Haber / Didar DEMİRCİ

Müdür yardımcılığı sınavından aldığı yüksek puan sonrası 2016 yılında İzmir Atatürk Lisesi'ne atanan Bora Cangüloğlu, okuldaki “yandaş kadrolaşmaya” karşı çıktığı için daha önce de 4 kez soruşturma geçirmişti. Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyp Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan'ın Yüksek İstişare Kurulu'nda yer aldığı Türkiye Gençlik Vakfı'na (TÜGVA) okul dersliklerinin tahsisine de karşı çıkan Cangüloğlu, görevinden alındığı son soruştarmının ardından yargı yoluna gitmişti. Mahkeme sürecini kazanan Cangüloğlu, Mayıs 2019’da yeniden müdür yardımcılığı görevine iade edilmişti. Ancak, dün yeniden görevinden uzaklaştırıldı.

SİYASİ KARAR

Eğitim sendikaları, okul mezunları, veliler ve öğrenciler Cangüloğlu'nun “sürgününe” karşı çıktı. Okul önünde yapılan açıklamada konuşan Eğitim-Sen İzmir 1 No'lu Şube Başkanı Necip Vardal, “yandaş yönetim baskısı” yaşadıklarını belirtti. İzmir Atatürk Lisesi'nin “proje okul” kapsamına alınarak yandaş kadrolaşma harekatına zemin hazırlandığını vurguladı. Eğitim Bir-Sen üyesi idarecilerin görev süreleri uzatılırken Cangüloğlu'nun Milli Eğitim Bakanlığı emrine “öğretmen” olarak gönderildiğini kaydeden Vardal, alınan kararın “hukuksuz” olduğunu belirtti. Kararın “siyasi” olduğunu dile getiren Vardal, şunları söyledi: “Bora Cangüloğlu’nun görevinin hiçbir gerekçe gösterilmeden sonlandırılması, bu kararın hukuki değil siyasi olduğunu göstermektedir. Somut bir durum, yazılı bir tespit, inceleme veya soruşturma sonucuna dayanmadan görevden alınması, hasmane bir tutumdur. Dönem ortasında, üstelik pandemi koşullarında sınavlara hazırlanma stresi altındaki 12. sınıf öğrencilerinin iş ve işlemlerinden sorumlu müdür yardımcısı Bora Cangüloğlu’nun görevden alınma keyfiyeti, hukuki olmadığı gibi pedagojik de değildir. Yapılması gereken, Bora Cangüloğlu’nun görevden alınması işlemini derhal sonlandırmaktır.”

TÜGVA'YA GEÇİT VERMEDİ

Görevden alınan Cangüloğlu, İzmir Atatürk Lisesi’ne geldiği günden beri demokrat öğretmenlere karşı bir sindirme çabası olduğunu dile getirdi. “Yandaş öğretmen istihdam etmek ve yandaş olmayanları okuldan uzaklaştırmak için yoğun bir saldırı ve mobbing yapılıyordu” dedi. Okuldan uzaklaştırılmak istenen demokrat öğretmenlere yönelik “FETÖ'cü” iftiralarını boşa çıkardıklarını, dersliklerin TÜGVA'ya tahsis edilmesine geçit vermediklerini anımsatan Cangüloğlu, şöyle konuştu: “Türkiye Cumhuriyeti’ne olan sadakatimizden dolayı bunlara geçit vermedik. Bunun sonucunda da benin hakkımda defalarca soruşturma açıldı, kumpaslar kuruldu. Bunların çoğunluğunu boşa çıkarttık. Ancak 11 Ekim tarihi itibariyle hiçbir gerekçe gösterilmeksizin, ne bir görev süresi dolması ne de bir soruşturma ya da yargı kararı, başarısızlık gibi bir sebep gösterilmeksizin tamamen keyfi bir şekilde bakanlık onayı ile görevden alındım. Zaten proje okulları demek 'keyfe göre atarım, istediğimi görevde alırım' demek. Görevden almanın hiçbir hukuki normu yok, hukuk çiğnenerek görevden alındım. Meslek hayatımda 5. kez görevden alınıyorum.”