İzmir, yeşil kimliği ve çevreye duyarlı projeleriyle öne çıkmaya çalışırken, yerel siyasette bu projelerin uygulanış biçimine dair ilk ciddi eleştiri ATA Parti'den geldi. ATA Parti İzmir İl Başkanı Sema Ünal, yaptığı kapsamlı bir basın açıklamasıyla, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin (İBB) yürüttüğü geri dönüşüm ve sürdürülebilir enerji projelerini halkın gözünden değerlendirdi. Projelerin niyet olarak doğru ve değerli olduğunu kabul eden Ünal, ancak mevcut işleyişin şeffaflıktan uzak, eşitsiz ve halkı sürecin dışında bırakan bir yapıda olduğunu iddia ederek belediye yönetimine önemli uyarılarda ve somut önerilerde bulundu.

I M G 20250626 W A0017

Milyarlarca liralık yatırımlar mercek altında

ATA Parti'nin eleştirilerinin odağında, belediyenin büyük bütçeler ayırdığı yeşil enerji yatırımları yer alıyor. Sema Ünal, biyogaz ve gübre üretimi için ayrıldığı belirtilen 18 milyar liralık devasa yatırım ile belediye binalarına kurulan Güneş Enerjisi Santralleri (GES) için harcanan 40 milyon liralık bütçenin kamuoyuyla yeterince açık paylaşılmadığını vurguladı. Ünal, bu yatırımların hangi kaynaklardan karşılandığı, harcamaların detaylı dökümü ve elde edildiği söylenen yıllık 571,5 milyon liralık gelir ve tasarruf rakamının hangi somut verilere dayandığının belirsiz olduğunu ifade etti.

Parti, belediyenin bu projelerle yılda yaklaşık 220 bin ton karbon salımını önlediği ve 6 bin 500 ton eşdeğer karbon düşüşü sağladığı yönündeki açıklamalarını olumlu karşılasa da, bu rakamların denetlenebilir ve halk tarafından anlaşılır bir formatta sunulması gerektiğini savundu. Açıklamada, "Kaynak ve gider düzeni halka açık olmalıdır. Kamu kaynaklarının nereye ve nasıl harcandığını bilmek her İzmirlinin en temel hakkıdır. Projelerin başarısı, sadece çevresel etkileriyle değil, mali şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkelerine uygunluğuyla da ölçülür" denilerek, belediye yönetimi şeffaflık konusunda adım atmaya davet edildi.

Hizmette eşitlik ilkesi sorgulanıyor

Basın açıklamasında dikkat çekilen bir diğer kritik konu ise geri dönüşüm hizmetlerinin kent geneline yayılmasındaki eşitsizlik oldu. Belediye iştiraki olan İZDOĞA şirketi tarafından yürütülen kapıdan atık toplama hizmetinin, övgüyle tanıtılmasına rağmen yalnızca belirli ilçeler ve mahallelerle sınırlı kaldığı iddia edildi. Sema Ünal, kentin büyük bir bölümünün, özellikle de kırsal mahallelerin ve merkezden uzak bölgelerin bu sistemin tamamen dışında bırakıldığını belirtti.

İzmir'de orman yangını sonrası yürek sızlatan görüntüler
İzmir'de orman yangını sonrası yürek sızlatan görüntüler
İçeriği Görüntüle

Bu durumun, vatandaşlar arasında bir hizmet eşitsizliği yarattığının altını çizen Ünal, "Bir yanda atıkları kapısından alınan ayrıcalıklı bir kesim varken, diğer yanda atığını nereye bırakacağını bile bilmeyen, ayrıştırma konusunda hiçbir eğitim almamış büyük bir kitle var. Geri dönüşüm bilincinin topluma yayılması hedefleniyorsa, hizmetin adil ve eşit bir şekilde tüm kente ulaştırılması zorunludur" ifadelerini kullandı. Partinin açıklamasına göre, halkın geri dönüşüm alışkanlığı kazanması için öncelikle belediyenin altyapı ve eğitim hizmetlerini kentin her köşesine ayrım yapmaksızın götürmesi gerekiyor.

'Halk olmadan dönüşüm olmaz': Katılım çağrısı

ATA Parti, İzmir'deki geri dönüşüm çalışmalarının en zayıf halkasının "toplumsal katılım" olduğunu savundu. Projelere kadın kooperatifleri, gençlik toplulukları, sivil toplum kuruluşları ve üniversitelerin dahil edilmesinin çoğunlukla simgesel bir düzeyde kaldığı, bu paydaşların karar alma ve uygulama süreçlerinde aktif bir rol oynamadığı eleştirisi getirildi. Sema Ünal, bu durumu, "Bu işler, yalnızca teknik değil aynı zamanda toplumsal iştir. En ileri teknolojiyi de getirseniz, halkı ikna edemez, sürece katamazsanız başarılı olamazsınız. Halk olmadan dönüşüm olmaz" sözleriyle özetledi.

Toplumsal sahiplenme olmadan, yapılan milyarlarca liralık yatırımların kalıcı bir faydaya dönüşmesinin mümkün olmayacağını belirten Ünal, belediyeyi bu konuda daha kapsayıcı ve ortaklıkçı bir model benimsemeye çağırdı. Kadınların, gençlerin, öğretmenlerin, bilim insanlarının ve mahalle muhtarlarının bu sürecin birer figüranı değil, gerçek birer ortağı olması gerektiği vurgulandı.

Ata partisinden belediyeye dört maddelik yol haritası

Eleştirilerle yetinmeyen ATA Parti İzmir İl Başkanlığı, sorunların çözümü için somut adımlar içeren dört maddelik bir de yol haritası sundu. Bu öneriler, belediyecilikte şeffaflık, eşitlik ve katılım ilkelerinin hayata geçirilmesini amaçlıyor:

  • Şeffaflık Portalı Kurulmalıdır: Partinin en önemli talebi, tüm geri dönüşüm ve enerji projelerinin gelir-gider dengesi, karbon düşüş oranları, elektrik üretimi ve tasarruf miktarları gibi verilerin anlık olarak halkla paylaşıldığı dijital bir "Saydamlık Portalı" oluşturulmasıdır. Bu portal sayesinde her vatandaş, vergileriyle yapılan yatırımların sonuçlarını doğrudan takip edebilecektir.

  • Kırsal Mahalleler İçin Özel Düzenleme Yapılmalıdır: Kent merkezindeki uygulamaların kırsal bölgelere birebir kopyalanması yerine, köy ve mahallelerin kendi dinamiklerine uygun, esnek, yerel ve pratik atık toplama planları geliştirilmelidir.

  • Toplumun Tümü Sürece Katılmalıdır: Geri dönüşüm seferberliği, belediyenin teknik bir projesi olmaktan çıkarılıp, kentin tüm dinamiklerinin (kadınlar, gençler, STK'lar, akademisyenler, meslek odaları) aktif ortağı olduğu bir halk hareketine dönüştürülmelidir.

  • Teşvikler Geliştirilmelidir: Vatandaşların geri dönüşüme katılımını artırmak için gönül kazanıcı uygulamalara geçilmelidir. Atığını ayrıştıran hanelere belediye hizmetlerinde küçük indirimler, sembolik ödüller veya katkı belgeleri gibi pozitif teşvik mekanizmaları geliştirilmelidir.

Kaynak: haber merkezi