Kuraklık tehdidiyle karşı karşıya olan ve su kaynakları giderek azalan İzmir için hayati önem taşıyan Düvertepe Barajı Projesi'nde somut bir adım atıldı. Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü, "İzmir İçme Suyu Projesi Düvertepe Barajı ve İçme Suyu Tesisleri Planlama Mühendislik Hizmetleri" işi için düzenlediği ihaleyi sonuçlandırdı. Yaklaşık maliyeti 72.9 milyon TL olarak belirlenen ve 27 Ağustos 2025'te mali zarfları açılan dev ihale için Türkiye'nin en büyük mühendislik firmalarından 10'u teklif sundu. İhalede en düşük teklif, 70 milyon 996 bin 265 TL ile Bar-Su Proje firmasından geldi. Teknik yeterlilik puanlamasında ise NFB Mühendislik, Tractebel Hidro Dizayn, Suiş Proje ve Dolsar Mühendislik gibi firmaların 100 tam puan alması dikkat çekti. İhale sürecinin tamamlanmasının ardından kazanan firma ile sözleşmenin imzalandığı ve projenin planlama aşamasına resmen geçildiği bildirildi.
Tugay işaret etmişti
Projede teknik süreç başlarken, projenin sahiplenilmesi konusundaki siyasi tartışmalar da yeniden alevlendi. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay’ın, geçtiğimiz 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamaları sırasında gazetecilere yaptığı açıklamalar, ihalenin sonuçlanmasıyla birlikte tekrar hatırlandı. Başkan Tugay, o günkü demecinde, kentin yaşadığı su sıkıntısı karşısında Düvertepe Barajı'nın bir an önce yapılması gerektiğini vurgulamıştı. Tugay, "Düvertepe Barajı’nın İzmir’in su ihtiyacını karşılaması ile ilgili planlama yıllar önce Devlet Su İşleri tarafından yapılmış. Eğer İzmir’de su kaynakları biterse, bir yerden su temin edilmesi lazım. Bu da Devlet Su İşleri’ne ait bir görevdir," diyerek sorumluluğun merkezi hükümette olduğunun altını çizmişti. Tugay'ın bu geçmişteki çıkışı, projenin finansmanı ve yürütülmesi konusundaki belirsizliklerin ve yetki tartışmalarının hâlâ güncelliğini koruduğunu gösteriyor.
Sorumluluk kimde?
Başkan Tugay'ın 29 Ekim'deki açıklamaları, aynı zamanda AK Parti İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı’nın "suyu temin etme sorumluluğunun İZSU’da olduğuna" yönelik sözlerine de bir yanıt niteliğindeydi. Tugay, bu ifadenin Cumhurbaşkanı'nın "İzmir'i susuz bırakmayacağız" açıklamasıyla çeliştiğini öne sürerek kanun ve mevzuata göre sorumluluk sınırlarını net bir şekilde çizmişti. Tugay o günkü konuşmasında, "İzmir Büyükşehir Belediyesi ya da diğer belediyeler, suyu şehre dağıtmakla ve dağıtımın sistemini kurmakla sorumludur. Suyu temin etmekle ilgili sorumluluk tamamen Devlet Su İşleri’ndedir. Bu, kesin kuraldır," ifadelerini kullanmıştı. Belediyenin sorumluluktan kaçmadığını, geçmiş yıllarda DSİ'den izin alarak yüzlerce yeni su kuyusu açtıklarını hatırlatan Tugay, "Üzerimize düşeni yapmaya hazırız ama İzmir’in içinde su kaynakları tükendiyse, yeterli yağmur yağmıyorsa, barajlar dolmuyorsa başka bir yerden su temin etmen gerekiyor. O artık bizim sınırlarımızın dışına çıkıyor. İşte tam orada Devlet Su İşleri devreye giriyor," mesajını vermişti.



