İzmir, son yılların en şiddetli kuraklığıyla boğuşuyor. Kentin su ihtiyacını karşılayan barajlardan gelen veriler, tehlikenin boyutunu gözler önüne seriyor. İZSU'nun 7 Kasım 2025 tarihli son raporuna göre, İzmir'in barajları adeta "SOS" veriyor. Özellikle Balçova ve Gördes barajlarında aktif doluluk oranının sıfıra inmesi, yani kullanılabilir suyun tamamen tükenmesi, durumun vahametini ortaya koyuyor. Bu iki barajın adeta kurumuş olması, kentte endişeleri artırırken, gözler diğer barajlardaki kritik seviyelere çevrildi.
Balçova ve Gördes barajları kurudu
İzmir'in önemli su kaynaklarından olan Balçova Barajı ve Gördes Barajı, yaşanan şiddetli kuraklık karşısında direnemedi. Her iki barajda da kullanılabilir su hacmi sıfır metreküp olarak ölçülürken, aktif doluluk oranları da yüzde 0,00'a indi. Geçtiğimiz yıl aynı dönemde Balçova Barajı'nda doluluk oranı yüzde 12,91 seviyesindeyken, bir yıl içinde barajın tamamen kuruması şok etkisi yarattı. Benzer şekilde, geçen yıl yüzde 2,10 doluluğa sahip Gördes Barajı'nın da su kaynaklarını tamamen yitirmesi, kuraklık sorununun ne denli ciddi olduğunu kanıtlıyor. Bu iki baraj, an itibarıyla minimum göl su yükseltisi seviyesinde can çekişiyor.
İzmir'in can damarı Tahtalı alarmda
Kentin içme suyu ihtiyacının büyük bir bölümünü tek başına karşılayan Tahtalı Barajı’ndaki tablo ise endişelerin en büyüğünü oluşturuyor. İzmir'in adeta can damarı olan barajdaki aktif doluluk oranı, yüzde 1,54 gibi kritik bir seviyeye gerilemiş durumda. Geçtiğimiz yılın aynı gününde yüzde 13,22 doluluk oranına sahip olan barajdaki bu büyük düşüş, yakın gelecekte yaşanabilecek bir su krizi riskini gündeme getiriyor. Toplam su hacmi geçen yıl 57 milyon metreküpü aşarken, bu yıl bu rakamın 24 milyon metreküpe düşmesi, aradaki devasa farkı ve tehlikeyi net bir şekilde gösteriyor.
Geçen yıla göre tablo kapkaranlık
Barajlardaki durum, bir önceki yılla kıyaslandığında çok daha karamsar bir manzara çiziyor. Neredeyse tüm barajlarda doluluk oranları yarı yarıya, hatta daha fazla azalmış durumda. Örneğin, geçen yıl kasım ayında yüzde 65,20 dolulukla nispeten iyi bir durumda olan Güzelhisar Barajı'nın doluluk oranı, bu yıl yüzde 45,38'e geriledi. Aynı şekilde, Ürkmez Barajı'nda geçen yıl yüzde 7,21 olan doluluk, bu yıl yüzde 3,70'e düştü. En dramatik düşüşlerden biri de Alaçatı Kutlu Aktaş Barajı'nda yaşandı. Geçen yıl yüzde 7,38 olan doluluk oranı, bu yıl yüzde 0,05 gibi sembolik bir rakama inerek neredeyse tamamen kuruduğunu gösteriyor. Bu rakamlar, İzmir'in topyekûn bir kuraklık tehdidi altında olduğunu ispatlıyor.
Uzmanlar uyarıyor: Tasarruf şart, gözler yağışlarda
Barajlardaki doluluk oranlarının dip yapması, uzmanları ve yetkilileri harekete geçirdi. Mevcut içme suyu rezervlerinin dikkatli kullanılması gerektiğinin altını çizen uzmanlar, acil ve etkin bir su tasarrufu seferberliğinin başlatılması gerektiğini vurguluyor. Vatandaşların bireysel olarak alacağı önlemlerin büyük önem taşıdığı bu dönemde, sanayi ve tarım alanlarında da suyun verimli kullanılması hayati önem taşıyor. Önümüzdeki haftalarda beklenen sonbahar yağışlarının gelmemesi durumunda, kentte planlı su kesintilerinin gündeme gelebileceği belirtiliyor. İzmir'in kaderi, hem vatandaşların göstereceği tasarruf bilincine hem de gökyüzünden gelecek müjdeli haberlere bağlı görünüyor.
