SEDAT ALP/ İZMİR - Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de nüfus artışına paralel olarak, başta tarımda olmak üzere, kentlerin ve sanayinin suya talebinde büyük artış yaşandı. Suya talep artarken, su kaynaklarının ise azalıyor olması, yakın gelecekte suya bağlı gıda güvenliğinde ve enerji arzında riskleri son derece arttırmış durumda. Küresel ısınmanın gezegendeki etkileri günden güne artıyor. Bir yandan kurak dönemler artarken, diğer yandan sel, fırtına gibi ekstrem doğa olaylarının daha sık yaşanması sonucunda mevcut su kaynaklarının korunmasını ve verimli kullanılmasını çok daha önemli kılıyor.

Bir ziraat ülkesi olan Türkiye’de yeterli ve dengeli sulama yapabilmek için biriktirme tesislerinin yapılmasının önemi gün geçtikçe artıyor. Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürü Mevlüt Aydın, su kaynaklarının korunmasına yönelik çalışmalara ağırlık verdiklerini belirterek, 2019 yılı sonu itibariyle ülkedeki toplam depolama hacmi 352 adet baraj ile 170 milyar metreküpe yükseldiği bilgisini paylaştı.

Borulu şebekeyle sulanan arazi yüzde 28’e çıkarıldı

Son yıllarda toplamda 3 bin 105 sulama tesisini Türkiye’ye kazandırırken, bir yandan da sulamada modernizasyon ile ilgili çalışmalar da yapıldığını aktaran Aydın, “ Sulamada basınçlı borulu şebekeyle büyük tasarruf sağlandı. DSİ tarafından hizmete açılmış alanlarda, borulu şebekeyle sulanan arazi son 17 yılda yüzde 6’dan yüzde 28’e çıkarıldı. İnşa halindeki projelerde ise bu oran yüzde 94’tür. Sulamada modernizasyon adına çalışmalar devam ediyor” diye konuştu. Sulamanın verimini arttıran bir başka unsurun ise arazi toplulaştırma çalışmaları olduğuna işaret eden Aydın, şunları söyledi: “Toplulaştırma ile köy merkezi ile parseller arası yol mesafesi, harcanan zaman, yakıt ve masraflar azalır, çiftçi gelirinde en az yüzde 25 artış sağlanır. GAP Bölgesinde ana kanal ve sulama şebekeleri için ihtiyaç duyulan 60 bin hektar  arazi, toplulaştırma projeleri kapsamında sağlanmış olup, kamulaştırma bedelinden yaklaşık 3,6 milyar TL tasarruf edildi. Karayolları ile yapılan protokol sonucu 16 adet güzergâhta toplam 616 km’lik koridor kamulaştırma bedeli ödenmeden boşaltılmış olup, yaklaşık 1.3 milyar TL tasarruf sağlandı. 2023’e kadar yeni sistemde sulama ve arazi toplulaştırma projeleri tek elden yürütülecek.”

Suyu korumak için 100 yeraltı barajı yapılacak 

Mevlüt Aydın, Türkiye’de bir damla suyun bile heba edilmemesi adına yeraltı barajlarının inşaa edilmeye başlandığını belirterek, “Yapımına ülkemizde 70’li yıllarda başlanmış ancak şu ana kadar sadece 15 civarında yeraltı barajı yapıldı. 

DSİ’nin başlattığı eylem planı ile İzmir, Aydın, Mardin, Ankara, Konya, Çankırı, Malatya, Elazığ, Edirne, Tekirdağ, Bartın, Balıkesir başta olmak üzere birçok şehrimizde toplam 100 adet yeraltı barajı inşa edilecek. 100 proje ile yaklaşık 50 milyon metreküp su depolanacak. Bu suyun tamamının içme suyuna tahsis edilmesi halinde 750 bin kişiye içme suyu sağlanabilecek, tamamının sulamaya tahsis edilmesi halinde ise 80 bin dekar arazi sulanabilecek ve yıllık 60 milyon TL net gelir artışı sağlanabilecek. Yarı kurak coğrafyada bulunan ülkemizde yeraltı barajları  su rezervimize katkı yapacak.”

