Haber / Umut KARAKOYUN
İzmir Büyükşehir Belediyesi, binlerce işçinin kaderini belirleyecek iki kritik ihaleye çıkıyor. Biri yarın, diğeri ise 22 Kasım'da yapılacak ihaleler, işçilerin bir kez daha taşeron şirket kabusu ile karşı karşıya kalmasına neden oldu. 15 Kasım’da yapılacak ihale, bin 584 işçiyi kapsıyor. İZELMAN'a bağlı olan ve belediyenin hizmet binalarında çalışan işçilerin örgütlü olduğu DİSK Genel-İş İzmir 3 No’lu Şube Başkanı Güral Doğan, her ihale döneminde aynı sorunları yaşadıklarını aktardı. Hükumetin her seçim döneminde taşerona kadro vaadini dile getirdiğini vurgulayan Doğan, siyasi iktidarın artık işçileri kendi çıkarlarına alet etmemesi gerektiğini kaydetti; “Taşerona kadro sözlerini tutmalarını istiyoruz. Başbakan 'Belediye çalışanları, kamu çalışanlarıdır' diyor. Promosyon dava açıyoruz, mahkeme 'Sen Türk Ticaret Kanunu'na göre kurulmuş taşeron şirketsin' diyor. Belediye şirketleri kendi işlerini yapsın. İhale kapsamı dışında tutulsun ama Sayıştay denetlemelerini yine yapsın” dedi.
AMAÇ KADRO DEĞİL
Başbakan Binali Yıldırım'ın açıklaması ile bir kez daha gündeme gelen taşerona kadro vaadinin altında başka nedenlerin yattığını ileri süren Güral Doğan, “Burada yaptıkları bireysel sözleşmelerin asıl nedeni işçilerin kıdem tazminatlarını otomatik olarak fona devretmek. Satır arasında gizlenen bu. Burada üst işveren hükumet olacak. İşçinin ve alınterinin üzerinden siyaset yapmayı bıraksınlar. Her seçim dönemi kadro vaadinin ortaya atılmasından sıkıldık artık. Kimse bizi siyasi çıkarlarına alet edemez. Herkese kayıtısız şartsız kadro verilmesinden yanayız. Ayrıca belediyelerde yapılan ihaleler, 2014 yılından önce olduğu gibi Kamu İhale Kurumu (KİK) dışında tutulsun. Belediye şirketleri kendi işlerini kendileri yapsın” dedi.
İzmir'in her sokağında 7/24 eylem yaparız
22 Kasım’da yapılacak ihale ise 14 birimde toplamda 4 bin 80 kişiyi kapsıyor. İZENERJİ bünyesinde çalışan işçiler, o tarihe kilitlendi. İşçilerin örgütlü olduğu DİSK Genel-İş İzmir 2 No'lu Şube Başkanı Arif Yıldız, hiçbir şekilde taşeron şirketi belediyeye sokmayacaklarını söyledi. Gerektiği takdirde bu soğuk havalarda sokakları ısıtacaklarını vurgulayan Yıldız; “İhalenin olası bir taşerona verilmesi durumunda üyelerimizle İzmir’in sokaklarında bütün gücümüzle mücadele edeceğiz ve işyerlerimize taşeron şirketleri sokmayacağız. Evimize götüreceğimiz ekmeğe kim elini uzatıyorsa uzatsın, engel olacağımızı herkes bilsin” dedi. Kamuya açık ihale olduğu için taşeron bir şirketin ihaleyi alması riskinin bulunduğunu ve bunun da en büyük endişeleri arasında olduğunu kaydeden Yıldız, “İhaleyi taşeron bir şirketin alması demek, kazanılan hakların yok olması, işçilerin açlığa mahkum edilmesi demek. Temsilciler Kurulu kararımız var. İhaleye taşeron bir firmanın girmesi ve kazanması halinde 7/24 İzmir'in her sokağında, alanlarda eylem yapacağız. Taşeronu çalıştığımız birimlere sokmayacağız. Bu konuda kararlıyız” açıklamasında bulundu.
