Fevzi Efe SEKİTMEZ/İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, kentte 5 gündür devam eden grev hakkında Bornova'da meclis üyeleri ile bir toplantı gerçekleştirdi. Başkan Tugay, toplantı sonrası basın mensuplarına önemli açıklamalarda bulundu. Başkan Tugay, sendika yöneticilerinin işçileri kendilerine karşı kışkırttığını belirterek, "Sendika yöneticileri yalan söylüyor!" dedi.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay'ın açıklamaları şu şekilde:
"EKMEĞİNİZİN PEŞİNDE DEĞİLİZ"
“Fırsatçılar, insanları yalanlarla kışkırtmaya çalışıyor. Sendika yöneticileri yalan söylüyor. Yürüyüşlere, toplantılara gönülden katılım var sanıyorsunuz; oysa çalışanlara, 'Gelmezseniz sizi işten atarız, sendikal haklardan mahrum ederiz' diye tehdit ediliyor. Bunu söyleyen çok sayıda çalışanımız var. Park Saniyeler Girişi’nde bir şube başkanı sandalye koyarak geçişi engelledi. Yol kapattılar. İlçe belediye başkanlarımız, az önce yapılmak istenen çalışmalarda yolun kapatıldığını ve araçların anahtarlarının alındığını söylediler. Dün akşam bir sendika yöneticisi ile copler yüzünden tartıştık, bize ekmeğimizi koruyoruz dedi. Biz ekmeğiniz ile değil halk sağlığı ile ilgili endişeleniyoruz, ekmeğinizin peşinde değiliz."
"TÜRKİYE'NİN EN YÜKSEK MAAŞI"
Her zaman görüşme masamız açık. Dün de görüşme yapıldı, evvelki gün de. Biz altı aydır bir gerçeği anlatmaya çalışıyoruz. İZBB'nin şu an masaya koyduğu anlaşma, Türkiye’nin en yüksek çalışan maaşıdır. Buna rağmen, 'eşit işe eşit ücret' diye referans aldıkları tek şey, benim göreve gelmeden önce, önceki belediye başkanının yaptığı ölçüsüz maaş artışıdır. Şu anda 23 bin kişiyi kapsayan TİS’te, biz o rakamları verirsek İZBB’nin bütçesi bunu kaldıramaz. Aradaki farkın düzeltileceğini defalarca söyledim. Geçen ağustos ayında, göreve geldikten sonra aradaki farkı kapatmak için yüzde 7 artış yaptık. Bu artış, TİS olmamasına rağmen ek ücret olarak verildi. Bu yüzde 7’lik artışın, önümüzdeki yılın artış oranına dahil edilmesini teklif ettik. Toplamda yüzde 38’e tekabül ediyor. Bu, Türkiye'de en yüksek belediye işçisi maaşıdır. Görüşme ve uzlaşma açısından kapımız açık. Ancak bundan öteye gitmek sorumsuzluk olur; belediyeyi hizmet veremez, borç batağına sürükler. Vatandaşa hizmet veremez hale geliriz; bu, politik olarak utanç verici olur. Bu yüzden, bizimle uzlaşmak için bizi de dinlemeye davet ediyorum."
"İZMİRİ DE İZMİRLİYİ DE DİZ ÇÖKTÜRMEM"
Bizi sendikal faaliyete ya da insan haklarına karşı olmakla suçlayan bazı medya kuruluşları, bu durumu fırsat bilip Türkiye’nin mevcut ekonomik koşullarını ve siyasi baskılarını görmezden geliyor. Hedef olarak da CHP’li belediyeleri alıyorlar. Bu vicdansızlıktır. Bu durumu siyasi fırsata çevirmeye çalışanlara sesleniyorum: Yalan söylemeyin. İZBB, insanlara sosyal destek sağlamak için de uğraşıyor. Halktan gelen kamu kaynağını, yalnızca çalışanlara yüksek maaş olarak dağıtıp geri kalan halka hizmet vermemek olur mu? Arkadaşlarımızla oturup uzun uzun konuştuk. Gelebileceğimiz en yüksek rakam, 65 bin liradan başlayan ve 80 bin liraya kadar çıkan bir zamdır. Eylül ayında da bu rakamları 77 bin ile 88 bin arasına getirebiliriz diye konuştuk. Masada imzalamak istediğimiz rakamlar bunlardır. Bundan daha fazlasını vermemiz mümkün değildir. Sendikayla anlaşamadık diye sanki halka karşıymışız, sanki sendika düşmanıymışız gibi bir algı yaratılıyor. Ülkenin durumu ortadayken; esnafımız, memurumuz bu haldeyken, meydan okunacak yer burası mıdır? İzmir’i de İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni de önünüzde diz çöktürmeyeceğim.
"TÜRKİYE'YE ZARAR VERİYORLAR"
Genel-İş, İzmir Büyükşehir’e gelince böyle, kaplan aslan da neden diğer belediyelerde böyle değil? Bu fırsatçılığı, siyaset fırsatçılığı neyi amaçlıyorlar? CHP’ye İzmir’de zarar vererek neyi amaçlıyorlar? Sadece İzmir’e değil Türkiye’ye zarar vermek bu. Neyin peşindesiniz siz? Böyle bir dönemde İzmir’i çöpe boğmak mı yapacağınız? İnsanları toplu taşımadan mahrum bırakmak mı? Belediye başkanlarının beşinin birden hapse atıldığı gün sendikanın en tepesindeki genel başkan ve şube genel başkanı ile ücret pazarlığı yapmak… Bu mu ülkeye sahip çıkışınız, bataklığı bununla mı kurutacaksınız?
"BİZ DOSTUZ, BİZİM SAYEMİZDE ÖRGÜTLENDİNİZ"
Sadece belediye çalışanlarımızın iyi maaş alması ile ülkenin sorunu çözülmeyecek. İzmir’in çöpe boğulmasıyla, sağlıksız kalmasıyla Türkiye’nin sorunu çözülmeyecek. Mücadelenizi doğru kişilere ve yöne doğru yapın. Biz dostuz, bizim sayemizde örgütlendiniz. Genel-İş bizim sayemizde burada. Bunu nasıl istismar edersiniz? Bu haksızlığı nasıl yaparsınız? Bu bana değil CHP’ye ve İzmir’e yaptığınız haksızlıktır. İzmir bunu hak etmiyor. İzmir’in demokrat, laik, cumhuriyetçi insanları CHP’ye bir şey emanet etti. Önce bu şehri, sonra değerlerini emanet etti ve CHP’nin kalesi olmayı emanet etti. Öyle bir hizmet yapın ki Türkiye değişsin dedi. Siz bu anlayışın, mücadelenin neresindesiniz?"