Haber/ Mehmet CANDAN

İnsan gözünün renkli bölümü olan iris fotoğrafları dünyada olduğu kadar son dönemlerde Türkiye’de de büyük ilgi görüyor. İris fotoğrafçılığının dünya genelinde 2014 yılından itibaren başlayan yeni bir sanat dalı olduğunu vurgulayan ve İzmir’de faaliyet gösteren iris fotoğraf sanatçısı Emre Alay, “Biz 2019 yılından beri İzmir’de iris fotoğrafçılığı yapan yerel bir firmayız. Dünya genelinde diğer meslektaşlarımız ile birlikte biz de bu işin ilk çıkış noktası olan ‘I Origins’ filminin etkisinde kalarak başladık. Çekim için kişilerin fotoğrafçı ile bir araya gelmesi gerektiğinden dolayı Avrupa’da bile birkaç ülkede bazı şehirlerde olan bu işi ülkemizdeki vatandaşlarımız için hizmete sunduk. Şimdi ise kendi ülkelerinde hizmet alamayan turistlerle de buluşturuyoruz. Antalya’da bazı oteller ile temaslar kurarak iş modelimizi geliştirme hedefindeyiz” şeklinde konuştu.

DOĞUŞTAN GELEN AYRICALIK

İris fotoğrafçılığı hakkında bilgiler veren Alay, “Her iris benzersizdir. Dünyada yaklaşık 8 milyar insan var ve bütün insanların irisi parmak izi gibi eşsiz ve benzersizdir, hatta bazen kişilerin sağ ve sol irisi bile birbirinden farklıdır. İnsanlar kendilerine ait doğuştan gelen bu özel ayrıcalığı keşfetmek istiyor ve tamamen kendilerine özgü sanat eserlerine sahip olmak istiyor. Bu yöntem, insanların irislerinin makro ölçekte yaklaşık 200 kat yakınlaştırarak, ışık altında fotoğraflanarak irislerdeki eşsiz detayların ortaya çıkarma ve sanat eserine dönüştürme işlemidir. İris çekimi genellikle 3 ile 5 çekimde gerçekleşiyor. Çekimler ortalama 5-15 dakika arası bir zaman alabiliyor. Bunu yaparken, özel makro çekim ile irisinizi büyüterek detayları açığa çıkarıyoruz ve sonrasında dijital iyileştirme işlemleri neticesinde renkleri tanımlanabilir hale getiriyoruz” dedi. Son dönemlerde ailelerin çocuklarının irislerini sanata dönüştürmek için ilgi gösterdiğini vurgulayan Alay, “Prensip olarak 4-5 yaş üzeri çocuklar için iris çekimi de yapıyoruz. Mükemmel iris fotoğrafını elde etmek için küçük bir miktar sabır ve azim gerekir. Çocuklarla çalışmaktan zevk alıyoruz. Hatta çekim öncesi onlarla biraz zaman geçirip çekim için ortamın onlara uygun hale gelmesini sağlıyoruz. Daha küçük yaştaki çocuklar ya da yeni doğanlar için gözlerinin ışığa hassasiyeti sebebiyle talep edilse dahi çekimini gerçekleştirmiyoruz. Bunun yanında çok geniş bir kitle iris fotoğrafçılığına ilgi gösteriyor. Kurumsal firmalar etkinliklerinde çalışanları için talep ederken, bireysel olarak ise üniversiteli gençlerden yeni evli ya da evlenecek çiftlere, çocuklu ailelerden büyük ebeveynlere sahip olan geniş ailelere kadar birçok insan ilgi gösteriyor. Kimi eşine benzersiz bir özel gün hediyesi için tercih ederken, kimisi anne babasından kendilerine bir aile mirası şeklinde kalması için çekim yaptırıyor” diye konuştu.

İLK BAKIŞTA AŞK

İki irisin yan yana gelmesinin anlamına değinen Alay, “İlk bakışta aşk mottosu dünyanın her yerindeki insanlar için anlamı olan bir kavramdır. Bu kavram üzerinden gözlerin çarpışması ya da Japon felsefesinde bütünleşik dengeyi imgeleyen ‘yingyang’ gibi birbirinden farklı birçok tasarım çalışmamız mevcut. Çekim yaptıranlar bu tasarımlara ilgi gösteriyor. Çünkü bu tasarımlarda kendi hikayelerini görüyorlar. Hatta bazen müşterilerimiz onlar için anlamlı olan hikayelerini anlattıklarında onlara özel tasarım çalışmalar da yapıyoruz” şeklinde konuştu.