Sulama projelerinin finansmanında YİD modeli uygulanacak

Aydın, sulama projelerinin bütçesinin finanse edilmesi konusunda Yap İşlet Devret (YİD) modelinin uygulanması konusunda birkaç proje ile ilgili çalışmaların devam ettiğini açıkladı. DSİ Genel Müdürlüğü’nün yaptığı yatırımlarla modern sulama sistemlerini yaygınlaştırmaya, tarımda su tasarrufunu sağlamaya ve çiftçilerin kazançlarını doğrudan veya  dolaylı yollarla artırarak, ülke tarımına katkı sunmaya devam ettiğini ifade eden Aydın, “Türkiye’de suyun dörtte üçü sulamada kullanılıyor. Bu yüzden sulama tesisleri inşa edilirken en modern ve tasarrufu en yüksek yağmurlama ve damlama sistemleri tercih ediliyor. Klasik sulama sistemlerinde 8 hektar sulama alanına saniyede ortalama 30 litre su verilirken, modern sulama yöntemlerinden yağmurlama ve damlama sulamalarda 8 hektara saniyede ortalama 10 litre su veriliyor. Kapalı sistem basınçlı borulu sulamaya geçilmesi ile iletim kayıpları minimum seviyeye indiriliyor ve tarla içi sulama sistemleri ile önemli ölçüde su tasarrufu sağlanarak çiftlik randımanı maksimum seviyeye yükseltiliyor. Böylelikle, yağmurlama sulamalarda  yüzde 35, damla sulamalarda ise yüzde 65 oranında su tasarrufu sağlanıyor” dedi. 

DSİ olarak son yıllarda modern sulama projelerini geliştirerek uygulamaya koyduklarını ifade eden DSİ Genel Müdürü Mevlüt Aydın, modern sulama ile tarımda sağlanan verim artışlarının üretim deseninin çeşitlenmesini sağlayarak, çiftçi gelirlerini doğrudan ve ya dolaylı yollardan artırdığına dikkat çekti. 

İzmir'de 481 bin 810 dekar tarım arazisi sulandı

İzmir'de 22 Nisan 2019 tarihinde başlayan sulama sezonu 1 Ekim 2019 tarihinde tamamlandı. 2019 yılı sulama sezonunda İzmir ili ve ilçelerinde  toplam 394 bin 280 dekar arazi modern sulama sistemleri ile sulandı. İzmir il ve ilçelerimizde 2019 yılında toplam 481 bin 810 dekar arazide yapılan sulu tarım ile birlikte 2019 yılı birim fiyatları ile ülkemiz ekonomisine 415 milyon TL katkı sağlandı. 

Sulama kooperatifleri elektrik üretiminde kolaylık istiyor

Türkiye Sulama Kooperatifleri Merkez Birliği (TÜSKOOP-BİR) Genel Başkanı A. Halis Uysal, küresel ısınmanın etkilerini belirgin şekilde yaşamaya başlayan Türkiye’de, sulu tarımın desteklenmesinin şart olduğunu vurguladı. Sulamada enerji maliyetlerinin düşürülmesinin önemine dikkat çeken Uysal, üreticiyi yüksek elektrik maliyetlerinden kurtarmak için, sulama amaçlı kooperatiflerin kullandığı enerjiyi üretebilmesinin kolaylaştırılması gerektiğini savundu. Uysal, bu konuda şunları söyledi: “Bu da, bölge birlikleri ve merkez birliğinin elektrik üretimi konusunda yasal olarak yetkilendirilmesi ve tesisin kurulacağı alanla ilgili mevzuatın kolaylaştırılması ile mümkün olacaktır. Sulama kooperatiflerinin enerji üretimi için ayrıca kooperatif kurmaya zorlanması, kooperatifleri bütünleşik yapıya yönlendirmekten uzaklaştırmaktadır.”
Sulamada kullanılan elektrikten KDV kaldırılmalı 
Halis Uysal, sulamada kullanılan elektriğin kamu devlet tarafından desteklenmesi gerektiğini vurgulayarak, “Su kullanıcı örgütlerini, sorunlarının başında gelen yüksek enerji maliyetlerinden kurtarmak için, elektrik enerjisi ücretlerinden KDV ve diğer ilave yükler ivedilikle kaldırılmalıdır” dedi.