Yaz aylarının gelmesiyle birlikte gıda zehirlenmeleri artış gösteriyor. Sıcak hava, hijyenik olmayan koşullarda saklanan gıdalarda bakteri üremesini hızlandırırken, Türkiye'de gıda güvenliğini sağlamaya çalışan denetçilerin iş yükü her yıl daha da artıyor. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre dünya genelinde her 10 kişiden biri kontamine gıdalar yüzünden hastalanıyor ve yılda 420 binden fazla insan hayatını kaybediyor.
Türkiye’de 2024 yılı içinde 1,3 milyon gıda denetimi yapıldı. Ancak Gıda Mühendisleri Odası, bu denetimlerin etkili olabilmesi için personel sayısının artırılması gerektiğini vurguladı. TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Üyesi Uğur Toprak “Gıda kaynaklı hastalıklar sadece birey sağlığını değil, sağlık sistemlerini, turizmi ve ticareti de etkiliyor. Etkin denetim için daha fazla uzman ve daha güçlü bir yapıya ihtiyaç var” dedi.
“Denetimler etkin değil”
“Denetim sayısı fazla görünüyor ama etkili değil” diyen Toprak, şunları söyledi:
“Tarım ve Orman Bakanlığı, gıda işletmelerinin denetlenmesinden birincil derecede sorumlu olan otoritedir. Denetimler, risk esaslı bir yaklaşımla gerçekleştirilmekte olup, gıdanın taşıdığı risk düzeyi ve işletmenin geçmiş denetim kayıtları gibi faktörler dikkate alınmaktadır. 2024 yılında Türkiye genelinde 1.3 milyondan fazla gıda işletmesine yurt içi resmi kontrol gerçekleştirilmiştir. Gıda Mühendisleri Odası olarak, Bakanlık bünyesindeki personel sayısının denetimlerin etkin bir şekilde uygulanması için yetersiz olduğunu her fırsatta dile getiriyoruz.
Gıda kaynaklı hastalıklara sıklıkla Salmonella, Campylobacter, E. coli ve Listeria gibi patojenler neden oluyor. Bu mikroorganizmalar, gıda üretiminden tüketimine kadar olan zincirin herhangi bir aşamasında gıdalara bulaşabilmekte ve uygun koşullarda hızla çoğalarak insan sağlığı için risk oluşturmakta Ancak, gıda üretiminde, işlenmesinde, depolanmasında ve hazırlanmasında alınacak önlemlerle birçok gıda kaynaklı hastalığın önüne geçmek mümkün.
Açıkta, genellikle "köyden geldi" denilerek satılan ürünler, izlenebilirlik ve hijyen standartları açısından risk taşıyabilmektedir. Bu ürünlerin hangi koşullarda üretildiği hakkında yeterli bilgi bulunmamaktadır. Tüketicilerin bu tür ürünleri satın alırken daha dikkatli olmaları ve mümkünse güvenilir, etiketli ve onaylı kaynaklardan alışveriş yapmaları önerilmektedir. Sokak yiyeceklerini seçerken satıcının hijyen uygulamalarına (el yıkama, tezgah/aracın temizliği, gıdaları elleme şekli) dikkat edilmelidir. Gıdaların iyice pişirildiğinden ve sıcak servis edildiğinden emin olunmalıdır. Oda sıcaklığında uzun süre bekletilmiş gibi görünen yiyeceklerden kaçınılmalıdır. Gerekli izin ve lisanslara sahip satıcılar tercih edilmelidir. Sokak yiyeceklerinde çiğ veya az pişmiş hayvansal ürünler tüketirken daha dikkatli olunmalıdır. "
Tüketici ne yapmalı?
Toprak, vatandaşlara da önemli uyarılarda bulundu:
– Son tüketim tarihi geçmiş ürünleri satın almayın.
– Ambalajı şişmiş, hasar görmüş ya da sızdıran ürünlerden uzak durun.
– Açıkta satılan, etiketsiz ve kaynağı belirsiz gıdaları tercih etmeyin.
– Soğutulması gereken ürünlerin mağazada doğru sıcaklıkta muhafaza edilip edilmediğini kontrol edin.
– Çiğ tavuk ve yumurtayı ayrı poşetlerde taşıyın, buzdolabında alt raflarda ve kapalı şekilde saklayın.
– Yumurtaları hemen tüketmeden önce yıkayın.
– Sokakta satılan gıdaların sıcak servis edilmesine ve hijyen kurallarına uyulmasına dikkat edin.