Türkiye, jeopolitik konumu, sosyo-ekonomik dinamikleri ve kültürel bağları nedeniyle yüzyıllardır uluslararası göç hareketliliğinin önemli merkezlerinden biri olmuştur. Her yıl milyonlarca insanın hareketine tanıklık eden Türkiye, 2024 yılında da bu hareketliliğin nabzını tuttu. TÜİK tarafından açıklanan verilere göre, yurt dışından Türkiye'ye göç eden kişi sayısı 2024 yılında bir önceki yıla göre %0,6 gibi sınırlı bir azalışla 314 bin 588 kişi olarak kaydedildi. Bu hafif düşüş, önceki yılların aksine, Türkiye'nin göç alma kapasitesinde bir yavaşlamanın sinyali olarak yorumlanabilir.

Gelen göçün demografik yapısı incelendiğinde, cinsiyet dağılımında erkeklerin önde olduğu görülüyor. Yurt dışından gelen nüfusun %54,5'ini erkekler oluştururken, kadınların oranı %45,5 oldu. Gelen nüfusun vatandaşlık ayrımına bakıldığında ise, 103 bin 732 kişinin Türk vatandaşı olduğu, 210 bin 856 kişinin ise yabancı uyruklu olduğu belirtildi. Bu durum, Türkiye'ye gelen yabancı uyruklu nüfusun hala önemli bir çoğunluğu oluşturduğunu gösteriyor. Özellikle bölgesel krizler ve komşu ülkelerdeki istikrarsızlıklar, Türkiye'yi sığınma ve yeni bir başlangıç arayan insanlar için cazibe merkezi yapmaya devam ediyor.

Türkiye'den gidenlerin sayısında çarpıcı düşüş: Gençler hala gidiyor mu?

Türkiye'nin uluslararası göç hareketliliğindeki asıl çarpıcı değişim, yurt dışına göç edenlerin sayısında yaşandı. 2024 yılında Türkiye'den yurt dışına göç eden kişi sayısı, bir önceki yıla göre %40,6 gibi devasa bir düşüşle 424 bin 345 kişi oldu. Bu keskin düşüş, 2023 yılındaki %53'lük artışla 714 bin 579 kişiye ulaşan rekor göçün ardından, yeni bir eğilimin başlangıcı olarak yorumlanabilir. Bu düşüşün nedenleri arasında, küresel ekonomik belirsizlikler, göç veren ülkelerin kendi iç dinamikleri veya uluslararası göç politikalarındaki değişiklikler etkili olabilir.

Göç eden nüfusun cinsiyet dağılımında da gelen göçe benzer bir tablo var; %55,7'sini erkekler, %44,3'ünü ise kadınlar oluşturuyor. Türkiye'den yurt dışına giden nüfusun vatandaşlık ayrımına bakıldığında ise, 151 bin 140 kişinin Türk vatandaşı olduğu, 273 bin 205 kişinin ise yabancı uyruklu olduğu görüldü. Bu durum, Türkiye'nin sadece bir göç alan değil, aynı zamanda önemli bir göç veren ülke konumunda olduğunu ve yabancı uyruklu nüfusun da Türkiye'yi terk etme eğiliminde olduğunu gösteriyor. Özellikle genç ve eğitimli nüfusun beyin göçü olarak nitelendirilen hareketi, uzun yıllardır Türkiye'nin önemli gündem maddelerinden biri olmuştur.

Motorine indirim geldi: 24 Haziran 2025 akaryakıt fiyatları güncellendi!
Motorine indirim geldi: 24 Haziran 2025 akaryakıt fiyatları güncellendi!
İçeriği Görüntüle

Gençlerin göç rotası: 20'li yaşlar hem geliyor hem gidiyor

Uluslararası göç istatistikleri, sadece sayıları değil, aynı zamanda göç hareketliliğinin yaş ve demografik yapısını da gözler önüne seriyor. TÜİK verilerine göre, 2024 yılında Türkiye'ye göç edenlerin yaş grubu incelendiğinde, en fazla göç edenlerin %14,7 ile 20-24 yaş grubunda olduğu görüldü. Bu yaş grubunu %12,1 ile 25-29 yaş ve %10,3 ile 30-34 yaş grubu izledi. Bu durum, Türkiye'nin özellikle eğitim, iş veya farklı yaşam fırsatları arayan genç nüfus için hala bir çekim merkezi olduğunu gösteriyor.

