Haber/ Gökçe ADAR


İzmir Körfez Geçiş Projesi'nin yapımının önünü açan Ulusal Sulak Alan Komisyonu'nun (USAK) Gediz Nehri Sulak Alanı Koruma ile ilgili kararına karşı açan dava görüldü. İzmir Bölge Adliyesi 3. İdare Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, davayı açan Doğa Derneği'nin üyeleri, Avukat Cem Altıparmak ve bölge sakini Ali Rıza Avcan ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın avukatı katıldı. Gediz Deltası'nın koruma sınırlarını küçülterek SİT derecelerini düşüren kararın iptali istendiği öğrenildi. 
 

El birliğiyle korunmalı


Duruşmada ilk olarak söz alan Ali Rıza Avcan, yapılaşmanın Gediz Deltası'na yönelik doğru genişlediğini belirterek şöyle konuştu: “Kuşların ve bitkilerin yaşam alanlarının yok olması beni rahatsız ediyor. Söz konusu bölge Ramsar Sözleşmesi ile koruma altına alınmış bir alan. Bu bölgenin doğa özelliklerinde köklü bir değişiklik olmadığı sürece statülerinde değişiklik mümkün olmamalı. Yerel yönetim adaylarının, UNESCO'nun dünya mirası listesine dahil etmek istediklerini ifade ettikleri bu alan korunmalıdır. Bu bölge için bir çok inşaat sahibi firma ya da sanayi kuruluşları sıraya girmiş durumda. Vereceğiniz karar bu insanları sevindirmesin. Canlıları yerlerinden etmeyelim, el birliği ile bu alanı koruyalım.”


Yol oluşa sürüklenir


Doğa Derneği'nin avukatı Cem Altıparmak da hassas bölge ile kontrollü kullanım alanlarının kurul tarafından ince bir yol ile ayrıldığını ifade ederek şu ifadeleri kullandı: “Bu yolun sol tarafı hassas koruma alanı, sağ tarafı ise kontrollü kullanım alanı ve bu iki bölgenin ekolojik açıdan birbirlerinden farklı yok. Kontrollü kullanım alanı adı altında her türlü yapılaşmanın önünü açılıyor. Kontrolsüz bir yok oluşa sürüklenmek isteniyor. Mahkemeniz izin verirse eğer bir süre sonra burada villalar ya da fabrikalar yükselebilir. Gediz Deltası, UNESCO'nun Dünya Mirası Listesi'ne girebilir. Bütün özelliklerini taşıyor. Tek şartla, o da koruma altına alınması gerekiyor.” Bakanlığın avukatı ise bölgedeki askeri ve sanayi yapılaşmanın olduğunu belirterek derecesi düşürülen alanın hassas koruma altında kalmasının mümkün olmadığını ifade etti. Mahkeme kararını önümüzdeki günlerdeki açıklayacak.

Bilirkişiden koruma talebi

Davaya sunulan 57 sayfalık bilirkişi raporunda, bölgede yapılmış ve yapılması olası müdahalelerin, alanın su ve tuz dengesini bozacağı; doğal vejetasyonun buna bağlı olarak, başta kuşlar olmak üzere diğer canlıların dağılımını etkileyeceği belirtildi. Raporda, “Bu bilgiler ışığında dava konusu işlem, Gediz Deltası'nın flora ve habitat bütünlüğünün üzerinde olumsuz etkiler oluşturacağı düşünüldüğünden uygun görülmemektedir" denildi.