6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerde zarar gören 11 kentten biri olan Adıyaman’da Çevre ve Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı verilerine göre, 1485 tamamen yıkılmış, 4085 ise ağır hasarlı bina bulunuyor. Depremlerin üzerinden 11 ay geçse de sağlık başta olmak üzere sorunlar devam ediyor. Kadınlar temel sorunlarının çözülmesini beklerken, eğitime devam etmek zorunda olan öğrenciler bulundukları yerden kilometre uzaklıkta olan okullara gitmek zorunda kalıyor.

Havaların soğumasıyla birlikte depremzedeler şimdilerde konteyner kentlerde barınma ve ısınma sorunuyla da karşı karşıya.  Ağır hasarlı binaların yıkımının ağır aksak sürdüğü kentte yıkım işlemlerinde kullanılan yöntem de rahatsızlıklara neden olurken, uzun süre yıkılan binalarda ayrıştırma işlemi yıkımın olduğu yerde yapıldı, bu durum sağlığı tehdit eden çevresel kirliliğe neden oldu. Şikâyetler sonrası söz konusu yöntemden kısmen vazgeçildi. Belediyenin denetimleri sürüyor. Öte yandan ağır hasarlı binaların büyük kısmının etrafında emniyet şeridi bulunmuyor.

Konteynerde kalan binlerce depremzede, hala içme suyu sıkıntısı yaşıyor, haşereler ve sivrisineklerle de uğraşıyor. Depremden sonra kira ve ev fiyatlarındaki fahiş artış ise devam ediyor.

Adıyaman'da depremden bu yana yaşananları ve bugünkü durumlarını Adıyaman'lı kadınlarla konuştuk.

Deprem Fotoğrafları (1)Konteynerlerde nereye kadar?

Depremin ilk gününden bu yana sorunların artarak devam ettiğini belirten ve merkezde kurulan konteyner kentte yaşamını idame ettirmeye çalışan Meral Cem, depremzedelerin ihtiyaçlarının karşılanmadığını söyledi. 3 çocuk annesi olduğunu belirten Cem, depremin ilk günden bu yana başından geçenleri şöyle anlattı: "Depremde evim yıkıldı fakat, devletten tek bir yardım almadık. Depremde en mağdur kesim kadınlar ve çocuklar oldu.  Özel günlerimizde çadır kentlerde, konteynerlerde donuyorduk.  Hala giyim, yemek, ısınmaya dair ciddi problemler yaşıyoruz. Köye gelen yardımlar oldukça eksikti. Köyümüz Adıyaman'a 30 dakika mesafedeydi ama günlerce suyumuz gelmedi, yaklaşık 6 ay susuz kaldık. Depremden önceki günlere geri dönmek istiyoruz. Maddi ve manevi desteğe ihtiyacımız var, konteynerlerde yaşam nereye kadar sürecek? Konteynerlerde yaşamımız devam ederken çocuklar da okula gidiyor. Okula gidiş geliş yönleri değiştiği için servis parası ve ulaşım bizleri inanılmaz derecede zorluyor. Çocuklara ücretsiz servis hizmeti verilsin, deprem bölgesi unutulmamalı, eksiklerimiz giderilsin."

Depremden önceki günlere dönmek istiyoruz

Deprem mağduru Meral Cem:

“Hala giyim, yemek, ısınmaya dair ciddi problemler yaşıyoruz. Köye gelen yardımlar oldukça eksikti. Köyümüz Adıyaman'a 30 dakika mesafedeydi ama günlerce suyumuz gelmedi, yaklaşık 6 ay susuz kaldık. Depremden önceki günlere geri dönmek istiyoruz. Maddi ve manevi desteğe ihtiyacımız var, konteynerlerde yaşam nereye kadar sürecek?”

Tutunmak zorundayız

Depremde evi yıkılan Saadet Yurtsever ise evlerinin depremde yıkılmasından kaynaklı başka yerleri olmadığı için farklı bir şehre taşındıklarını aktardı.7 ay boyunca başka bir şehirde yaşamının zorluklarına alışamadıklarını anlatan Yurtsever, yakın zamanda Adıyaman'a geri döndüklerini ekledi. Bir işe ve eve sahip olmak istediğini belirten Yurtsever, "Depremden sonra 7 ay başka bir şehirde kaldık. Ama insan toprağından vazgeçemiyor. Adıyaman'a döndük fakat mağdur durumdayız. Sürekli 'deprem' korkusuyla yaşıyoruz. Başka çaremiz yok. Hayata tutunmak zorundayız, üniversitede okuyan çocuklarımız var. İşimiz yok, evimiz yok. Düzenli bir işimizin olmasını istiyoruz" dedi.

Dayanışmayla örülü yaşamlar

Suriyeliler Türkiye toplumunun bir parçası: Kalmak da kolay değil, dönmek de Suriyeliler Türkiye toplumunun bir parçası: Kalmak da kolay değil, dönmek de

Depremden bu yana kadın ve çocukların birçok zorlukla boğuştuğunu dile getiren Demokratik Alevi Dernekleri(DAD) Adıyaman Şube Başkanı ve 6 Şubat depremlerinde Adıyaman'da kurulan ve Kriz Koordinasyonu biriminde yer alan  Melek Ruşen ise savaş, deprem ve doğal afet gibi durumların en çok kadın ve çocukları etkilediğine vurgu yaptı. Ruşen, çadırlarda çamaşırhane, banyo, mutfak gibi alanlara erişiminde sıkıntı yaşandığını, konteynerlere geçince bir nebze de olsa rahatlandığını söylüyor. Ancak konteynerlerde iki çocuklu aileler dışında kalmanın sıkıntılı olduğunu da sözlerine ekliyor.

Kadınlar sağlık hizmetlerine erişemiyor

Barınma, giyim, yemek, ısınma gibi sorunlara çözüm bulunması gerektiğinin altını çizen Ruşen,  “İnsanlar çalışmak zorundalar. Kadınlar çocuklarına daha iyi bir yaşam kalitesi sunabilmek adına iş arıyorlar, çalışmak istiyorlar. Aileler, eğitim masrafları karşılamada sorunlar yaşıyor. Günübirlik işlerde çalışıyorlar, her gün bunlar için mücadele eden aileler kendilerine bakamıyor. Son zamanlarda birçok kadın da kanser hastalığı artmaya başladı. Kadınlar sağlık hizmetlerine erişemiyor. Şehrin içinde kronik rahatsızlık yaşayan hastalar da var. İlaç hizmeti düzenli şekilde verilmiyor. Konteyner dışında kalan insanlar daha mağdur. Onlara hiçbir hizmet verilmiyor. Resmi evrak işlerinde bilgi verme, danışma, tapu işlemlerinde halk çok mağdur ediliyor" şeklinde konuştu.

PSİKO-SOSYAL DESTEK SAĞLANMALI

DAD Adıyaman Şube Başkanı Ruşen, deprem bölgesinde yaşayan halka psiko-sosyal destek verilmesi gerektiğinin altını çizerek sözlerini şöyle tamamladı: "Öncelikle deprem bölgesinde halka psiko-sosyal destek sağlanmalı. İnsanlar sağlık tarama testlerinden geçirilmeli. Sadece konteynır kentlerde değil, mahalle ve köylerde de hizmetler arttırılmalı. Evi yıkılıp konteyner kentte kalamayacak durumda olan yurttaşlara destek olunmalı.  Kadınlar için sosyal alanlar oluşturulmalı. Merkeze yakın yerler dışında okula gitmekte zorluk çeken öğrencilere düzenli servis verilmeli."

Kaynak: 9 Eylül Haber Merkezi