Tarihe Saygı Ödülleri'nin Geleneksel Sanatların Yaşatılması dalında ödül alan Karaburunlu yüz yazmacı 75 yaşındaki Şerife Zorlu, “Yaşadığım sürece öğretmeye devam edeceğim” dedi.

ENGİNİzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından her yıl verilen Tarihe Saygı Ödülleri kapsamında bu yıl Geleneksel Sanatların Yaşatılması dalında ödülü hak eden isim Karaburun'un Kösedere Köyü'nde yaşayan yüz yazmacısı Şerife Zorlu oldu. Kına gecelerinde gelinlerin yüzlerini sim ve pullarla süsleyen Zorlu aynı zamanda tel kırma ustası. Zorlu, "Hem tel kırmayı, hem de yüz yazmacılığını yıllarca gençlere öğrettim, çok mutluyum" dedi.

Kösedere'de doğup büyüdüğünü anlatan iki çocuk dört torun sahibi Şerife Zorlu, ilkokul mezunu olduğunu ama çok çalışarak öğretici olmayı başardığını belirtti ve şöyle konuştu: "Tel kırmayı kendi kendime öğrenmiştim. Evimde tel kırma yapıp satıyordum. Çevremde herkes bu konuda çok başarılı olduğumu biliyordu. Bir gün rahatsız olan torunumu hastaneye götürmüştüm. Geleneksel sanatlardan söz ediliyordu. Ben de ne yaptığımı anlattım, elimdeki işleri gösterdim. Mordoğan'da da öğret dediler. Öyle başladı eğitimciliğim. Eğitim almamıştım ama öğretmeyi çok seviyordum. 32 öğrenciyle başladık. Sonra bütün yarımadayı, köyleri dolaştım. Kaymakam beyin desteğiyle 1991-1992 yıllarında İzmir'de Halk Eğitim Merkezi'nde tel kırma eğitimi verdim. Her gün İzmir'e gidip geldim. 52 yaşından 65 yaşına kadar da tel kırma yapmayı öğrettim."

BOYAMA ZOR İŞTİR


Ödül aldığı yüz boyama işlemini de anlatan Zorlu şunları ekledi: "Bu yörede kına gecelerinde gelinler süslenir. Sim ve pul kullanarak alınlarını süslüyorum genç kızların. Boyunlarına karanfilden yaptığım kolyeleri takıyorum. Zor iştir. Ekonomi Üniversitesi'nde de bu işlemi anlattım. Okulun kadın yöneticilerine işlemin nasıl yapıldığını öğrettim. Hepsini süsledim. Bu işi kazanç için yapmıyorum. Çünkü kazanca ihtiyacım yok."

Tel kırma sanatı


Tel kırma işleme tekniği ile diğer nakış tekniklerinden çok farklı ve görünüşü itibari ile de göz alıcı bir işleme çeşididir. Kumaş veya tül kasnağa gerilerek özel iğnesi ile işlenir. İplik olarak kullanılan tel işleme sonunda el ile bükülerek kırılır. Bu nedenle tel kırma adını almıştır. İlk zamanlarda tel kırma çeyiz amacıyla yatak yorgan takımlarına yastık ve kırlentlere gelin bohçasına sünnet çarşaflarına yapılıyordu. Günümüzde ise özel kıyafetlerde, küçük ve büyük çantalarda, kına örtüleri, mevlit örtüleri, fular, küçük keseler, hatta ayakkabı ve terlik gibi kişisel ürün ve ev aksesuarlarında kullanılıyor.