Haber / Murat ERVİN

İzmir'de okul öncesi ve ilkokul dahil olmak üzere 2 bin 673 eğitim kurumunda 784 bin 554 öğrenci, karnesini alarak yaz tatiline girdi. Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) Çocuk İşgücü Anketi Sonuçları 2021 raporuna göre İzmir'de 15-17 yaş grubundaki 520 bin çocuk halen iş hayatında. Okulların tatile girmesiyle birlikte İzmir'deki 310 bin ortaokul ve lise öğrencisinin yaklaşık 3'te 1'i yaz tatilini çalışarak geçirecek. Ülke genelinde ise her 2 çocuktan 1'i yaz tatilini ya akrabalarının yanındaki işletmelerde ya tarlalarla ya da bulduğu başka işlerde çalışarak tamamlayacak.

12 SAAT ÇALIŞACAKLAR

Öğrencilerin bir kısmı Çeşme, Foça, Seferihisar, Gümüldür bölgelerdeki otellerde garsonluk, taşıyıcılık, bulaşıkçılık gibi işlerde çalışırken, bir kısmı da İzmir'de yetiştirilen enginar, bamya, domates, kavun ve karpuz toplama işinde günlük ücretlerle görev alacak. Kent merkezindeki öğrenciler kafe ve lokantalarda iş ararken, bulamayanlar ise seyyar satıcılık yaparak su, simit, buzlu badem, balon gibi ürünler satacak. Sanayide çıraklık veya tekstil atölyelerinde de iş imkanı arayacak olan çocuklar günlük 100-200 lira gibi bir ücretle yaklaşık 12 saat ter dökecek; denize ise haftalık izninde girebilecek.
Eğitim Sen İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Necip Vardal, yeni eğitim-öğretim dönemine sağlıklı, motivasyonu yüksek, tatilini yapıp dinlenmiş olarak dönecek öğrenci sayısının çok az olacağını söyledi. Bugünkü ekonomik koşullarda ailelerin ay sonunu bile getiremezken çocuklarını otele veya kampa göndermesinin çok zor olduğunu kaydeden Vardal, “Günübirlik hafta sonunda denize gidip akşam tekrar eve dönmek 'tatil yapmak' değil. Hatta onu da geçtim, yaz tatilinde denizi, havuzu görmeden tarlada kavurucu sıcağın altında köyünde çalışıp, ürünleri hasat edip onları kamyonlara yükleyecek o kadar çocuğumuz var ki... Belki bu çocuklar köyüne gidecek parayı bile bulamayacak” dedi.

'4 ASGARİ ÜCRET KADAR'

Sadece öğrencilerin değil, öğretmenlerin bile önemli bir kısmının yaz tatiline gidemeyip tıpkı öğrencileri gibi çalışacağını aktaran Vardal, “Geçtiğimiz gün yapılan bir araştırmada öğretmenin ailesiyle 1 haftalık otel tatilinin; ulaşım, uygun kıyafet alımı yolculuk masrafları da eklendiğinde, en az 4 asgari ücret tuttuğu açıklandı. Yani hem öğrenciler hem de öğretmenler için bunun adı 'yaz tatili' ama tatil yapabileceklerin sayısı 'yok' denecek kadar az” ifadelerini kullandı.


Türkiye'de çocukların, çocukluklarını bile yaşayamadığını söyleyen CHP İzmir Milletvekili Kani Beko ise geçim sıkıntısı içindeki ailelerine destek olmak isteyen öğrencilerin yaz aylarını çalışarak geçirdiğini söyledi. Bir simit, peynir ve çaydan oluşan öğle yemeğine bile 15 lira veren çocukların günlük 100 ila 200 lira arasındaki bu kazançlarının en az 30 lirasının yol ve simite gittiğini sözlerine ekledi. Beko, şöyle konuştu: “Çocuk yoksulluğuna karşı acilen önlemler alınmalı. Özellikle tarımda çalışan çocuklar için acil önlem alınmalı, eğitim ve sosyal hayattan kopmamaları için politikalar geliştirilmelidir. Çocuklar karneleri aldıklarında tarlalarda güneşin altında veya sokaklarda ellerinde su şişeleriyle çalışmak zorunda kalmamalı ve hak ettikleri tatil imkanı sağlanmalıdır. Sosyal devlet olmak bunu gerektirir.”

'Tatil değil tam gün iş'

İzmir Seyyar Satıcılar Derneği Başkanı Evren Laçin, ekonomik zorlukların nedeniyle çocukların ailelerine destek olmak için okula bile gidemediğini vurguladı. Laçin, şu ifadeleri kullandı: “Kreş ve ilkokul çağındaki çocuklar, annelerinin, babalarının yanında çöpleri karıştırarak geri dönüştürülebilir materyalleri topluyor. Karnelerini alan öğrencilerin zaten büyük bir kısmı yıl içinde de okuldan sonra midye tavasını, simit tezgahını, ayakkabı boyası kutusunu veya küçük pet şişe sularını alıp çalışmaya çıkıyordu. Bu çocuklar için yaz tatili başlamış veya başlamamış; bir şey ifade etmiyor. Daha önce okuldan geri kalan zamanda çalışırken, şimdi tam gün çalışacaklar. Ailelerin çöpten yemek bularak, karnını doyurduğu bir düzende, eğitim bile maalesef lüks hale geldi.”