Haber / Asya YAŞARİKİZ

Kültür ve Turizm Bakanlığı İzmir 1 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'nun 29.09.2021 kararı ile Seferihisar Tepecik Mahallesi Kavakdere ve Alankırı mevkiinde bulunan veba mezarlığı, 1. Derecede Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlığı olarak tescillendi. Akarcalılar Derneği adına Dr. Caner Övsan Çakaş'ın çalışmaları ile tescillenen anıt mezarın Seferihisar Belediyesi tarafından koruma altına alınması ve mezarlığa ziyaretçiler için bilgilendirme panoları yerleştirmesi bekleniyor.

AİLELERE AİT TOPLU MEZARLAR

İzmir 1 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu'nun alanı 1. Derecede Taşınmaz Kültür Varlığı olarak tescil etmesini Akarcalılar Derneği olarak sevinçle karşıladıklarını dile getiren Dr. Çakaş, veba mezarlığında yaklaşık olarak 144 mezar taşı tespit ettiklerini açıkladı. Alanda biri 16.600 metrekare biri 20.00 metrekareyi kaplayan iki mezarlık olduğunu söyleyen Çakaş, mezar taşlarının veba nedeniyle hayatını kaybeden ailelere ait olduğunu toplu mezarlar olabileceğine dikkat çekti. Kesin bir sonuç için alanda kapsamlı bir antik DNA analizinin yapılması gerektiğinin altını çizen Çakaş, ilerleyen dönemde bu çalışmaya başlayacaklarını da sözlerine ekledi.

VEBA NASIL YAYILDI?

Kaynaklara göre 1826-1833 yılları arasında bölgede çok büyük ve öldürücü bir veba salgını yaşandığını ve binlerce kişinin hayatını kaybettiğini belirten Çakaş veba ile ilgili rivayetleri şöyle anlattı; "Söz konusu veba salgınında Eseler, Köseler, Telmese ve Çukurköy gibi bazı köyler tamamen yok olmuştur. Bir rivayete göre veba nedeniyle yok olan ve terk edilen köylerde başıboş kalan çiftlik hayvanlarının salgının henüz yayılmadığı köylerde yaşayanlar tarafından yakalanıp, kendi köylerine götürülmesi ile salgın bütün kazayı sarmıştır. Başka bir rivayete göre de veba nedeniyle terk edilen evlerden alınan yöreye özgü armola peynirinin diğer köylere getirilmesi ile salgın bölgenin tümüne yayılmıştır." Salgın sırasında ölen binlerce kişinin kireçlenerek acele bir şekilde burada bulunan mezarlıklara defnedildiğini dile getiren Çakaş, salgının yayıldığı dönemde Yunanistan'daki Mora ve Girit’teki olaylar nedeniyle göç etmek zorunda kalan bir kısım Müslüman göçmenin ise vebadan korunmak amacıyla bugün Azmak Koyu olarak bilinen bölgeye yerleştiğini ve salgın bitinceye kadar uzun bir süre burada çadırlarda yaşayarak karantina altında kalmak zorunda kaldıklarını söyledi.

Çakaş son olarak, Veba Anıt Mezarlığının açılışı sonrası, mezarlıklarda bulunan antik DNA analizi ile Seferihisar'da yaşayan ve mezarlıklarda yatan insanların soyundan gelen kişilerin tespit edilmesini planladıklarını söyledi.