge Milletvekili Adaylığı,
1995-1998 İzmir İl Yönetim Kurulu Üyeliği,
1999 Genel Seçimlerindeİzmir 2. Bölge Milletvekili Adaylığı,
2004-2007 İzmir İl Başkan Yardımcılığı,
2007 Genel Seçimlerinde İzmir 2. Bölge Milletvekili Adaylığı...

Dile kolay, tam 32 yıldır olarak aktif siyasetin içinde...
Çizgisinde sapma yok, kırılma yok...
Küsmemiş, darılmamış...

Her dönem taşın altına elini sokmuş, İzmir 2. Bölge'de partili partisiz herkesin tanıdığı, sevdiği ve saygı duyduğu bir isim. 32 yıllık siyaset yaşantısını son seçimlerde milletvekilliği ile taçlandırmış.

***

Aslan Savaşan, sıralamadaki yerini, 'partimin takdiri, çalışmaya devam' sözleriyle karşıladı.
Murat Koç ise haberi Hac vazifesini yapmak üzere kutsal topraklardayken öğrendi. “Bizimkisi biraz kısa dönem askerlik oldu. Dönünce anlatacaklarım var” demekle yetindi.
Murat Koç zarafetinden böyle konuşuyor. Aslında, Koç'la Savaşan'ın yaptığı kısa dönem değil resmen bedelli askerlik...
Partinin başı sıkıştığında maddi manevi yardımına koşan bu iki siyasetçiye yapılanlar Ülkücü camianın içine siniyor mu merak ediyorum.
Tıpkı Sinan Oğan'a, Meral Akşener'e, Müsavat Dervişoğlu'na yapıldığı gibi...
Murat Koç'un facebook hesabındaki şu paylaşımı aslında çok şeyi anlatıyor:
“7 Haziran seçimlerinin saha kahramanları kadınlarımız, seçimden seçime dahi yanında olmayan hemcinslerini değil, onlar için çalışan, içlerinde olan, başları sıkıştığında ellerinden tutacak bir abi için mücadele ettiler. Hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum...”
Bu sözler MHP'de üç-beş kişi dışında kimsenin yüksek sesle seslendirmediği duygu ve düşünceleri kapsıyor. İzmir'de taban sessiz. Sessiz ama öfkeli, bir o kadar da kırgın ve yorgun.

***


Milliyetçi Hareket Partisi, Savaşan'ın yerine İzmir 1. Bölge'de Senem Kılıç'ı aday gösterdi. Senem hanım, donanımlı ve sevilen bir isim. Kısa sürede siyasete ısındı, seçim döneminde kendini teşkilata ve tabana sevdirdi.
İzmir 2. Bölge'de ise Murat Koç'un önüne Neslihan Çelik getirildi. Çelik 2009-2011 yılları arasında Genel Başkan Devlet Bahçeli'nin başdanışmanlığını yapıyordu. 2011'de 2. bölge 3. sıra adayıydı. Seçimlerden sonra yeniden Ankara'ya döndü. Bir daha İzmir'e adım atmadı. 2015'te bir kez daha 3. sıradan aday gösterildi. Son iki seçimdir MHP'nin siyasi imajı, sloganları, afiş tasarımları vb. Çelik'in elinden çıkıyor.
Her iki kadın aday da donanımlı ve partiye katkı koyacak isimler. Ancak mesele onların kişilikleri, donanımları değil...

***


Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Oktay Vural, Haziran seçimlerinden önce İzmir Gazeteciler Cemiyeti'ni ziyaretinde, 'MHP'de kadın milletvekili adaylarının neden seçilebilecek sıralara konulmadığı' yolundaki bir soruya, “Siyasette ayrımcılığa karşıyım. Yıllardır bu işe emek veren insanların hakkının yenmesi doğru değil. Kadınlarımız da siyasi çabalarının karşılığında bu sıraları hak etmeliler” anlamına gelen bir cevap vermişti.
Demek ki 3 ay içinde bu kadın adaylar müthiş bir performans göstermiş ve siyasi çabalarının karşılığında 2. sıraya konulmuşlar.
Demek ki, yıllarını partiye ve Ülkücü harekete adayanların daha çoook çalışması gerekiyor...
Ne demişler...
Siyasette hiç bir başarı cezasız kalmaz...