Haber/ Didar DEMİRCİ

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın buzdolabı satışları üzerinden ekonominin iyi olduğunu örneklemesi üzerine DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, korona virüsle birlikte ekonomik krizin daha da derinleştiğini dile getirerek, Erdoğan’ın konuşmalarını değerlendirdi. Sarı, Cumhurbaşkanı’na 'Kısmi Çalışma Ödeneği'ni bir yıl daha uzatma yetkisi verildiğini hatırlatarak, “Patronlar pandemi sürecinde işçileri 2 kat çalıştırarak, stoklarını çoğalttı. Yani patronlar şu anda piyasaya süreceği ürünlerin hepsini stokladı. İşçinin mesaisinden vesaire keserek, pandemiyi bahane ederek depolarını dolduran patronlar, şu anda üretim yapmasa da olur. Bu üretimi yapmayacağı dönemde de Kısmi Çalışma Ödeneği'ne başvurarak, maaş teşviki alıyor. Bu durumda günlük 39 liraya, yani aylık bin 168 liraya çalışan işçi açlık ve yoksulluk sınırı içerisine atılıp, iyice yoksullaştırılıyor. Patronlar az parayla kar ederken, işçi bin 168 lirayla yaşamını sürdürmeye çalışıyor. Bu işleyiz önümüzdeki dönemde Türkiye’de açlığın ve yoksulluğun sınandığı, sosyal bir patlamaya yol açacaktır” dedi.

AYLIK MASKE MASRAFI 120 LİRA

İşçinin giderek yoksullaştırıldığını vurgulayan Sarı, Türkiye’de en kötü, tek odalı bir gecekondunun kirasının 500 lira ile 700 lira arasında olduğunu; elektrik, su, ulaşım vesaire derken zaten bin liranın uçup gittiğinin altını çizdi. Sarı, tüm bu ihtiyaçları bir kenara bırakın diyerek, korona virüsle birlikte zorunlu ihtiyaç olan maskeden örnek verdi. Sarı, “Hem maske takma zorunluluğu var hem de maske 1 lira. Bu insanlar günde bir maske kullansa ayda 30 maske yapar ve 4 kişilik bir ailede bu 120 maske, yani aylık 120 lira eder. Hayata çok geniş yelpazeden bakmak gerekiyor” diye konuştu.

HESAPLAR TUTMADI

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçtiğimiz günlerde ‘Buzdolabı satışları 2002’de 1 milyon 88 bindi. 2019’da 2 milyon 406 bin buzdolabı satışı var. Türkiye bir tırmanışta’ diyerek, ekonomi konusunda olumlu bir bakış açısı sergilemişti. Ancak, açıklamalarının ardından konuya ilişkin tartışmaların odağı olan Erdoğan’a bir cevap da Sarı’dan geldi. Sarı, bu açıklamayı şöyle değerlendirdi: “1 milyon 88 bin buzdolabından 2 milyon 406 bin buzdolabına çıktık diyenler, önce 2002’den 2020 yılına kadar, yani son 18 yılda kaç kişi evlenmiş ona baksınlar. Son 18 yılda 3.5 milyon insan evlenmiş ve bu sürede sadece 2 milyon 406 bin buzdolabı satışı yapılmış. Doğal olarak her evlenenin çeyizinde buzdolabı götürmesi gerekirken, 1 milyon çift buzdolabı alamayacak durumda. İşin bu tarafından bakın. Ekonomik krizin pençesiyle savaşan evli çiftler ikinci bir eve çıkamamış, annesi ve babasıyla yaşamak zorunda bırakılmıştır. Buzdolabı satışları bir gösterge değildir.”