Türkiye’de milyonlarca çalışanı ilgilendiren Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi (TES) resmen uygulamaya giriyor. Orta Vadeli Program’da (2026-2028) yer alan düzenleme ile çalışanlara mevcut sosyal güvenlik haklarının yanı sıra, işveren katkısıyla desteklenen ikinci bir emeklilik güvencesi sağlanacak.
Mevcut haklar korunacak
Uzmanlara göre TES’le birlikte kıdem ve ihbar tazminatı gibi mevcut haklarda herhangi bir kayıp olmayacak. Çalışanların bugüne kadar elde ettiği kazanımlar geçerli kalırken, TES ek bir birikim kanalı işlevi görecek. Sisteme aktarılacak primlerin işveren katkısı veya işsizlik fonu üzerinden karşılanacağı ifade ediliyor.
Zorunlu katılım modeli
Mevcut Bireysel Emeklilik Sistemi’nde çalışanların sistemden çıkma hakkı bulunuyordu. Ancak TES’te zorunlu katılım esası olacak. İşveren doğrudan prim yatıracağı için sistemden ayrılma seçeneği mümkün olmayacak. Bu yönüyle Türkiye modeli, Avrupa’daki isteğe bağlı sistemlerden ayrışacak.
Çalışanlara ek birikim fırsatı
TES’in en önemli avantajı, çalışanların emeklilik döneminde ek maaş imkânı elde edecek olması. Mevcut haklarda değişiklik yapılmayacak, ancak çalışanlar uzun vadede daha güçlü bir maddi güvenceye sahip olacak. Uzmanlar, sistemin hem bireylerin yaşam standardını yükselteceğini hem de ülke ekonomisine kurumsal tasarruf katkısı sunacağını belirtiyor.
Primlerin kullanımı ve koşullar
Sistemde biriken primler, normal emeklilik sürecinde belirlenen yaş ve şartlar sağlandığında kullanılabilecek. Bireysel emeklilikte olduğu gibi erken çekim imkânı bulunmayacak. Bu yönüyle TES, uzun vadeli tasarrufu teşvik eden katı bir yapıya sahip olacak.
Yeni dönem için hazırlık
Çalışma hayatında yeni bir sayfa açacak olan TES’in, özellikle özel sektör çalışanları için ek gelir güvencesi yaratması bekleniyor. Uzmanlar, sistemin tam olarak oturmasıyla birlikte çalışanların maaşlarına ek olarak ikinci bir emeklilik ödemesi alabileceğini vurguluyor.