Kültür ve Turizm Bakanlığı koordinasyonunda düzenlenen İstanbul Kültür Yolu Festivali, Filistinli sanatçıların eserlerini sanatseverlerle buluşturdu. Polat Piyalepaşa Çarşı’da açılan “Hala Yaşıyorum” adlı sergi, “Filistin Benim Vatanım” ve “Ben Yıkılmayacağım” bölümleriyle birlikte ziyaretçilere sunuldu.

Sergide, Filistin sanatının önde gelen isimleri Maisara Baroud, Khaled Hourani, Nabil Anani ve geçen yıl Necip Fazıl Uluslararası Kültür Sanat Ödülü’nü kazanan Sliman Mansour’un eserleri yer alıyor.

Karabağlar'da nefes kesen tatbikat: Sirenler çaldı, çatıda mahsur kalanlar saniyelerle kurtarıldı
Karabağlar'da nefes kesen tatbikat: Sirenler çaldı, çatıda mahsur kalanlar saniyelerle kurtarıldı
İçeriği Görüntüle

Serginin küratörlüğünü üstlenen Samed Karagöz, Filistinli sanatçıların böyle bir sergide yer almaktan memnun olduklarını belirterek, “Sanatçılar, dünyanın farklı yerlerinde Filistin için yapılan etkinliklerden umut buluyor. Gazze’de yaşananlara karşı sessiz kalınmadığını görmek onlar için çok değerli.” dedi.

Karagöz, sergideki eserlerin neredeyse tamamının Filistin aidiyetine odaklandığını vurgulayarak şunları söyledi
“Sanatçılar, Birinci ve İkinci İntifada dönemlerinden bu yana zulme karşı üretim yaptı. Karpuz figürü Filistin bayrağının renklerini sembolize ediyor, Hanzala’nın yeni yorumları yer alıyor. Mansour’un eserlerinde ise Filistin bayrağı taşıyan kadın figürleri, zeytin ağaçları ve gündelik yaşamın yükünü sırtlayan Filistinli kadınlar ön plana çıkıyor.”

“Gazze’de yalnızca yıkım yok”


Sergiye ismini veren “Hala Yaşıyorum”, Gazzeli sanatçı Maisara Baroud’un sosyal medyada paylaştığı günlük dijital çizimlerden ilham aldı. Baroud, Gazze’de yaşarken her gün “Ben yaşıyorum” notuyla çizimlerini yayımlamış, “Bir gün paylaşım yapmazsam bilin ki İsrail beni öldürmüştür” sözleriyle hafızalara kazınmıştı.

Karagöz, serginin yalnızca direnişi değil, aynı zamanda Filistin’in güzelliklerini de hatırlattığını belirtti:
“Biz Gazze’yi haberlerde hep yıkımlarla gördük. Oysa bu eserlerde Filistin’in denizini, gün batımını, bitkilerini, zeytin ağaçlarını ve umudunu görüyoruz. Sanatçılar, hafıza, aidiyet ve köklenme üzerinden bir direnişi sanatla yaşatıyor.”

Sergi, 5 Ekim’e kadar her gün 10.00-22.00 saatleri arasında ziyaret edilebilecek.

Kaynak: Haber Merkezi