SEDAT SÖZER YAZDI 

Gazeteci Yaşar Aksoy, Kurtuluş Savaşı’nda işgal bölgesinde  ve Yunan Ordusu içinde faaliyet gösteren önemli bir istihbaratçı olan İzmirli jandarma subayı Gavur Mümin’in destansı ve gizemli yaşamını, yazara emanet edilen hatıratı, özel fotoğraf albümleri, madalyaları, gizli belgeler ve onu tanıyan yakın akrabaları ve canlı tanıklar üzerinden yaptığı söyleşileri ışığında, 40 yıl süren araştırmaları sonucunda yazdı.
Bu kitapta Çanakkale, Kanal Harekatı, Doğu cephesi gibi muharebelerde çarpıştıktan sonra, Emperyalizmin işgali altındaki bir ülke ve şehirde, melon şapka hatta Yunan üniforması giyerek işgalcilere katılan ve yıllarca Gazi Mustafa Kemal’in casusluğunu yapan bir Türk subayının efsanelere ve karanlıklara karışmış çarpıcı yaşamı, vatan sevgisi ve Yunan zindanlarında işkence içinde geçen yılları anlatılıyor.

Resmi tarihin bilmediği kahraman

Bu kitapta yine ilk kez “Ulusal Kurtuluş” için canları pahasına mücadele veren gizli direniş örgütleri gündeme getirilerek nice isimsiz kahramana olan vefa duygusu pekiştiriliyor.
Sonuç olarak Resmi Tarihin bilmediği, anlatmadığı, fark bile edemediği, yeraltında çarpışan halk çocuklarının inanılmaz mücadelesi gün yüzüne çıkmış olmakta. Yaşar Aksoy, kurtuluş savaşının 100 yılında yine Kırmızı Kedi Yayınevi tarafından basılan “Hasan Tahsin – Yürekler Selanik” kitabında da ismi hamasi nutuklara karışmış olan şehit gazetecinin “sosyalist” kimliğini ortaya koymuş ve hiç bilinmeyen hayatını aydınlatmıştı.
Mustafa Kemal'in bilinmeyen direnişçisi ve istihbaratçısı “Gavur Mümin” hakkında Yaşar Aksoy tarafından kaleme alınıp, Kırmızı Kedi Yayınevi tarafından basılan ikinci kitabını internetten siparişle alıp, heyecanla okuyup bitirdikten sonra hemen kaleme aldığım izlenimlerimde şunları yazmışım:

Kitap bir belge ansiklopedisi

Kitap, bilgilerle, belgelerle, birinci kaynaktan alınan alıntılarla o kadar dolu ki üzerine eklenecek tek bir nokta kalmamış. Döneminden yüz yıl sonra yazılmasına karşın 1919 yılından itibaren işgale karşı gizli direniş örgütlerini kuran ve hayatları pahasına görevlerini yaptıktan sonra karanlıklara karışanların “belgeler ışığındaki isimlerine varıncaya kadarki” bilgileri, gerçekten ulaşılması çok zor bir birikim. O nedenle bu belgeleri, fotoğrafları, alıntıları buluşturması nedeniyle kitabı kutlamak gerek.
Gazi’nin istihbaratçısı Gavur Mümin hakkında o kadar çok kişiden bilgiler toplanmış ki, bir fazlasını eklemeniz mümkün değil. Yani kitap için eksik hiç bir boşluk kalmamış. Aksine toplanabilecek tüm bilgi ve belgeler, beklenenden çok çok fazlası olarak emekle toplanmış.
Dönemi anlatan kitaplar o kadar çok taranmış ki, bu birikim bile kitabın ne kadar profesyonelce hazırlandığını ortaya koymaktadır. Okullarda okuduğumuz resmi tarih kitaplarında bu kadar çok bilgi ve belge bir arada yoktu.
Anlatım harika.. Adeta Emperyalizme karşı ulusal kurtuluş savaşı mücadelesi yaşanıyormuş gibi insanı kitabın içine çekiyor. Okuması zevkli, bir o kadar da vatanın ne zorluklarla Emperyalizme karşı mücadele edildiğini belgeliyor. 

İnsanımıza direnme gücü aşılıyor

Yeni nesiller maalesef hem Emperyalizme hem diktatörlüklere karşı direniş heyecanını kaybetme noktasında. Yeni doyurucu kitaplarda zor basılıyor. Eskiden basılanlar bir kenarlarda unutturuluyor. Umarım bu ve buna benzer kitaplar gereken ilgiyi görür. Gavur Mümin, Ege’den, İzmir'den Emperyalizme karşı yanan bir ışık olmuştu, örnek olmuştu, çok kişiye direniş heyecanı aşılamıştı. 100 yıl sonra yeniden bu işlevi görüyor. 
Bu kitap, benim gibi, Korona günlerinde hem karantina ile hem de hastanelerde amansız özel hastalığı ile mücadele eden birine de inanılmaz direnç aşıladı. Teşekkür etmek boynumuzun borcu. Hem Kırmızı Kedi’ye, hem yazarına...