Haber/ Didar DEMİRCİ

Tam kapanma sürecinin yaklaşan turizm sezonuna hizmet ettiğini dile getiren Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri (SES) İzmir Şube Eş Başkanı Erkan Batmaz, “Salgın dönemi boyunca binlerce işçi hayatını kaybetmesine rağmen, tam kapanmada işçilerin büyük bir çoğunluğu çalışmaya devam etti. 26.8 milyonluk istihdamın yaklaşık yüzde 61’i (16.4 milyon) zaten kapanmadan muaf sektörlerde çalışıyor. İstihdamın yaklaşık yüzde 22’si (6 milyon) ise kapanmadan kısmen muaf sektörlerde çalışıyor” hatırlatmasında bulundu. Pandeminin geldiği noktada alınan tedbirlerin halk sağlığını korumaktan uzak olduğunu dile getiren Batmaz, “Toplum sağlığının önüne geçen, sermayenin çıkarları doğrultusunda alınan kademeli normalleşme kararları ile halk sağlığı ve sağlık emekçilerinin sağlığı hiçe sayılmıştır. Gelinen bu süreçte artık salgını kontrol altına almaktan başka çıkış noktası yoktur. Kısmi normalleşme kararı vaka sayıları ile paralel gittiğini görmekteyiz fakat dikkat etmemiz gereken çok önemli veri, gözle görülen şekilde test sayılarındaki yüzde 30’luk azalma. 330 binlerden 225 binlere inen test sayıları bizleri kaygılandırmaktadır. Bunun yanında vaka sayılarındaki azalma her ne kadar umut verici olsa da turkuaz tabloda gösterilen verilerin güvenilirliğinin dahi sorgulandığı bir ortamda, yaşadığımız başarısız deneyimleri göz önüne alarak temkinli davranmalıyız. Vaka sayılarındaki azalmaya rağmen hala Türkiye, dünyada en çok yeni vaka görülen ilk beş ülke arasında yer alıyor. Test sayıları azalarak değil tam tersine artarak devam etmeli ki semptom göstermeyen vakaları erken yakalayabilelim.” diye konuştu.

Aşı seferberliği

Öte yandan Batmaz, salgının hala riskli boyutlarda seyrettiğine dikkat çekerek, rehavete neden olacak açıklamalardan kaçınılması gerektiğini söyledi. Toplum sağlığı merkezli epidemiyolojik verilerle yerinde normalleşme kararının uygulanması gerektiğine dikkat çeken Batmaz, bu noktada meslek örgütleri, sendikalar ile ortak çalışılması gerektiğinin altını çizdi. Batmaz, son olarak defalarca SES temsilcileri tarafından hatırlatılmasına rağmen çalışan kesime aşı önceliği tanınmadığına da değinerek, “Aşı seferberliği ilan edilmelidir. Fabrikalar ve iş yerleri riskli alanlar kapsamına alınmalı; işçi ve emekçiler iş kolu ayırt edilmeksizin öncelikli olarak aşılanmalıdır. Toplum bağışıklığı bu aşılanma hızı ile giderse maalesef uzun yıllar alacağı ve akabinde tekrar yeni vaka artışları yaşanmasına ve kapanmaların tekerrür etmesine neden olacaktır” dedi.