Haber / Hacer BAYKARA

Yıl içindeki güneşli gün sayısıyla Türkiye`de ilk sıralarda yer alan Van`ın, yenilenebilir enerji potansiyeli ortaya çıkarılmış değil. 3068,74 saat güneşleme süresi ile Türkiye ortalamasının çok üstüne yer alan kent, güneş enerjisinden yeterince yararlanmıyor. On yıl öncesine kadar Güneş Enerji Santralinin olmadığı Van'da, son yıllarda tesisleşme konusunda bir hareketlenme söz konusu. Devlet teşviklerin de etkisiyle Edremit ve Tuşba gibi ilçelerde küçük ölçekli tesisler kurulmuş vaziyette. Ancak 365 günün 300'ünü güneşli geçiren ve coğrafi konumuyla Doğu Anadolu'nun en fazla güneş alan kenti için bu sayı oldukça az.

KAYNAKLAR İLGİ BEKLİYOR

Son yıllarda kentte tesisleşmeye yönelik girişimler artıyor. Çoğu özel girişim olmak üzere kentin birçok bölgesinde tesisler kuruluyor. Ancak uzmanlara göre bu sayı hala çok az. Kentte kurulan güneş enerji sistemlerine şu örnekler verilebilir: Arısu (24 MW), Engil (9.95 MW), YYU Kampüsü (0.35 MW), Çatak Belediyesi tarafından kurulan tesis (0.15 MW). Üretime başlayan bu tesisler dışında Erciş ve Edremit'te yeni tesislerin kurulum çalışmaları devam ediyor. Van ve çevresi güneş enerjisinde olduğu gibi rüzgar ve jeotermal enerji için de oldukça avantajlı bir durumda. Bu iki enerji türü için de yatırımların az olduğu görüşü dile getiriliyor. Geçtiğimiz yıl Gevaş'ta 53,2 MW kapasiteye sahip 14 rüzgar türbinli enerji santralinin (RES) kurulmasıyla kente ilk yatırım yapıldı. Hiçbir yatırımın olmadığı jeotermal kaynaklar ise ilgi bekliyor.

EN BÜYÜK TESİS EDREMİT'TE

Kentin GES yatırımlarına uygun arazi varlığı açısından en avantajlı ilçelerinden biri Edremit. Yaklaşık 55 milyon dolarlık yatırımla kurulumu tamamlanan 20 megavatlık Güneş Enerji Santrali (GES) projesiyle elektrik üretimine başlandı. Geçtiğimiz yıl Akfen Holding, 600 bin metrekarelik alana 37 megavat kapasiteli GES kurdu. 120 bin 408 güneş enerjisi panelinin yerleştirildiği santralde enerji üretimine başlandı. En büyük yatırımı olan santralde 80 bin hanenin elektrik ihtiyacı karşılanıyor. Tuşba'da da 800 bin metrekare alan üzerinde 45 megavat kapasiteli tesisin kurulum çalışmaları devam ediyor. Yine bazı belediyeler nispeten küçük alanlar üzerinde tesis kurarak kendi enerjisini buradan sağlamaya başladı.

'GÜNEŞ TARLALARI KURULABİLİR'

Van’ın taşıdığı yenilenebilir enerji potansiyeline ilişkin konuşan Van Çevre Derneği (Çev-Der) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kalçık, bölgenin büyük potansiyel taşıdığını ancak yatırımların yetersiz kaldığını söyleyerek, "Bölge, güneş enerjisi bakımından yüksek bir potansiyele sahip. Bilindiği gibi Van’a güneşin başkenti deniliyor. Ancak toplasan tesis sayısı bir elin parmak sayısını geçmeyecek kadar az. Van Gölü önemli bir fırsat güneş enerji üretimi için. Yine dalga enerjisi de üretilebilir. Van, arazi konusunda da oldukça elverişli. Tarım veya mera alanı olmayan yerlerde tesisler kurulmalı. 365 günün yaklaşık 300 günü güneş eksilmiyor.Van Gölü’nün üstüne de güneş tarlaları kurulabilir. Rüzgar şiddetinin olduğu vadiler ve boğazlar oldukça fazla. Buralar da değerlendirilmeli" dedi.