Öte yandan, Türkiye'den göç eden nüfusun yaş gruplarına bakıldığında da benzer bir genç profil karşımıza çıkıyor. En fazla göç edenlerin %14,4 ile 25-29 yaş grubunda olduğu belirlendi. Bu yaş grubunu %12,2 ile 20-24 yaş ve %12,1 ile 30-34 yaş grubu takip etti. Bu veriler, özellikle gençlerin hem ülkeye gelme hem de ülkeden ayrılma kararlarında daha hareketli olduğunu gösteriyor. Yükseköğretim, kariyer başlangıcı veya yurt dışı deneyimi arayışı, bu yaş grubunun göç dinamiklerinde kilit rol oynuyor. Bu durum, ülkenin genç ve nitelikli iş gücünü elde tutma konusunda karşılaştığı zorlukları da gözler önüne seriyor.

Göçün kalbi İstanbul: Hem gelenlerin hem gidenlerin başkenti

Türkiye'deki göç hareketliliğinin coğrafi dağılımı incelendiğinde, İstanbul'un tartışmasız liderliği devam ediyor. 2024 yılında Türkiye'ye göç edenlerin illere göre dağılımında, İstanbul %32,8 ile en fazla göç alan il oldu. Bu oran, gelen her üç kişiden birinin İstanbul'u tercih ettiğini gösteriyor. İstanbul'u sırasıyla %8,5 ile Antalya, %7,4 ile Ankara, %5,5 ile Mersin ve %3,7 ile İzmir takip etti. Büyükşehirlerin, özellikle de ekonomik ve sosyal fırsatların yoğunlaştığı kentlerin, hem yurt içinden hem de yurt dışından gelen göçmenler için cazibe merkezi olmaya devam ettiği görülüyor.

Ancak İstanbul, sadece göç alan değil, aynı zamanda en çok göç veren il unvanını da koruyor. Türkiye'den göç eden nüfusun illere göre dağılımına bakıldığında, %34 ile İstanbul'un en fazla göç veren il olduğu görüldü. İstanbul'u %8,5 ile Ankara, %7,8 ile Antalya, %3,3 ile İzmir ve Mersin izledi. Bu durum, büyükşehirlerdeki nüfus hareketliliğinin yoğunluğunu ve özellikle bazı illerin hem çekim hem de itici güç rolünü üstlendiğini gösteriyor. Büyük kentlerdeki yaşam maliyeti, iş imkanları, eğitim ve sosyal çevre gibi faktörler, göç kararlarında önemli rol oynuyor.

Vatandaşlık bazında göç haritası: Irak ve Azerbaycan ön planda

Türkiye'ye göç eden yabancı uyruklu nüfusun vatandaşlık bazında dağılımı incelendiğinde, dikkat çekici farklılıklar ortaya çıkıyor. 2024 yılında Türkiye'ye gelen yabancı uyruklu nüfus içinde ilk sırayı %9,9 ile Azerbaycan vatandaşları aldı. Azerbaycan'ı %9,8 ile Türkmenistan, %7,6 ile Özbekistan, %7,5 ile Rusya Federasyonu ve %5,9 ile İran vatandaşları izledi. Bu tablo, Türkiye'nin özellikle çevre coğrafyalardan ve Türk Cumhuriyetleri'nden gelen göçmenler için hala güçlü bir cazibe merkezi olduğunu gösteriyor. Bölgesel istikrarsızlıklar, ekonomik fırsatlar veya eğitim olanakları, bu ülkelerden gelen göçü tetikleyen temel faktörler olarak öne çıkıyor.

Öte yandan, Türkiye'den göç eden yabancı uyruklu nüfus içinde ilk sırayı ise %17,4 ile Irak vatandaşları aldı. Irak'ı %13,1 ile Afganistan, %10,2 ile Rusya Federasyonu, %5,9 ile İran ve %5,8 ile Türkmenistan vatandaşları takip etti. Bu durum, özellikle Türkiye'de sığınmacı veya geçici koruma statüsünde bulunan bazı yabancı uyruklu grupların, daha iyi yaşam koşulları veya üçüncü ülkelere yerleşme umuduyla Türkiye'yi terk etme eğiliminde olduğunu gösteriyor. Rusya Federasyonu ve İran vatandaşlarının hem gelen hem de giden göç listesinde yer alması ise, bu ülkelerden gelenlerin bir kısmının Türkiye'yi bir geçiş veya kısa süreli ikamet noktası olarak gördüğünü düşündürüyor.

Kaynak: HABER MERKEZİ