Ata İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Sinan Oğan’ın Erdoğan’ı destekleyeceklerini açıklamasını da değerlendiren Nalbantoğlu; “ Kendi tasarrufları. Biz söylediklerimizin, savunduklarımızın arkasındayız. Ekonomik krizin, terörün, sığınmacılar meseleleri ve baskı rejiminin panzehiri bizde. Herkes çıkmış, bir kırmızı çizgiden söz ediyor. Cumhuriyet Halk Partisi zaten bu kırmızı çizgileri koruyacak ilkeler üstüne kurulmuştur. CHP’nin vatanseverliğini, milliyetçi damarını sorgulamak kimsenin haddi değil.” ifadelerini kullandı.

Sadaka ekonomisiyle nereye kadar
İzmir Milletvekili olarak Meclis’e gitmeye hazırlanan Rıfat Nalbantoğlu; ‘Altılı masaya kumar masası diyenler; bu ülkenin kaderini kumar masasına yatıranlardır.” sözlerini şöyle sürdürdü; “ En büyük kumarı da ekonomi alanında oynuyorlar. Seçim telaşının gölgesine sakladıkları kriz, çok daha vahim bir seyir izleyecek. Artan fiyatlarla mücadele için faiz oranlarını düşürmeye devam edeceklerini söylüyorlar. Haftaya dolar ve euro’nun rekor düzeyiyle başladık. TL’nin kan kaybı, can almak üzere. Sosyal yardımlarını, yıllardır parti yardımı gibi yapan ve önce oksijensiz bırakıp sonra oksijen tüpü dağıtan bu yaklaşımın köklü ekonomik çözümler üretmesini beklemek abesle iştigaldir. 28 Mayıs’ta halkımız sadece cumhurbaşkanını değil, ekonomi politikalarını da oylayacak. Sadaka ekonomisiyle, günü kurtaran, hatalı politikalarla sürekli ötelenen bir yaklaşımla nereye kadar gidilebileceği ortada. Bu süreçte yüklenilen maliyet, yine halktan fitil fitil çıkacak.”

CHP’nin milliyetçiliğini kimse sorgulayamaz
CHP’nin milliyetçiliğini kimsenin sorgulayamayacağını belirten PM Üyesi Nalbantoğlu; açıklamasında şu ifadelere yer verdi; “ CHP’nin milliyetçiliği; şartlara göre, kişiye özel değildir. CHP’nin milliyetçiliği köklüdür ve ülkemizin çıkarları, ortak çıkarlarımızın üstüne kuruludur. Vatanını, bayrağını sevmek, ulusal değerlerine bağlı olmak, kimsenin tekelinde değildir. Milliyetçilik, sokakta, kürsüde yapılmaz. Milliyetçilik; dışa bağımlılıkla, ithalatla, özelleştirmeyle, satıp savmakla yapılmaz. Milliyetçilik; kendi üretenini, girişimcini desteklemekle olur. Kendi toprağını sürmekle olur. Sadece tank, gemi yapmakla değil; fabrika yapmakla olur. Milliyetçilik, kendi sınırlarını korurken, barışı benimsemekle olur. Cumhuriyet Halk Partisi’nin milli damarını sorgulamak kimsenin haddi değil. Şimdi, bunu tartışmaya açmaları da; aslında pratikleriyle tamamen çelişen kürsü milliyetçiliğinden başka bir şey değildir.”

Bizde gençliğe yer var; Türkiye’de de olacak
AK Parti cephesinden gelen ‘CHP’de gençliğe yer yok’ eleştirilerini de değerlendiren Rıfat Nalbantoğlu; “ Sadece İzmir’e bakınca bile,  ilk sıramız ve listelerimizin tamamında gençlerimizi görmüyorlarsa söyleyecek sözüm yok. Mesele aslında bu da değil; ülke gençliğinin halini görmemeleri. Bizden olan, olmayan gençlik demeleri. Gençliği de kendi içlerinde kutuplaştırmaları, yaşam alanlarını daraltarak biat etmeye zorlamaları. CHP’de gençliğe her zaman yer oldu. Hem de en demokratik en çoğulcu biçimde. Türkiye’de de olacak. Mücadelemiz bunun içindir. Düşüncesini paylaştığı için linç edilmeyen, sosyal yaşamı iğdiş edilmemiş, hor görülmemiş; özgür, bilinçli, üretken bir gençlik içindir. Şimdi, bu baskı düzenini iliklerine kadar hisseden gençliğimizden şunu istiyoruz: Kendi yaşamlarının, geleceklerinin nasıl olmasını istediklerini iyi düşünsünler. Korku ve endişelerine son verecek olan yine kendileri. Ve sandığın başına gittiklerinde özgürler, bunu unutmasınlar.” diye konuştu. 

Editör: Yusuf Tomruk