Haber/ Gökçe ADAR

Aliağa Belediyesi'nde işten çıkarıldıktan sonra akciğer kanseri teşhisi konulan ve İzmir Sağlık Bilimleri Üniversitesi Dr. Suat Seren Göğüs Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim Araştırma Hastanesi'nde tedavi gören 35 yaşındaki Mehmet Emin Şavur, dün sabah saatlerinde hastalığa yenik düşerek hayatını kaybetti. Cenaze, dün ikindi namazına müteakip Turgutlu İstasyon Altı Mahallesi'ndeki Hamidiye Camisi'nden kaldırılarak Turgutlu Mezarlığı'na defnedildi. Cenaze töreninin öncesinde mesai arkadaşları, Şavur için Aliağa Demokraksi Meydanı'ndaki nöbet çadırlarının önünde anma töreni düzenledi. Şavur'u, son yolculuğunda, sendika temsilcileri ve sevenleri yalnız bırakmadı. Aliağa Belediyesi'nde örgütlü Genel İş 5 No'lu Şube temsilcileri, yaptıkları yazılı açıklamayla üzüntülerini dile getirdi. Açıklamada, “Aliağa direnişinin simgesi olmuş değerli arkadaşımızı kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşıyoruz. 14 Mayıs günü üyelerimizden Mehmet Emin Şavur, haksız bir şekilde, yıllardır emek verdiği Aliağa Belediyesi temizlik işleri bölümünden, teknolojik gelişme ve belediye gelirlerinin azalması bahane gösterilerek işten çıkarılmış, işten atıldıktan kısa bir süre sonra kanser hastalığına yakalanmıştı. Üyemiz Şavur; uzun bir süre, hem işsizliğe hem de yaşadığı haksızlığa karşı büyük bir savaş vermiştir” denildi.

Mücadelemizde yaşayacak

Açıklamada, Şavur'un Aliağa direnişinin simgesi olduğu vurgulanarak, şu ifadeler yer aldı: “Aliağa Belediyesi'nde haksız bir şekilde işten atılan üyelerimiz için mücadelede hep ön saflarda yer tutmuş, direngen tavrıyla bizlere güç katmış arkadaşımızdı. Mehmet Emin Şavur’a, ailesine ve işten atılan tüm üyelerimize sözümüz olsun ki; anısını mücadelemizde yaşatacağız”

Muhabirimize anlatmıştı

Mehmet Emin Şavur, belediyeden işten çıkarıldıktan sonra yaşadığı sıkıntıları muhabirimiz Gökçe Adar ile paylaşmıştı. Şavur, Aliağa Belediye Başkanı Serkan Acar'a seslenerek, kanser olmasının sebebinin kendisi olduğunu söylemişti. Şavur, şu ifadeleri kullanmıştı: “İlk kanser olduğumu öğrendiğim zaman neye üzüleceğimi şaşırdım. İşsizliğime mi yanayım? Sağlığıma mı yanayım? Çocuklarımın geleceğine mi yanayım? Tüm yaşadıklarımın sebebi Serkan Acar'dır. Çünkü ben, daha öncesinde böyle bir hastalık, rahatsızlık yaşamadım. Her hafta sporumu yapardım.Yaşadığımız süreç; hiç kolay bir süreç değildi. Ramazan ayının ortasında işten çıkarmalar başlamıştı. Gerek maddi gerekse manevi olarak çok sıkıntılar yaşadık. Aldığım işsizlik maaşımla ailemi gecindirmeye çalışıyorum o da bir süre sonra kesilecek. Biri 6 biri 9 yaşında iki çocuğum var. Kızım önümüzdeki hafta okula başlayacak. Onun masrafları var. İşte bu sıkıntılar; bana kanser olarak döndü.” 

Artık slogan atamayacak

Şavur, en büyük özleminin slogan atmak olduğunu dile getirerek, şöyle devam etmişti: “Hastaneden çıktıktan sonra, direniş çadırıma gideceğim. Sloganlar atacağım. Bu bir ekmek davası. Biz aç kalırız ama yine de kararımızdan dönmeyiz. Biz, çadırı kurduğumuzda, haklı davamızı kazanıncaya kadar direnişe devam edeceğimizi söyledik. Bizler bu mücadeleyi kazanacağız ve yapılan hiçbir haksızlığa boyun eğmeyeceğiz.”