Profesör ne demek?
Akademisyenliğin generali demek…
Önce üniversiteyi bitireceksin, yüksek lisans yapacaksın, doktora yapacaksın, bir kamyon sınava da gireceksin. Sonra yardımcı doçent olacaksın.Peşinden doçent ve profesörlük makamı…
Bunları yaparken, toplumunu tanıyacaksın, ilgilendiğin bilim dalını yurt içinde yurt dışında adım adım takip edeceksin. Bir ömür okuyacak, öğrendiklerini evlatlarına aktaracaksın. Bunu yaparken de global ve mesleki ahlak kurallarından asla vaz geçmeyeceksin…
O profesörlüğün içinden insan sevgisi geçecek.
O profesörlüğün içinden doğa, insan, toplum sevgisi, adalet geçecek…
Bir profesörün bildiğini, parmağının ucundaki bilgisayar da bilebilir gerektiğinde.
Profesörü profesör yapan sadece bilgi değil, ahlaki ve insani duruşu, edebi ahlakıdır…
Çünkü bir profesör Google değil, hocaların hocasıdır…

***

İki profesör söylüyorum şimdi…
Birisi Alaattin Duran Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Dekanı…
Hayatı bilim ile insan sağlığı ile geçmiş,
Doktorası da doçentlik sınavı da, her şeyi tıbbiyede geçmiş.
Diğeri Ahmet Maranki;
İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi var geçmişinde.
Çalışma ekonomisi, mahalli idareler ve güvenlik sistemleri,
Ekonomi alanında Azerbeycan’da eğitmenlik gibi bir kariyer.
Anladığım kadarıyla bu kişi ekonomi alanında çalışmış…
Sonra nasıl oluyorsa “Ot bilimci” oluvermiş arkadaş…
Yani “Ot işleri” ile profesörlük ünvanının ilgisi alakası yok…

***

Alaattin Duran, Cerrahpaşa’da öğretmenlik yaparken,
Muhalif CB adayı Muharrem İnce ziyarete gidiyor.
Üstten bir emir geliyor.
“Alma onu okula.”
Adam kilitleniyor.
Bunca yıllık kariyerini kenara koyacağını bile bile adaletli davranıyor.
Sonuç, yönetim bu profesörün makamını alıyor…
Ağır infaz yiyor…
En azından nezaketinin karşılığında ağır infaz ediliyor.
Sebep; muhalif adayı okula almak.
Paralelde diğer profesörümüz bir televizyona çıkıyor…
Belgrat Ormanları'ndan bahsediyor…
Seçimi iktidarın kaybetmesi halinde, sakladığı emanetleri çıkarmaktan bahsediyor.
Bildiğin “Al silahı çık meydana” diyor alenen…

***

İkisi de profesör…
Şu anda ikisi de elini kolunu sallaya sallaya dolaşıyor…
Biri işsizlikten, biri edepsizlikten…
Birinin otla kotla işi olmamış, bünye adam otu üretmiş,
Biri ota takılınca parayı bulmuş, ama adam otu ile hiç mi hiç ilgilenmemiş..
Al sana memleketin iki profesörü…

Gelişme var…


Muharrem İnce Cumhurbaşkanı olur mu olmaz mı 30 gün içinde göreceğiz.
Onu bilemem, müneccim değilim…
Ama bir tespitim var…
Yıllardır dizilerin arkasına saklanan sessiz çoğunluk tepki verdi.
İnce’nin konuk olduğu CNN’deki program raiting rekoru kırdı.
Yani seven sevmeyen televizyona asıldı.
Geyikleri biliyorsunuz…
Onu geçtim…
Yıllardır ilk kez bir siyaset içerikli yapım raiting rekoru kırdı.
Bence iktidar için asıl tehlike sinyali bu…
Ya da izleyici de gelişme var.
Kafasını yavaş yavaş kumdan çıkarmaya başladı…

Menderes’te gerginlik


Sebebi ne olursa olsun mağdur olan vatandaş…
Büyükşehir Belediyesi’nin iş makinalarına,
Menderes Belediye Başkanı ve çalışanları engel olmuşlar.
İtişip kakışmalar…
Sebebi ne olursa olsun…
Bu ayıptır ve skandaldır…
Belediye başkanları rozetlerini çıkarmayı unuttukları sürece
Ne adaletten ne hizmetten, ne siyasetten bahsetmesinler…
Ne oldu şimdi?
Koca koca adamlar çocuklar gibi itiş-kakış
Ayıp, ayıp…
Hay yapacağınız işe de, siyasete de…
Hadi kökten defolun…

Akıl var mı


Sosyal medyada izledim.
Düğünlerde saçılan yalancı dolarları alan üç beş boş kafa,
Güya dolar protestosu yapıyor…
Biri burnunu siliyor sahte dolarla,
Biri yakmaya çalışıyor…
Akıl var mı Allah aşkına bir gram şu insanlarda…
Nasıl bir ruh halidir?
Nasıl bir akıl sağlığıdır bilemedim…
Allah akıl fikir versin…

DELİ ZİYA ; “Zekat işini dolarla yapsak, durduğu yerde sevabımız artar mı?”