Endüstri 4.0 olarak tanımlanan "makineler arası iletişime" dayalı sistem ve parçaları yerli kaynaklarla üreten firmalar, piyasadaki ithal ürün algısının değişmesini istiyor.

İzmir'de düzenlenen Geleceğin Endüstriyel Teknolojileri Fuarı'nda tasarım ve ürünlerini sergileyen Türk mühendislik ve otomasyon şirketleri, makineler arası iletişim altyapısı üzerine kurulan sanayi devriminde "biz de varız" mesajı veriyor. Yerli firmaların en önemli hedefi, yüksek bedellerle ithal edilen ürün ve sistemlere karşı Türk mühendisliğiyle geliştirilen teknolojileri dünyaya yaymak. "Bu coğrafyada yapılması imkansız olduğu düşünülen konulara eğilmek" misyonuyla 2014'te kurulan GMT Endüstriyel Elektronik firması da 40 mühendisten oluşan kadrosuyla kritik parçalar geliştirerek ithal ürünlerle rekabet ediyor. Otomasyon sistemlerinin beyni sayılan PLC (Programlanabilir Mantıksal Denetleyici) parçasını tamamı yerli yazılım ve donanımla üreten firma, makine üreticilerinin ithalat bağımlılığını ortadan kaldırmayı başardı. Firmanın dağıtım kanalları koordinatörü Osman Engin Karayer, makinelerin hareketlerini kontrol eden parçanın sistem içinde katma değeri en yüksek parçalar arasında yer aldığını, karmaşık bir yazılım altyapısına sahip parçanın yazılımla aldığı emir ve sinyallere göre makineyi yönlendirdiğini kaydetti. Türkiye'de endüstriyel anlamda bu parçayı üreten tek firma olduklarını anlatan Karayer, ithal ürünlerden daha iyi özelliklere sahip parçalar geliştirdiklerini söyledi. Avrupa ve Uzakdoğulu firmaların ortalama 20 yıldır bu sektörde olduğunu, kendilerinin ise 4 yılda onlarla rekabet edecek parçaları piyasaya sunduklarını dile getiren Karayer, şöyle konuştu: "Tüm altyapımızı Endüstri 4.0 üzerine kurduk. Sanayi devrimini yerli teknolojiyle yakalayalım istiyoruz. Bu sürece uygun ürünlerimiz sanayide halen kullanılıyor. Ayrıca 15 ülkeye ihracat yapıyoruz. İthal ürünlerle rekabet etmeye çalışıyoruz. Devletin bu konuda üretim ve Ar-Ge desteklerinden faydalanıyoruz. Ancak manevi anlamda da desteğe ihtiyaç duyuyoruz. Kamu kurumlarında yerli ürünlere doğru bir dönüş var. İhale şartnamelerinin yerli ürünleri desteklemek için yeniden düzenlenmesi yönünde çalışmalar var. Bunun yayılmasını istiyoruz."

"Yerli markaya güven"


Beyaz eşyadan otomotive gıdadan savunma sanayisine kadar üretim tesislerinin ihtiyaç duyduğu otomasyon sistemlerini tasarlayan MET İleri Teknolojiler Firması Genel Müdürü Murat Merdin de büyük firmaların yerli markalara güveninin fazla olmadığını, bu nedenle projelerde daha çok ithal ürünlerin tercih edildiğini ifade etti.

Firma olarak Japon markalı robotları adapte ederek sistem geliştirmek durumunda kaldıklarını anlatan Merdin, "Özellikle robotik sistemlerde büyük bir stratejik plan olmalı ve özel destekler sunulmalı. Sadece parayla değil kamu ve özel sektörün alım garantileriyle desteklenecek planlar yapılmalı." dedi.

Devletin teknoloji üreten firmalara verdiği desteğin son yıllarda arttığını, firma olarak da bu desteklerden yararlandıklarını aktaran Merdin, "Endüstri 4.0'ın yakalanması için bizim gibi firmaların ürettiği ürürlerin diğer yerli firmalarla entegrasyonu yapılabilmeli. Tek tek şirketlerin becerebileceği iş değil. Teknopark benzeri alanlar içinde bir ekosistem yaratılmalı. Yazılımdan talaşlı imalata kadar tüm firmaların bir arada bulunduğu böyle ekosistemler olursa yerlileşme hızlanabilir. Biz böyle bir ekosistem için gönüllüyüz." dedi.