ÖZEL/ Didar DEMİRCİ

Anadolu’nun tam 1500 yıllık geleneksel bir üretimi olan ipekböcekçiliği, yok olup tarihe karışmaya yüz tuttu. Türkiye’ye gelen neredeyse her turistin merak edip görmek istediği ipek halılarımız için tehlike çanları ise çoktan çalmaya başladı. Zira filmlere dahi konu ettiğimiz o ipek halılar artık Anadolu’da üretilen ipek iplik yerine dünyanın farklı ülkelerinden ithal edilen ipliklerle dokunuyor. Ülkemizdeki ipekböceği yetiştiriciliği veya ipek iplik üretiminde kullanılan koza üretimi artık neredeyse hobi olarak yapılabiliyor. Tarım Gıda ve Orman Bakanlığı ile KOZABİRLİK’in son yıllarda verdiği desteklerle özellikle kadınlar için bir gelir kapısı olarak gündeme gelen ipekböcekçiliğinde umutlar yeşerse de alınması gereken yol oldukça uzun…

ÜRETİM DESTEKLERLE ARTTI

Günümüzde ipekböcekçiliğine değer katan bir kurum olarak karşımıza çıkan Bursa Koza Tarım Satış Kooperatifleri Birliği’nin (KOZABİRLİK) Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Işık, ipekböcekçiliği faaliyetlerine ilişkin sorularımızı yanıtladı. Başkan Işık, Ege Bölgesi’nde 1990’lı yıllara kadar üreticilerin temel bir üretim kolunu oluşturan ipekböcekçiliğinin, tarımdaki üretici kaybından etkilenmesi ve diğer sebeplerden dolayı bitme noktasına geldiğini belirterek, “2006 yılından bu yana Tarım ve Orman Bakanlığımızın yaş koza kilo başına verilen hayvancılık desteği ile üretim materyalleri desteği sonucunda ayrıca KOZABİRLİK’in üreticilerimize ücretsiz sağladığı ipekböceği tohumu ve de üretilen ipekböceği kozalarını üreticilerimizin ürettiği yerden satın alarak kolaylık sağlamasıyla üretim lokal olarak artmış ve sürdürülebilir konumdadır” dedi.

YÖNTEMLER HALA GELENEKSEL

Türkiye’deki ipekböcekçiliği ile dünyadaki durumu değerlendiren Işık, “Ülkemizde elde edilen ipek en çok halı dokumasında kullanılmaktadır. Sonra da kumaş dokumasında kullanılmaktadır. Dünyada ipek üretiminde Çin-Hindistan-Özbekistan ilk 3 sıradadır. Ülkemiz ise ilk 10 sıradadır. İlk sırada olmalarının sebebi ise ipek böceği üretimini geleneksel metotlardan çıkıp, modern tarıma entegre etmişlerdir. Şöyle ki bizim üreticilerimiz ipek böceği beslemesinde evlerin odalarını ve salonlarını kullanıyorlar. İlk sıradaki ülkeler ise dut bahçeleri içinde modern toplu böcek besleme evleri yapmışlar. Bundan dolayı üretimlerinde devamlılık vardır. Bizim de toplu bahçeler kurum toplu böcek evleri yapmamız gerekmektedir” diye konuştu. Ayrıca Işık, KOZABİRLİK’in üreticilere aşılı dut fidanları verdiğini, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın ise toplu böcek besleme evi projelerine destek verdiğini dile getirdi.

ZİRAİ İLAÇLAR KAYBETTİRİYOR

Dünyanın Türk ipeğini çok iyi bildiğini, çünkü ülkemizdeki ipekböceği yumurtalarının kaliteli, parlak ve albenisi yüksek türler olduğunu vurgulayan Işık, üretimdeki en büyük tehlikenin zirai ilaçlar olduğunu söyledi. Işık, “Ülkemizdeki üretim sorunlarının başında zirai ilaçlar gelmektedir. Belediyelerin sinekle mücadelesi için kullanılan ilaçlarda ikinci sırayı almaktadır. Çok üretim kayıpları yaşanmaktadır” açıklamasını yaptı.