'DAHA DEMOKRATİK'

Van’da enerjinin sağlandığı HES gibi uygulamalara değinen Kalçık, "HES uygulamasında çok düşük bir enerji üretimi için hem doğa katlediliyor hem de canlılar yok oluyor. Ve bu yüksek rakamlarla vatandaşa satılıyor. Geçtiğimiz yıl felaketler yaşadık. Bu felaketleri azaltmak veya iklim krizinin etkisini yumuşatmak için de olsa bir an evvel bunlar düşünülmeli" sözleriyle yenilenebilir enerji kaynaklarından üretilen enerjinin daha demokratik olacağını belirtti.

'SU SORUNU AŞILACAK'

Geçtiğimiz yılda yaşanan kuraklık sonucu iki gölün kuruduğu, Van Gölü’nde ise önemli bir çekilmenin yaşandığı bölgenin su sorununa dikkat çeken Kalçık, yenilenebilir enerji kaynağına dönüşümle suyun da daha çok korunacağını belirterek, "Van’da kişi başına düşen su miktarı yüzde 30’ların altına düşmesi ile iklim değişikliği ve küresel ısınma ne derece tehlikeli boyuta ulaştığını ortaya çıkmaktadır. Van’da kişi başına düşen su miktarı günlük 150 litre,1 milyon 200 bin nüfuslu kentimizde yıllık 60 milyon metreküp civarında. Kuraklığa bağlı gölet ve su depolama alanlarına ihtiyaç olacağı suyun idareli kullanmayı öğrendiğimiz de ve israf etmekten vazgeçtiğimiz takdirde bu sularda bize yetmeyecektir. Yenilenebilir enerji kaynaklarına doğru evirilmek suyun korunması konusunda da önemli avantajlar sağlayacak’’ dedi.

RES’ler yeni yeni kuruluyor

Artos gibi sıradağların ve Erek gibi eğimli yamaçların olduğu dağların yer aldığı Van bölgesi rüzgar enerjisi için de oldukça avantajlı. Yüzey şekilleri, Türbilans,tünel etkisi gibi rüzgar enerjisini açığa çıkaracak olan parametrelerin çoğu kent için uygun seviyede.Bölgenin ortalama rüzgâr gücü yoğunluğu 13.19 W/m2 ve ortalama rüzgâr hızı 2.12 m/s olarak biliniyor.Uzmanlara göre, kırsal kesimlerin fazla oluşu nedeniyle kurulacak rüzgâr enerji sistemleri kente büyük ekonomik yararlar sağlayacak.

Gevaş'ta kuruldu

2020 yılında Gevaş ilçesinin Balaban mevkiinde ülkenin en yüksek rakımlı Rüzgar Enerji Santrallerinden biri sayılacak tesis kuruldu.Yaklaşık 2 bin 900 rakımda kurulan ve 53,2 megavatlık enerji elde edilen RES ile 50 bin hanenin elektrik ihtiyacı karşılanması amaçlanıyor.

Atıl durumda

Van’da zengin bir potansiyele sahip bir başka enerji kaynağı ise Jeotermal Enerji. Erciş ve Çaldıran ilçelerinde bulunan sıcak su kaynakları şu an için atıl vaziyette. Son yıllarda bu önemli potansiyel, kısmi de olsa sera ısıtmasında kullanılmaya başlandı. Yine Erciş’te ortaya çıkan termal kaynaklar, önemli bir zenginlik olmaya aday. İlçeye bağlı Taşkapı köyünde bulunan kaynakların kullanıldığı bir başka alan ise sağlık turizmi. Çevre kentlerden birçok ziyaretçi ilçeye uğrayarak termal sulardan faydalanıyor.