Özel/Oğulcan BAKİLER
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) Haziran ayı enflasyon verilerini açıklamasının ardından memurların ve emeklilerin maaşlarına yapılacak zam oranı da belli oldu. Buna göre SSK ve Bağ-Kur emeklilerinin aylığı geçen yılın son 6 aylık enflasyon oranı olan yüzde 42.35 artacak. Memur ve memur emeklileri ise yüzde 34.69 enflasyon farkı ve yüzde 7'lik toplu sözleşme zammıyla temmuz ayında toplam yüzde 41.69 zam alacak. En düşük emekli aylığı da 3 bin 500 lira olacak.

9 Eylül Gazetesi’nin sorularını yanıtlayan emekliler maaşlarına yapılacak zammı yetersiz buluyor. Emekliler giderek artan hayat pahalılığına çözüm bulunmadan ise maaşlarının kısa zamanda eriyeceği görüşünde. 65 yaşındaki emekli matbaa işçisi Ersoy Kubilay 3.250 TL emekli aylığı aldığını söyleyerek, “Ben zam istemiyorum ama satın aldığım ürünlere de zam yapmasınlar. Geçen sene Emekliler Derneği’nde kömürün tonu bin 100 liraydı, 5 bin liraya yükseldi. 100 liraya tüp alırken şimdi 350 liraya alıyoruz. Bu hayat pahalılığı artık durdurulsun. Etin kilosu 150 liraya yükselince marketin yolunu unuttuk. Girdi maliyetlerini düşürmeden buna çözüm bulunmaz, bu maaş zammı da enflasyon altında erir biter” dedi. 

En az 10 bin lira emekli maaşının harcamalarına yeterli geleceğini kaydeden Kubilay, “Aldığım maaş sadece karın tokluğuna yetiyor. Bir de evim kira olsa tamamen bitik olurdum. İzmir’de kenar semtlerde 2 bin liraya kiralık ev kalmadı. Kızımın okul borçlarını hala kapatabilmiş değilim. Yüksek lisansını yeni bitirdi, ben onu okutmakla mükelleftim. Şu an halen borç ödüyorum” dedi. Ülkenin gidişatının vicdanla cüzdan arasına sıkıştığını söyleyen Kubilay, “Yukarıdakiler cüzdanı değil vicdanı düşünsün biraz. Başka da söyleyecek bir şeyim yok. 56 bin lira maaşla bir milletvekili ‘ben geçinemiyorum’ diyorsa 3 bin 250 lirayla bir vatandaş ne yapsın?” diye konuştu.

Kurban Bayramı’nı da geçim derdi yüzünden bayram gibi yaşayamayacaklarını anlatan Kubilay, “Geçen yıl 2 bin 600’e kestiğimiz hayvan bu sene 6 bin liradan başlıyor. Nasıl kurbanlık alalım? Şeker sağlığa zararlı diye kendimizi teselli ederek şeker kullanmayı da bıraktık, bayram için tatlı da yapamıyoruz. Her şey eskide kaldı” dedi. Yıllardır tatile çıkamadığını da söyleyen Kubilay, “Ben denizi sadece Konak’a indiğim zaman görüyorum. Onun dışında hayatımda deniz yok” diye konuştu.

ALTINDA KALMAMALI

66 yaşındaki emekli esnaf Halil İbrahim Sakacı ise en düşük emekli maaşının, ara zamla net 5 bin 500 TL’ye yükseltilen asgari ücret düzeyinin halen altında kalmasından şikayetçi. Sakacı, “Ben emekli olduğumda aldığım ücret 700 dolar civarındaydı. Şu anda aldığım ücret 250 dolar civarında. 3 bin 200 TL alıyorum şu anda. Bizim geçinmemize yeterli olmuyor. Eşim de emekli olmasa biz herhalde çok zorluklar çekeceğiz” dedi.

Aylıklarına yapılacak zammı yeterli görmeyen Sakacı, “Bizim maaşımıza yüzde 40 zam geldi ama gıda fiyatları yüzde 150 arttı. Artık geçinemeyecek duruma geldik” şeklinde konuştu. Bayramda torunlarına harçlık dağıtacak durumu olmamasından yakınan Sakacı, aldığı emekli maaşının esnaf olduğu dönemden kalan vergi borçlarını ödemeye dahi yetmediğini söyledi.

İYİLEŞTİRME İSTİYORLAR

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) verilerine göre geçen yıl sonu itibariyle Türkiye’de emekli sayısı 13 milyon 644 bin 30 kişi oldu. SSK ve Bağ-Kur emekli aylıklarına her yıl ocak ve temmuz aylarında bir önceki altı aylık dönemdeki enflasyon oranı kadar zam yapılırken, memur emeklilerinin aylıklarıysa toplu sözleşmedeki oran ve enflasyon farkı hesaplanarak arttırılıyor.

Ancak Türkiye Emekliler Derneği (TÜED) İzmir Şube Başkanı Zekeriya Beypınar emeklilerin eline geçen ortalama maaşın 3 bin 500-4 bin lira düzeyinde kaldığını belirtti. Emekli maaşları arasında makasın açılmaması için seyyanen zam isteyen Beypınar, “İsterse yüzde 70-80 zam yapılsın. Ama bizim için önemli olan, seyyanen zam yapılmasıdır. 8 bin lira emekli maaşı alan bir kişi 3 bin lira zam alırken öbür tarafta 4 bin lira alan kişi 700-800 lira zam alıyor. Emeklilerin arasında bir gelir uçurumu doğuyor. Eğer 2 bin lira zam yapılıyorsa herkese 2 bin lira verilsin. Bu hiç olmazsa aradaki farkı kapatmaya yarar. Çünkü aradaki uçurum açıldıkça emekliler de birbirine düşman oluyor” dedi.

Prim kazancı ve prim ödeme gün sayısı aynı olmasına rağmen emekli maaşları farklı olan kişiler arasında eşitsizliği gidermek amacıyla intibak zammının uygulanmasını da isteyen Beypınar, 2000 yılı sonrasında emekli olanların bundan faydalanamadığını söyledi. Beypınar, “Bu hak ve adalet mi? Hiç olmazsa onlar da faydalansın da bugünün şartlarında maaşları yükselsin” diye konuştu. Emeklilerden SGK muayene ve ilaç katkı payı alınmaması talebinde de bulunan Beypınar, emeklilikte yaşa takılanlara (EYT) da bir an önce çözüm getirilmesi gerektiğini kaydetti.

'Eşel mobil uygulanmalı'
Memur Sendikaları Konfederasyonu (Memur-Sen) Genel Başkanı Ali Yalçın da maaşlarına seyyanen iyileştirme talebinde bulundu. Twitter hesabından açıklama yapan Yalçın, “Başta kamu görevlilerimiz olmak üzere çalışanlarıyla büyüyen ‘Büyük ve Güçlü Türkiye’ ile uyumlu olarak kayıpların tazmini için seyyanen zam yapılmalı, vergi matrahları yükseltilmeli, ikinci 6 aylık dönemde enflasyonun zam oranını aştığı durumda eşel mobil uygulanmalıdır” ifadelerini kullandı.

Sosyal refah payı talebi
Öte yandan memur ve emekliler enflasyon farkının yanı sıra maaşlarına sosyal refah payı düzenlemesi yapılmasını da bekliyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin “Temmuz ayında ücret artışları değerlendirilirken, kamu çalışanlarına enflasyon farkının üzerine sosyal denge ve refah payı da eklenerek değerlendirilecek” demişti. Ancak Bakan Bilgin bir daha bu konuda açıklama yapmadı.