Tarih 5 Temmuz 2011.

Yer: Hakkari Yüksekova.

27 yaşındaki Yahya Karakaya ile

25 yaşındaki Murat Özkozanoğlu,

Yeşildere Mahallesi, Nedim Zeydan Caddesi’nde yanyana yürüyordu.

İkisi de uzman çavuştu.

Evden çıkıp işe gidiyorlardı.

Üzerlerinde askeri değil, sivil kıyafet vardı.

Çevredeki kameralardan elde edilen görüntüye göre,

İki terörist tarafından takip ediliyorlardı.

Askerlere saldırganlar tarafından yakın mesafeden ateş edildi.

Silahlarını çekmeye bile fırsat bulamadılar.

Önce Murat Özkozanoğlu,

Hemen sonra da Yahya Karakaya yere düştü.

***


Murat Özkazanoğlu 2 yıllık evliydi.

O günlerde eşi 3 aylık hamileydi

Yahya Karakaya ise evleneli nehüz 20 gün olmuştu.

Olayın en kahredici yanı,

Katillerin sinsice yaklaşması,

Ve yere düşen iki askere,

Yerde yatarken de ateş etmesiydi...

***


Tarih 30 Ekim 2014.

Yer: Diyarbakır.

24 yaşındaki Necdet Aydoğdu,

2,5 aylık hamile eşi Esra Hanım ile,

Semt pazarında alış veriş yapıyordu.

2’nci Hava Kuvvet Komutanlığı’nda görevli astsubay Necdet Aydoğdu,

Arkasından yaklaşanlarca,

Tabancayla başından vuruldu.

Ağır yaralanan Aydoğdu,

Yapılan tüm müdahalelere rağmen şehit oldu.

***


Hem uzman çavuşlar,

Hem de Necdet astsubay,

Sizin benim gibi bu ülkenin,

Sıradan insanlarıydı...

Ne anaları, ne de babaları trilyoner değildi.

Zorluk içinde yetişmiş, okumuş,

Sonunda vatan korumak için asker olmuştu.

Onlara düşman diye gösterilen,

Düşman diye eğitilenler tarafından değil,

Yine sıradan vatandaş kılığındakiler saldırdı.

Savaş alanında şehit olmadılar.

Üzerinden geçen bir uçağın,

Kilometrelerce öteden fırlatın bir füzenin değil,

Sinsice arkalarından yaklaşan,

Kanlı ellerin kurbanı oldular...

***


Ne şehit olan uzman çavuşların,

Ne de çocuğunun doğumunu göremeyen

Necdet astsubayın katilleri bulunabildi...

Bir-iki bağırdık çağırdık,

Hatta ana-babasının tuğla evini görüp üzüldük.

Sonra...

Ya sonra...

Birinin üzerinden dört yıl geçmiş,

Diğerinin de neredeyse yıldönümü geliyor...

Unuttuk mu?

Evet, maalesef unuttuk...

“Kan üstünden siyaset yapmayın” falan diyorlar ya,

Ortada kurumamış kan varken ne yapalım?