Haber/ Gökçe ADAR

İzmir Eczacı Odası Başkanı Ecz. Tuncay Sayılkan, eczacıların yaşadığı ekonomik sıkıntıları paylaşarak, yaşanan ilaç sıkıntısının devam ettiğini söyledi. Bulunamayan ilaç sayısının gün geçtikçe arttığını ifade eden Sayılkan, “Tüm sağlık çalışanları gibi biz eczacılar da ekonomik sorunların yanı sıra oldukça zor ve sıkıntılı günler yaşıyoruz. Bulunamayan ilaç sayısı gün geçtikçe artıyor. Bazı ilaçlar zor bulunurken yeni nesil ilaçlar için başvuru bile yapılmıyor. Bu durum, vatandaşın ilaca ulaşımını engelleyerek halk sağlığını ve tedavi süreçlerini olumsuz etkiliyor” dedi.

İlaç sıkıntısının ortadan kalkması için ilaç fiyat kararnamesinin değişmesi ve Euro kurunun gözden geçirilmesi gerektiğini ifade eden Ecz. Sayılkan, “Eczacıların yaşadığı sorunların ortadan kaldırılması için ilaç fiyat kararnamesinin ivedilikle değişmesi, eczacı karlılıklarının artırılması ve uygulanan sabit Euro kurunun ülke gerçeklerine uygun olarak gözden geçirilmesi gerekiyor. Ülkemizde uygulanan yönteme göre; ilaç fiyatlarını belirlemede farklı bir Euro kuru kullanılıyor. Örneğin; 2019 yılı Şubat ayında belirlenen ilaç Euro kuru 3.40 TL'idi ve bu kur 1 yıl geçerli oluyor. Gerçek Euro kurunun 6.40 TL civarında olduğu göz önünde tutulduğunda özellikle ithal ilaçların neden bulunamadığı da daha iyi anlaşılıyor” ifadelerini kullandı.

İlaç listesi artacak

Yaşanılan sorunun çözümü için Sağlık Bakanlığıyla Türk Eczacıları Birliği'nin arasında bir anlaşma imzalandığını ancak bu çalışmanın yeterli olmadığını belirten Ecz. Sayılkan, “Geçtiğimiz sene Türk Eczacıları Birliği tarafından Behçet Uz Çocuk Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin karşısına Yurt Dışı İlaç Temin Bürosu açıldı. Piyasada olmayan ilaçlar yurt dışından getiriliyor ama bu kesin çözüm değil. Hasta neden yanı başındaki kolay ulaştığı eczaneden ilacını almak yerine bu kadar işle uğraşsın? Sağlık politikalarında sadece ilaç harcamalarından tasarruf ediliyor. Tasarruf adına tedaviler aksıyor, bu da halk sağlığını olumsuz etkiliyor. Bulunamayan ilaçlar için ithal eden firmalarla bir uzlaşma yapılması gerekiyor. Aksi halde bulunamayan ilaçlar listesi her yıl uzayıp gidecek” şeklinde konuştu.

Hizmete dönüşüyor

Ecz. Sayılkan, ilaçta katkı paylarının artmasından dolayı, sağlık hizmetinin paralı hale dönüştüğünden bahsederek, şu ifadeleri kullandı: “Sürekli artan katkı payları ile vatandaşımızın aldığı sağlık hizmeti de her geçen gün biraz daha paralı hale dönüşüyor. Aslında ülkede ne yaşanıyorsa, eczanelerimizde de o yaşanıyor. Vatandaş aynı ilacı kullanıyor ama her sene cebinden çıkan katkı payı artıyor. Sağlık politikalarında kalıcı ve çözüm odaklı düzenlemeye gidilmesi gerekiyor.” 

Eczacılık fakülteleri kapatılmalı

Ecz. Tuncay Sayılkan, hızla artan eczacılık fakülteleriyle ilgili konuşarak, eczacılık fakültelerinin ihtiyaç dışı açıldığını söyledi. Türkiye'de 50'ye yakın eczacılık fakültesinin olduğunu dile getiren Ecz. Sayılkan, “Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nin açılması ile birlikte ülkemizde eczacılık fakültesi sayısı 50’ye yükselmiş oldu. İhtiyaç olmadığı halde açılan her yeni fakülte, artırılan her kontenjan, yaşanılan sıkıntıların içinden çıkılmaz bir hale getiriyor. İstihdam planlanması yapılmadan açılan fakülteler, artırılan kontenjanlar gençlerimizin yarınlarından, ülkemizin geleceğinden çalmaktır. Akademisyen kadrosu ve fiziki koşulu uygun olmayan fakülteler derhal kapatılmalı ve mevcutların kontenjanları da ivedilikle azaltılmalıdır.”