Foça Tarih ve Doğa Talanına Hayır Platformu'nun çağrısıyla bir araya gelen yurttaşlar, “Süper Talan” olarak adlandırdıkları yasa teklifine karşı ses yükseltti. Foça PTT önünde buluşan grup, “Havama Suyuma Toprağıma Zeytinime Dokunma”, “Zeytin Yaşam Madenler Ölüm” ve “Talan ve İhanet Yasa Taslağı Geri Çekilsin”, “Sömürge Yasasına Hayır” sloganları eşliğinde Nihat Dirim Barış ve Demokrasi Meydanı’na yürüdü. Yürüyüş boyunca esnaf ve vatandaşlar da alkışlarla destek verdi.

Meydanda yapılan basın açıklamasını Foça Tarih ve Doğa Talanına Hayır Platformu Sözcüsü Ramis Sağlam okudu. Açıklamada, hükümetin ardı ardına çıkardığı yönetmelikler ve torba yasa teklifleriyle doğal alanların sermayeye açıldığına dikkat çekilerek şu ifadelere yer verildi:

“Mevcut iktidar tarafından ardı ardına çıkarılan yönetmelikler, yapılan mevzuat değişiklikleri ve kamuoyunda ‘torba yasa’ olarak bilinen tasarı ve tekliflerle, ülkemizin tamamında kentsel ve kırsal alanlar ile koruma alanlarının sermayeye tahsisi; kamu varlıklarının ve doğal değerlerin özel sektöre denetimsiz bir biçimde devrine hız verilmiştir.”

Whatsapp Image 2025 07 16 At 11.59.53

Açıklamada, 7552 Sayılı İklim Kanunu’nun 2 Temmuz’da kabul edildiği, yeni torba yasa teklifinin ise 3 Temmuz’da görüşülmeye başlandığı ve bugün Meclis Genel Kurulu’nda yeniden ele alındığı hatırlatıldı.

Teklifin, enerji ve madencilik projelerinde ÇED süreçlerini devre dışı bırakarak yatırım izinlerini kolaylaştırmayı amaçladığına vurgu yapılan açıklamada, şu uyarıya yer verildi:
“Kanunda önerilen değişikliklerin enerji sektöründe ve madencilik faaliyetlerinde ÇED süreçlerinin ve kamu adına denetimin devre dışı bırakılarak yatırımcıların izin ve ruhsat süreçlerini hızlandırıcı ve kolaylaştırıcı nitelikte olduğu anlaşılmaktadır.”

Kamu denetimi kısıtlanıyor

Doğal ve kültürel mirasın büyük tehdit altında olduğuna işaret edilen açıklamada, “Torba Yasa teklifiyle önerilen düzenlemeler genel çerçevede değerlendirildiğinde, doğal, tarihi ve kültürel tüm alanlarda büyük ölçekli projelerle çevre katliamının önünün açıldığı görülmektedir.” denildi.

Madencilik projelerinde arkeolojik buluntulara karşı yapılan düzenlemelerin Avrupa Arkeolojik Mirasının Korunmasına Dair Sözleşme ile çeliştiği belirtilerek, “Madencilik için ayrılan alanda arkeolojik kültür varlıkları ile karşılaşılması durumunda Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın ilgili firmaya ödeme yaparak arkeolojik alanı koruma altına alabileceği maddesi, Türkiye’nin imzalayarak mevzuatına aldığı Avrupa Arkeolojik Mirasının Korunmasına Dair Sözleşme ile açıkça çelişmektedir.” ifadeleri kullanıldı.

Açıklamada, ÇED süreçlerinin daraltılmasına yönelik girişimler “karmaşık bürokratik işlemler ve makul olmayan süreler” şeklinde sunulurken, kamu denetiminin kısıtlanması ve yetkilerin merkezi idareye devredilmesinin hedeflendiği belirtildi.

Whatsapp Image 2025 07 16 At 11.59.55

Foça Tarih ve Doğa Talanına Hayır Platformu, açıklamasında taleplerini ise şöyle sıraladı:


“Ülkemizin geleceğini ve toplumsal yaşamımızı tehdit eden; zeytinlikleri, tarım arazilerini, ormanları, akarsu ve kıyıları, eşsiz doğa güzelliklerini tahrip eden girişimlerin gündemden kaldırılması;
Yerel toplumun yaşamının devamlılığı yerine, enerji ve turizm odaklı yatırımların önünün açılmasını hedefleyen girişim ve anlayışların terk edilmesi;
Meslek Odaları, Üniversiteler ve kamu kurumları tarafından düzenlenen raporların dikkate alınması ve tüm paydaşların yer aldığı katılımcı süreçlere bağlı olarak alınacak bilimsel şehircilik ilkelerine dayalı planlama kararların hayata geçirilmesi;

Efes Antik Kenti’ne dair merak edilen her şey
Efes Antik Kenti’ne dair merak edilen her şey
İçeriği Görüntüle


Türkiye’nin altına imza attığı uluslararası anlaşmalara esas olan duyarlılıkların kamusal politikaları yönlendiren aktörler tarafından dikkate alınmasının sağlanması için,
Katılımcı süreçlerden uzak olarak hazırlanan; halk ile birlikte çevre ve meslek örgütlerini süreçten uzaklaştıran, sürecin merkezi elden yatırımcı şirketlerin lehine yürütülmesini önceleyen, tüm çevreyi ve korunan alanları tehdit ederek yaşanabilir çevre hakkını gasp eden düzenleme ve değişikliklerin iptal edilmesi; TBMM gündemine getirilen Torba Yasa teklifinin reddedilmesi için çağrıda bulunuyoruz.”

Kaynak: BÜLTEN