Yapay zekalı stetoskoplar kalp hastalıklarını saniyeler içinde teşhis edebiliyor
Yapay zekalı stetoskoplar kalp hastalıklarını saniyeler içinde teşhis edebiliyor
İçeriği Görüntüle

Türkiye'de birinci basamak sağlık hizmetlerinin temelini oluşturan aile hekimliği sisteminde, hem hekimlerin hem de çalışanların çalışma koşullarını, sözleşmelerini ve ücretlerini doğrudan etkileyen kritik bir yönetmelik değişikliği yapıldı. Sağlık Bakanlığı, daha önce kamuoyunda ve sağlık çalışanları arasında büyük tartışmalara neden olan ve bazı maddeleri Danıştay İkinci Dairesi tarafından iptal edilen veya yürütmesi durdurulan "Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği"ni yeniden düzenledi. Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren yeni yönetmelik, sözleşme yenileme kriterlerinden görevden uzaklaştırma yetkisine, teşvik ödemelerinden aile sağlığı merkezlerinin gider ödemelerine kadar birçok alanda önemli yenilikler ve değişiklikler getiriyor. Bu değişikliklerin, Danıştay kararları doğrultusunda, hukuki boşlukları gidermeyi ve sistemi daha objektif kriterlere dayandırmayı amaçladığı belirtiliyor.

Sözleşme yenilemede 70 puan kriteri

Yeni yönetmelikteki en dikkat çekici değişiklik, aile hekimleri ve aile sağlığı çalışanlarının sözleşmelerinin yenilenmesi kriterlerinde yapıldı. Danıştay'ın daha önce yürütmesini durdurduğu madde, sözleşme yenilemeyi belirsiz ve subjektif "gösterge hedef puanlarına" bağlıyordu. Yeni düzenlemede ise bu durum daha somut bir hale getirildi. Buna göre, sözleşme süresi sonunda görevine devam etmek isteyen bir aile hekimi veya aile sağlığı çalışanının sözleşmesinin yenilenmesi için, yönetmeliğin ekinde yer alan performans tablosuna göre 70 ve üzerinde puan alması şartı getirildi. Bu puanlama; gebe, lohusa, bebek-çocuk izlemleri, aşılama oranları, kronik hastalık tarama ve izlemleri ile kanser taramaları gibi koruyucu ve önleyici sağlık hizmetlerindeki performansa göre belirlenecek. Bu kriterin, aile hekimlerini koruyucu sağlık hizmetlerine daha fazla odaklanmaya teşvik etmesi hedefleniyor.

Görevden uzaklaştırma yetkisi sınırlandırıldı

Yönetmeliğin en çok tartışılan ve Danıştay tarafından yürütmesi durdurulan bir diğer maddesi ise keyfi görevden uzaklaştırmalara yol açabileceği endişesi taşıyan sözleşmeyi askıya alma yetkisiydi. Eski düzenleme, Sağlık Bakanı, Vali veya müfettişlerin, "görev başında kalmasında sakınca görülen" hekimleri üç aya kadar görevden uzaklaştırabilmesine ve bu süreyi bir üç ay daha uzatabilmesine olanak tanıyordu. Yeni düzenlemede bu keyfiyetin önüne geçildi. Üç aylık görevden uzaklaştırma yetkisi korunurken, bu sürenin uzatılması ise çok daha somut bir şarta bağlandı. Artık, bu süre ancak hakkında bir ceza kovuşturması olması halinde ve sadece bir defaya mahsus olmak üzere iki ay daha uzatılabilecek. Bu değişiklik, idari kararlarla hekimlerin uzun süreler görevlerinden alıkonulmasının önüne geçmeyi amaçlayan önemli bir güvence olarak değerlendiriliyor.

Personel tazminatları gider ödemelerine dahil edildi

Aile hekimleri için en önemli düzenlemelerden biri de, Aile Sağlığı Merkezleri'nin (ASM) gider ödemeleri konusunda yapıldı. Aile hekimleri, kendilerine yapılan sabit gider ödemesiyle merkezlerinin kirasını, faturalarını, tıbbi malzemelerini ve yanlarında çalıştırdıkları personelin maaşlarını karşılıyordu. Ancak özellikle personelin işten ayrılması durumunda ödenmesi gereken kıdem ve ihbar tazminatı gibi yüklü maliyetler, bu gider ödemesi kapsamında yer almıyordu ve hekimler için büyük bir mali yük oluşturuyordu. Yeni yönetmelikle bu önemli sorun çözüme kavuşturuldu. Artık, aile hekimlerine yapılacak gider ödemeleri kapsamına, "çalıştırdığı işçi statüsündeki personelin kıdem ve ihbar tazminatı dahil ücret, fazla mesai alacağı gibi tüm işçilik alacakları" da eklendi. Bu düzenleme, aile hekimlerinin üzerindeki büyük bir mali riski ortadan kaldırarak, daha güvenceli bir çalışma ortamı sunmayı hedefliyor.

Teşvik ve ödeme sisteminde diğer değişiklikler

Yönetmelikte, aile hekimlerine ve aile sağlığı çalışanlarına yapılacak ödemelerle ilgili başka teknik düzenlemeler de yapıldı. Kayıtlı kişilere göre yapılan ödemelerde, daha önce "son on iki ayda birime müracaat etmeyen" kişiler için ödeme katsayısının yarısının esas alınması kuralı, "son on iki ayda birimden sağlık hizmeti almamış" olarak değiştirildi. Bu, sadece birime gelmenin değil, hizmet almanın esas alınacağını gösteriyor. Entegre sağlık hizmeti sunulan merkezlerdeki nöbet ücreti hesaplamaları da Danıştay kararı doğrultusunda yeniden düzenlendi. Teşvik ödemelerinde ise, "antibiyotik kullanımı" gibi spesifik ifadeler yerine, daha kapsayıcı ve bilimsel olan "akılcı ilaç uygulamaları" vurgusu yapıldı. Memnuniyet anketlerine dayalı teşvik ödemesi de, "Bakanlıkça belirlenen memnuniyet kriterleri çerçevesinde vatandaşlar tarafından yapılan değerlendirmeler" şeklinde daha objektif bir tanıma kavuşturuldu. Bu değişikliklerin, aile hekimliği sistemini daha adil, şeffaf ve hukuki güvencelere sahip bir yapıya kavuşturma yolunda atılmış önemli adımlar olduğu belirtiliyor.

Muhabir: Kazim Bozkurt