Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın bir televizyon kanalında yaptığı, “4-5 yıl önce arsenik ve cıva ile zehirlendim” şeklindeki açıklaması siyaset gündemine oturdu. Suikast girişiminin hiçbir adli belgeye, tıbbi rapora veya resmi sürece dayandırılmadan açıklanmasına tepki gösteren CHP’li Murat Bakan, yazılı bir açıklama yaparak iddianın siyasi hedeflerle gündeme taşındığını ifade etti.
“Kahramanlık algısı yaratılıyor”
CHP’li Murat Bakan, açıklamasında şu değerlendirmelere yer verdi:
“Devletin en stratejik kurumlarından birinin başında uzun yıllar görev yapmış bir ismin, bu tür bir iddiayı yıllar sonra ve herhangi bir belge sunmaksızın dile getirmesi, devlet aklıyla bağdaşmaz. Bu tür beyanlar, kamuoyunu yönlendirmeye dönük siyasi ve diplomatik bir hamle olarak okunmalı. Bu, sadece geçmişe dönük bir açıklama değil; geleceğe dönük bir konumlandırma, bir tür kahramanlık inşa etme çabasıdır.”
“Zafiyetlerle dolu bir dönemin üzeri örtülüyor”
Fidan’ın MİT Başkanlığı döneminde Türkiye’nin çok sayıda büyük çaplı terör saldırısına sahne olduğunu hatırlatan Bakan, şunları kaydetti:
“Reyhanlı’dan Suruç’a, Ankara Gar’dan Reina’ya kadar yaşanan saldırılar; istihbarat eksikliklerini açıkça ortaya koyuyor. Aynı dönemde milyonlarca kaçak göçmen sınırdan geçti. 15 Temmuz gibi bir darbe girişimi bile engellenemedi. Bu açıklama, tüm bu zafiyetleri unutturmak ve MİT’in kurumsal sorumluluğunu perdelemek için yapılmış olabilir.”
“Gerçek suikast böyle açıklanmaz: Litvinenko örneği”
CHP’li Bakan, gerçek bir devlet suikastının nasıl soruşturulması gerektiğini de hatırlattı:
“2006’da Londra’da çayına Polonyum konularak zehirlenen eski Rus ajanı Litvinenko vakasında, tüm süreç tıbbi belgelerle ve uluslararası soruşturmayla yürütüldü. Oysa Sayın Fidan’ın açıklamasında ne bir adli süreç, ne de tıbbi bir kayıt var. Bu haliyle açıklama, bir istihbarat meselesinden çok siyasi kurguya dayanıyor.”
“İç kliklere mesaj, dış kamuoyuna imaj inşası”
Fidan’ın açıklamasının hem içerideki siyasi dengelere hem de dış politikada Türkiye’yi "kuşatma altında" gösterme çabasına hizmet ettiğini belirten Bakan, sözlerini şöyle tamamladı:
“Bu beyan, iç kliklere gözdağı, dış kamuoyuna Türkiye’nin tehdit altında olduğu mesajı ve kişisel siyasi pozisyonunu tahkim etme stratejisidir. Devlet ciddiyeti, böyle açıklamalarla değil, şeffaflıkla ve hesap verilebilirlikle sağlanır.”
