"Bugün Pazar
Bugün beni ilk defa güneşe çıkardılar
Ve ben ömrümde ilk defa gökyüzünün
Bu kadar benden uzak bu kadar geniş
Bu kadar mavi olduğuna şaşarak
Kımıldamadan durdum
Sonra saygıyla toprağa oturdum
Dayadım sırtımı duvara
Bu anda ne düşmek dalgalara
Bu anda ne kavga ne hürriyet
Bu anda ne düşmek dalgalara
Bu anda ne hürriyet ne karım
Toprak, güneş ve ben Bahtiyarım."

Nâzım Hikmet’in bu dizeleriyle her Pazar bıkmadan usanmadan birbirimize "Merhaba" deriz… Haftaiçi sık sık görüşsek de Pazar günleri ayrı bir keyifle geçer sohbetimiz.

****

Geçtiğimiz Pazar yılın ilk günü hüzünlüydük.

"Oğlum" dediğim gazeteci-yazar Atilla Köprülüoğlu sağlık sorunları yüzünden hastaneye yatmış, Pazartesi günü de doktorların maharetli ellerine kendisini teslim etmiş ve bir operasyon geçirmişti.

****

Yarım asırdır tanıştığım, hüzünleri, mutlulukları paylaştığım, gazetecilik mesleğinde ortak mazimiz dışında,  Basmane semti ve Namık Kemal Lisesi de bizim dostluğumuzun başka sebeplerindendir Atillâ Yığidimle...

Ruhumuzun incindiği zamanlar olsa, hüzne boğulduğumuz,  öfkelendiğimiz, kızdığımız, bazen mutluluktan kendi içimize sığamadığımız zamanlarda konuşuruz, dertleşiriz, paylaşırız…

****

Öğrencilik döneminden başlayan ve altmış yıllık gazetecilik döneminde vazgeçilmez olan bir olgudur başucumda duran kitaplar…

Türk, dünya edebiyatının ve basın dünyasının yazarlarının kitaplarından bazılarına sık sık başvururum, okurum.

14 Mart 2018 tarihinde

“Ustam…

Babam…

Kelimelerin efendisi’ne;

Okan Yüksel’e Merhaba”  sunumlu bir kitap var ki, “Aşina Yüzler”dir ismi.

Tam beş yıldır başucu kitaplarımın önde gelenlerindendir.

Sevgi ve saygıyı kitabın ilk sayfasında yazdığı notla imzalayarak sunan gazeteci-yazar Atillâ Köprülüoğlu, hayat boyu benim için yapılan anlatımlar arasında en samimi ve gurur verici olan tanımlamasıyla beni onurlandırdı.

****

Beni en iyi tanıyan, katkılarıyla her zaman eksikliklerimi gideren Atillâ Yığidim, yılın ilk günlerini Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde geçirdi ve şükürler olsun ki taburcu olarak evine çıktı.

Hayatı ve insanları ustalıkla ve özveriyle anlatan Atillâ Köprülüoğlu, hastalıklara karşı da aynı özveri ve dirençle kafa tutacak, kazanacaktır.

Paylaşımlarından birinde "sevmek, sevilmek ne yüce duygu" demiş; haklı da! İnsanı zor zamanlarında ayakta tutan en önemli destek sevdiklerinden gelir.

Önce sevgi iyi gelir insana, Köprülüoğlu’nu da bu zor zamanlarında; önce kıymetli eşi Gülçin ve oğlu Arda, hep yanında sevgi ve şefkatleriyle -elini bırakmadan- iyi edeceklerdir.

****

Bin yıllık dostumsun benim Yiğidim.

Seni sevdalar içinde bırakıyoruz, biliyoruz ki emin ellerdesin.

Karın ve oğlunla

Bin Yaşa

Çok Yaşa

Sağlıkla Yaşa.