Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) 38. Olağan Kurultayı'nın iptali istemiyle Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen ve 8 Eylül'e ertelenen dava, siyasi yankılarının yanı sıra hukuki terminolojiyi de kamuoyunun gündemine taşıdı. Duruşma tutanaklarında ve haberlerde sıkça yer alan feri müdahale kavramı, pek çok vatandaş tarafından "Feri müdahale ne demek?" sorusuyla araştırılmaya başlandı. Bu hukuki mekanizma, davanın seyrini ve olası sonuçlarını anlama noktasında kilit bir rol oynamaktadır.
Feri müdahale nedir? (Hukuki tanımı)
Feri müdahale, en basit tanımıyla, bir davada davacı veya davalı olmayan üçüncü bir kişinin, davanın sonucundan hukuki olarak etkilenme ihtimali bulunduğu için, davayı kazanmasında yarar gördüğü tarafın yanında ve ona yardımcı olmak amacıyla davaya katılmasıdır. Bu kavram, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 66 ile 69. maddeleri arasında düzenlenmiştir.
Feri müdahalenin temel şartları şunlardır:
-
Görülmekte olan bir dava olmalı: Feri müdahale, henüz sonuçlanmamış, derdest bir davada mümkündür.
-
Müdahil, davanın tarafı olmamalı: Davaya katılan kişi, davanın asıl davacısı veya davalısı olmayan bir "üçüncü kişi" konumundadır.
-
Hukuki yarar bulunmalı: Üçüncü kişinin davaya katılabilmesi için en temel şart, davanın sonucuna ilişkin bir "hukuki yararının" bulunmasıdır. Yani, mahkemenin vereceği kararın, bu üçüncü kişinin hukuki durumunu veya statüsünü olumlu ya da olumsuz yönde etkileme potansiyeli taşımalıdır.
Bu kavram, kişinin kendi adına hak iddia ettiği "asli müdahale"den farklıdır. Feri müdahil, kendi adına bir talepte bulunmaz; yalnızca desteklediği tarafın davayı kazanmasına yardımcı olur.
Feri müdahilin amacı ve yetkileri nelerdir?
Feri müdahalenin temel amacı, üçüncü kişinin kendi hukuki menfaatlerini korumaktır. Yanında davaya katıldığı tarafın davayı kazanmasını sağlayarak, kendisi hakkında ileride açılabilecek olası bir davanın önüne geçmeye veya kendi aleyhine doğabilecek olumsuz bir hukuki durumu engellemeye çalışır. Bu durum, aynı zamanda mahkemelerin çelişkili kararlar vermesini engelleyerek "usul ekonomisi" ilkesine de hizmet eder.
Feri müdahilin yetkileri ise sınırlıdır:
-
Yardımcı konumdadır: Feri müdahil, davada bağımsız bir taraf değil, desteklediği tarafın "yardımcısı" konumundadır. Bu nedenle tek başına hareket edemez; lehine katıldığı tarafla birlikte hareket etmek zorundadır.
-
Usul işlemlerini yapabilir: Desteklediği tarafın yaptığı işlem ve açıklamalara aykırı olmamak kaydıyla, davada delil sunabilir, tanık gösterebilir ve beyanda bulunabilir.
-
Hükmün tarafı değildir: Mahkeme kararı, davanın asıl tarafları hakkında verilir. Feri müdahil hakkında bir hüküm kurulmaz.
-
Tek başına itiraz edemez: Feri müdahil, davanın sonucunda verilen kararı tek başına temyiz veya istinaf edemez. Ancak desteklediği tarafla birlikte kanun yoluna başvurabilir.
CHP Kurultay Davası'nda neden gündeme geldi?
CHP'nin 38. Olağan Kurultayı'nın iptali istemiyle açılan davada "feri müdahale" talebi, kurultayda seçilen parti yöneticilerinden geldi. Davanın 30 Haziran'da görülen duruşmasında, aralarında Selin Sayek Böke, Deniz Yücel, Gamze Taşcıer ve Gökçe Gökçen gibi isimlerin de bulunduğu yaklaşık 40 Parti Meclisi (PM) ve Yüksek Disiplin Kurulu (YDK) üyesi, davaya CHP yönetimi lehine feri müdahil olarak katılma talebinde bulundu.
Bu talebin arkasındaki hukuki yarar ise oldukça açıktır:
Eğer mahkeme, kurultayın iptaline karar verirse, bu kurultayda yapılan tüm seçimler de hukuken geçersiz sayılacaktır. Bu durumda, davaya müdahil olmak isteyen PM ve YDK üyelerinin üyelikleri, yetkileri ve bu sıfatla bugüne kadar aldıkları kararlar da hukuken tartışmalı hale gelecektir. Dolayısıyla, davanın sonucu bu kişilerin hukuki statülerini doğrudan etkilemektedir.