Haber/ Didar DEMİRCİ

Kıdem tazminatının kaldırılması hakkındaki hükümetin çalışmalarını eleştiren Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, bu durumun işçi ve işveren arasındaki bağı yok edeceğini ve mevcut işsizliği daha da tetikleyeceğini söyledi. Sarı, kıdem tazminatının önemine değinerek, “Kıdem tazminatı tüm Avrupa ülkelerinde olduğu gibi Türkiye’de de 90 yıl öncesinde kazanılmış bir hak olarak, gündeme gelmiştir. Kıdem tazminatı, işçi ile işverenin aidiyet duygusunu birbirine bağlayan bir ücrettir. Kıdem tazminatının kaldırılması hem işsizliği tetikleyecek hem aidiyet duygusunu ortadan kaldıracak hem de işçilerin iş güvencesi tamamen ortadan kaldıracaktır” dedi.

Hazine tam takır kuru bakır

Sarı, hükümetin kıdem tazminatını kaldırmaya çalışmasının gerekçesinin, Cumhuriyet tarihinin değerleri olan şirketleri, fabrikaları tek tek özelleştiren politikalarıyla elde ettiği paraları yandaş müteahhitlere peşkeş çekmesi diyerek, “Cumhuriyet tarihinin parasını bitirdiler. Kara gün akçemiz dediğimiz merkez bankasındaki 40 milyar doları da harcadılar ve hazine tam takır kuru bakır kaldı. Doğal olarak 2019’un başlarında boy gösteren ekonomik kriz, pandemiyle iyice boy gösterince yeni kaynaklar yaratmak zorundaydılar” dedi. Kaynak arayışında olan hükümetin İşsizlik Fonunu ‘çarçur’ ettiğini dile getiren Sarı, işsizin bile bu fondan yararlanamadığını hatta pandemi sürecinde bile en çok işsizlik fonunu kullandıklarını söyledi. Sarı, hükümetin kıdem tazminatını Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi’yle (TES) bütünleştireceğiz diyerek göz boyadığını, böylelikle sözde emeklilerin maaşlarının artacağını ifade ettiğini açıklayarak, hükümeti emeklilikte yaşa takılanları hatırlatarak eleştirdi. Sarı, “EYT’nin sorununu çözemeyen TES’le bizi tamamen emekli etmeden mezara gömmek istemektedir” dedi.

İşveren de karşı

Kıdem tazminatının iş verenler tarafından da kaldırılmamasının istendiğini vurgulayan Sarı, “İşçinin de patrona aidiyet duygusu olmayacak. Sonuçta şöyle düşünün 10 yıldır yanında çalıştırdığı, yetiştirdiği çalışanını neden bir başkası daha fazla maaş teklif ediyor diye kaybetsin ki? Sonuçta kıdeminden olmak istemeyen işçi, çalıştığı kurumdan vazgeçmek istemeyecek. Yani bu durumda kıdem tazminatının kaldırılmasına karşı çıkmayan tek kurum hükümettir. Çünkü kıdem tazminatı kaldırılırsa fona milyonlarca para birikecek ve bu biriken paranın kaymağını yandaşlar yiyecek. Yeni kaynaklar oluşturmak adına damat beyin formülüdür” açıklamasını yaptı. Kıdem tazminatına el uzatıldığı takdirde şalteri indireceklerinin altını çizen Sarı, “Şalteri indirdiğimizde belki siz meclisteki çoğunluğa güvenip yasayı çıkara bilirsiniz ama ister erken seçimde ister bir sonraki seçimde AKP Hükümeti tarihin çöplüğündeki yerini alır. Meclisteki çoğunluklarına güvenmesinler” diye konuştu.

İstihdam kalkanı tehlike yaratıyor

Kıdem tazminatına ilişkin düzenlemelerin yapılan itirazlar sonucu ertelendi değerlendirmesinin yanlış olduğunu, kıdem tazminatına ilişkin birçok hazırlık yapıldığını dile getiren Sarı, sözlerini şöyle sürdürdü: “TES ertelense bile İstihdam Kalkanı, kıdem tazminatı için ciddi tehlikeler yaratıyor. O kalkan işverenleredir. İşçileri daha çok sömürecek yasalar çıkarmaya çalışıyorlar. Böylece kamu işçilerinin kıdem tazminatı eskisi gibi kalırken özel sektör işçisi fon uygulamasına tabi olacak. Yani işçiyi bölüyor, kamu işçisi diyecek ki benimki kalıyor eskisi gibi ben sokağa çıkmayayım mücadele etmeyeyim. Ama özel sektör seni kaldırıyorum fona devrediyorum diyor. İşçiyi bölmenin ikinci oyunu. Kamu işçilerinin ezici çoğunluğu sendikalıyken, özel sektör çalışanları sendikasız. O yüzden iş güvencesine sahip çıkan her işçi kendisiyle birlikte gelecekte iş arayan evlatlarının iş güvencesini korumuş olacaklardır.”