TURİZME DE KATKI SAĞLIYOR

İpekböcekçiliğinin ülkemizdeki kaynakları ve doğal yapıyı koruyan ekonomik bir faaliyet olduğunu aktaran Işık, ipekböcekçiliği faaliyetinin ülkeye katkılarından bahsetti. Türkiye’nin ipekböceği yumurtası üretiminde yeterli gen kaynağına sahip olduğunu aktaran Işık, “Kendi yumurtasını üreten ender bölgelerden biriyiz. İpekböceği yetiştiriciliği ülke için tercihi ve kültürel değerin yanı sıra turistik değeri olan bir üretim faaliyetidir. Aile içinde çocuk, yaşlı, kadın, iş gücünün değerlendirilebileceği 40-45 günlük kısa bir sürede diğer ürünler ile karşılaştırıldığında fazlaca üretim girdisine ihtiyaç duyulmadan gelir sağlayabilen tarımsal bir faaliyettir. Kırsal alanda yaşayan dar gelirli ailelerin bütçesinde katkı sağlayan köyden şehre göçü azaltabilecek yapıda sosyal bir özelliğe sahiptir. İpekböceği yetiştiriciliğinin temel girdisi olan, dut fidanları ve ipek böceği yumurtalarının ücretsiz olması; üretilenlerin yaş koza alımı konusunda ürün alım garantisi verilmesi üreticiyi teşvik eden temel unsurlardır” şeklinde konuştu.

KATMA DEĞERİ YÜKSEK, ÜRETİMİ AZ

Sektörün ülkemizde uzun bir geçmişe ve alt yapıya sahip olmasına karşılık mevcut üretimin birkaç katına çıkarılması durumunda ürünlerin işlenmesi ve depolanmasında yeterli tesisin bulunmadığını açıklayan Işık, “İpekböceği bakım beslemesinden, kozadan iplik kumaş ve halı elde edilinceye kadar ki tüm aşamalarında binlerce işçiye istihdam sağlamaktadır. Hali hazırda böyle bir üretim devam ederken bu potansiyel kaybedilmemelidir. İpekböceği yaş kozası-kuru kozaya dönüşümü- kuru kozadan ipek elde edilmesi- ham ipeğin boyanması- boyalı ipeğin 4 kattan 64 kata kadar bükülen ipeğin kumaş dokuması- halı dokuması ve nihai ürün satılması kadınlarımızın el sanatlarında kullanılması gibi her aşamada katma değer sağlayacak ülke ekonomisine katkısı vardır. Ülkemizde bu döngü vardır ama üretim az olunca oluşan katma değer faydası da azalıyor” ifadelerine yer verdi.

İZMİR’İN 15 İLÇESİNDE ÜRETİM VAR

İzmir Tarım İl Müdürlüğü yetkililerinden ipekböceği desteklemelerine ilişkin sorularımızı yanıtladı. Buna göre, 2023 yılında İzmir genelinde Aliağa, Bayındır, Bergama, Beydağ, Bornova, Buca, Çiğli, Güzelbahçe, Kiraz, Menderes, Menemen, Ödemiş, Seferihisar, Tire ve Torbalı olmak üzere 15 ilçede ipekböceği üretimi aktif şekilde yapılırken; Bakanlığın 231 bin 920 TL, KOZABİRLİK’in 25 bin 278,56 TL katkısıyla; ipekböceği üretimine toplamda 257 bin 198,56 TL destek sağlandığı söylendi. Yapılan desteklemeler sonucu Türkiye ortalaması 30-35 kilo olan ipeğin, İzmir genelinde 200 kutuda yapılan üretiminden toplamda 1449,5 kilo verim alındığı belirtildi. İzmir Tarım İl Müdürlüğü, kentte ipekböcekçiliği faaliyetlerinin canlanması adına geçtiğimiz yıl hayata geçirdiği “İzmir’in İpek Böcekleri” projesi hakkında da bilgi verdi. Hayvancılık Genel Müdürlüğü tarafından finanse edilen ve toplam bütçesi 660 bin TL olan proje; Bergama, Seferihisar, Beydağ, Kiraz ve Ödemiş ilçelerinde yürütülüyor. Proje kapsamında 34 çiftçi destekleniyor.

İPLİĞİ DIŞARIDAN DOKUMASI İÇERİDEN

Yerli ipeğin talebi karşılayamaması nedeniyle Türkiye, ham ipeği ve ipek ipliğini ithal ediyor. 2019 yılında 55 milyon dolar ipek ithalatı yapan ülkemiz, kuru kozada da net ihracatçı konumundadır. Son 5 yılda Çin, Amerika, Hong Kong ve İran’a ihracat yapılmasına karşın 2020 yılında gerçekleşen 49 ton kuru koza ihracatının yüzde 52’si Çin’e, yüzde 48’i ise Mısır’a yapılmıştır. Buna karşılık Tarım ve Orman Bakanlığı 2020 yılı verilerine göre; ithal edilen ipek ipliğinin tamamına yakını halı imalatı için kullanılmaktadır.